2. SEZON 3. BÖLÜM

3K 138 26
                                    

     X, şoförün getirdiği kot pantolonu ve tişörtü giydikten sonra, spor ayakkabılarını bağlamak için eğildi. Aklında hala dünkü “Aradığınız numaraya kullanılmamaktadır.” sesi yankılanıyordu. Bütün gece neredeyse düşünmekten uyuyamamıştı. Doktorun sabah odasına gelip “Bugün taburcu olmanız için işlemler başlatıldı.”demesine ise oldukça sevinmişti. Hastanede olmak elini kolunu bağlı hissettiriyor, Sehun’u buradayken bulamıyordu. En azından hastaneden çıktığında şirkete gidip Sehun’u görebilirdi fakat bunu istiyor muydu?


     X, Sehun’a karşı biraz da kızgın ve kırılmış hissediyordu. Tüm bu yaptıkları ne anlama geliyordu? Aynı durumda olan Sehun olsaydı, X asla onu bırakıp gidemezdi fakat Sehun resmen ortalıktan kaybolmuştu. X’in en çokta anlayamadığı şey numarasını değiştirmesiydi. Kendisini tamamen X’ten gizliyor gibi davranıyordu…


  
    Doktorun odadan içeri girmesiyle X, toparlandı ve artık düşünmeyi bıraktı. O hiç istemediği, sevmediği eve belki de ilk defa gitmek için bu kadar can atarak hastanedeki odasından çıktı ve kapının önünde bekleyen LSM’le karşı karşıya geldi. LSM, hiçbir şey söylemeden önden yürümeye devam ederken, X’te arkasından geliyordu ve hasta bakıcılardan biri yanına gelerek : “Hanımefendi bu sizinmiş sanırım.” diyerek elinde poşeti vardı ve hiçbir şey söylemeden gitti. X, şaşkınca kadının arkasından bakarken LSM, arkasına dönmüş X’in neden yürümediğine bakıyordu. X, LSM’e bakmadan önce poşetin içine baktı ve çöpe attığı  üzerinde kırmızı lekesi olan beyaz elbisesini tekrar görünce poşeti heycandan yere düşürdü.

      LSM, X’in yanına gelerek yere düşen poşeti aldı ve içine baktı, X o sırada etrafına bakınıp onları izleyen şüpheli birilerini aramaya çalışıyordu sanki.

    -Ne bu?

LSM, poşetin içine bakıyordu, elbisenin ne anlama geldiğini anlamamıştı.

  - O gece üzerimde olan elbise. Ben çöpe attıkca birisi ikidir karşıma çıkarıyor.

X’in tedirginliği sesine de yansımıştı.


-Tamam hadi yürü.


    LSM, hiçbir yorum yapmadan elindeki poşetle önden yürümeye başladı. X bir süre daha  etrafına bakınıp LSM’in arkasından yürümeye başladı. Böyle bir şeyi kim yapıyor olabilirdi ? Sehun olabilir miydi? X, Sehun’un bunu yapıp yapmıcağını düşündü ve hiçbir sonuca varamadı. Sehun için “Asla yapmaz” diyemediği çok fazla şey vardı ama bu mantıklı mıydı? Ortadan öylece kaybolup sonra da o geceki elbiseyi durmadan X’in karşısına çıkarmak Sehun’a göre bir şey miydi? X, Sehun’un böyle bir şeyle uğraşmayacağını bunun için mantıklı hiçbir nedeni olmadığını düşünse de kafası hala çok karışıktı. Çünkü Sehun ortada yoktu…


     X, arabanın camından dışarıyı durgunca izliyordu. LSM’le neler olucağından daha çok Sehun’u düşünüyordu yine. Tüm bunlar yetmezmiş gibi üstüne bir de elbise vakası çıkmıştı. LSM’in şoföre “İlerdeki ormana uğruyacağız.” demesiyle X, başını LSM’den tarafa doğru çevirdi. Elinde elbisenin olduğu poşeti tutuyordu ve kendi camından dışarıyı izliyordu. X, LSM’in neden ormana gitmek istediğini düşündü; ona güvenmiyordu. Hatta belki de bu elbiseyi sürekli karşısına çıkaran kendi adamlarından biri olabilir diye de düşündü. LSM’den eskiye nazaran artık daha da korkuyordu, sonuçta onu öldürmeye çalışmıştı ve LSM’in bunu yanına kar bırakmayacağından da emindi.

SEHUN BİASLILARA ÖZELWhere stories live. Discover now