BÖLÜM:3

5.2K 234 15
                                    

   X için yeni birgün daha başlamıştı. Uyandığı gibi aklına Sehun gelmişti. İçini bir heyecan kapladı ama o buna engel olmaya çalışıyordu. Bu heyecanın geçici bir hoşlantı durumu olduğunu boşlukta olduğu için tutunucak bir dala ihtiyacı olduğundan gerçekleştiğini düşünüyordu. 
  Her zaman giyimine ve bakımlı olmaya özen gösterdiği için hazırlanmaya başladı. Hafif göz makyajını yapıp vazgeçilmezi olan kırmızı rujunu sürdü. Saçlarını yine dalgalı yapmıştı. Sıra kıyafet seçmeye gelincede daha çok mini ve dekolteli şeyler sevdiğinden siyah dar mini askılı elbisesini giydi. En sevdiği renk siyahtı. Genel de hep koyu renklere ilgisi vardı. Aynadan kendisine baktı ne kadar seksi göründüğünü kendisi de fark etmişti. 
  X'in kahvaltı yapma gibi bir alışkanlığı yoktu genelde her sabah kahvaltı niyetine kahve içerdi. Onu da şirkette içmeyi tercih ediyordu bu yüzden bu sabahta LSM ile aynı sofraya oturmak istememişti. LSM, X'in hazır olduğunu görünce sofradan kalktı ve X'e kolunu uzattı. X yine bir süre duraksadıktan sonra LSM'in koluna girdi. Bu duruma alışamıyordu. Yanyanayken baba-kız gibi duruyorlardı. Kendisini kötü hissediyordu. ABD'deyken yaşadığı kötü olayı da hafızından yavaş yavaş atmaya başladıkça LSM ile evlenip Kore'ye gelmesini mantıksız bulmaya başlıyordu. 
  Arabadayken her zamanki gibi X yine sessizdi. İçinden bir şeyler demek gelmiyordu sadece etrafını izliyordu. Yabancı olduğu bu ülkeye, şehire iyice bakıyordu. Sehun aklına gelmişti yine. Onu düşünmek hoşuna gidiyordu fakat kabullenmek istemiyordu. Kendi kendine içinden tekrar ediyordu ;
 Sadece boşluktasın. Birinden etkilendiğini düşünmen normal. Yakında geçicek... 
  Şirkete gelmişlerdi. LSM yine X'e Exo'nun çalışma odasına kadar eşlik etti. X, içeri girerken heyecanlanmıştı çünkü kapıyı açar açmaz Sehun karşısına çıkmıştı. Buz gibi bakışları vardı. Gözlerinin içine bakıyordu ama sıcaklık hissedemiyordu. X, Sehun ile göz göze gelince panikleyip başını öne eğdi. LSM, herkesi selamlıyordu fakat X dinlemiyordu bile. LSM yine birden "Kendini çok yorma karıcım" deyip X'i dudağına yakın bir şekilde öpüp çıkmıştı. X, LSM'in bu kadar yakınlaşmasına dayanamıyordu. Kendini çok kötü hissetmişti. Herkesin önünde utanmıştı, ağlamak istiyordu. Gözleri dolmuştu bile. Bir süre olduğu yerden hareket edemedi. Herkes ona bakıyormuş gibi hissediyordu. Yavaşçasına kafasını kaldırdığında aslında herkesin işiyle ilgilendiğini gördü. Sanki onu utandırmamak için özellikle bakmıyor gibiydiler gerçekten çok anlayışlıydı hepsi. Fakat kafasını hafifçe yana çevirince Sehun'u gördü. Her zaman ki yerinde duvara yaslanmış ellerini göğsünde kavuşturmuş tepkisiz bir şekilde X'e bakıyordu. Suratında tek bir duygu belirtisi yoktu, sadece bakıyordu. Gözlerinin içine doğru bakıyordu.. X, daha da kötü hissetmişti çalışma masasına oturmadan terasa çıkıp biraz hava almak istedi. 
   Terastan dışarıyı izliyordu. İçine düştüğü durumdan nasıl kurtulabilirdi bilmiyordu. Ama daha çok aklına Sehun'un soğuk bakışları takılıyordu. Acaba herkesin gözlerinin içine böyle dikkatli bakıyor muydu? Yoksa sadece ona mı böyle yapıyordu? Tabikide ona özel bir durum olamazdı bu. Kendisini bu düşüncelerden koparmaya çalışırken yanında birinin durduğunu hissetti. Hafifçe kafasını çevirdiğinde elleri cebinde, giydiği sweatin kapşonunu kafasına geçirmiş ve uzaklara doğru bakan Sehun'u gördü. Çok havalı ve yakışıklı duruyordu. Kaşları sürekli çatıktı çok sert bir mizaca sahipti. X, heyecanlanmıştı ama sesini çıkaramıyordu. Merhaba demeli miydi ? Ama yanında duran Sehun'du. Onun demesi gerekirdi diye düşündü.
   - Seni her öptüğünde gözlerin dolucaksa neden evlendin?
  X şaşkındı. Sehun'un böyle bir şey demesini beklemiyordu. İki gün olmuştu daha şirkette işe başlayalı. Sehun farkındaysa herkes farkındadır diye düşündü. Ama ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Bahane mi üretmeliydi ne demeliydi bilmiyordu. Sehun'a baktı. X'ten tarafa bakmıyordu bile sanki cevap verip vermemesi umrunda değilmiş gibi telefonuyla ilgileniyordu. 
   - Buraya alışmaya çalışıyorum sadece
 X bile niye böyle bir cevap verdiğini bilmiyordu. LSM'i sevmediğini söyleyememişti. Bu sefer sevmiyorsa parası için evlenmiş biri gibi gözükmekten korkuyordu. ABD'de yaşadıklarını anlatmaya kalksa uzun hikayeydi. Sehun'un bunu dinlemek isticeğini düşünmüyordu çünkü aslında cevabın ne olduğu umrunda değilmiş gibi gözüküyordu. Zaten X cevap verdikten sonra bile istifini bozmamış telefonuyla ilgilenmeye devam etmişti. X, Sehun'un onu duyduğundan bile şüphe ediyordu çünkü yüzündeki hiçbir kas hareket etmemişti bile dümdüz bir ifadeyle telefonuna bakıyordu.
   - Pek inandırıcı gelmedi bu söylediğin.
 Demek ki X'i dinlemişti. Oysa dinlemiyor gibi duruyordu. Gerçekten ilginç ve tuhaf biriydi. Hala telefonuyla ilgilenmeye devam ediyordu. Cebinden sigara pakedini çıkardı. Dudaklarının arasında sigarayı tutarak ceplerinde çakmağını aradı. X, onu izlemekten kendini alıkoyamıyordu. Her hareketi karizmatik geliyordu gözüne. Çakmağını bulup sigarasını yaktı. Hafifçe içine çektiği dumanı geri üflerken çok havalı görünüyordu. X, farkında olmadan kendisini onu izlemeye fena kaptırmıştı. Cevap vermeyi bile unutmuştu. 
  -Sen ne düşünüyorsun öyleyse?
  Sehun, sigarasından bir fırt daha çekip telefonunu cebine koydu. X'in yüzüne bakmıyordu hiç konuşurken. Bu bile ona ayrı bir hava katıyordu. Ama X onun gibi olamıyordu. Ondan cevap beklerken de, ona cevap verirken de hep yüzüne bakıyordu onun. Bir duygu belirtisi yakalamak istiyordu belki de. Ama Sehun, ne düşündüğünü dışa yansıtmama konusunda çok ustaydı. X şuan onun kendisine acıdığına mı yoksa iğrendiğine mi karar veremiyordu. LSM'le evli olduğu için acımalı mıydı? Ya da ondan yaşça büyük olduğu için iğrenmeli miydi? 
   -Düşünmüyorum bir şey.
 Sehun cevaplarını 1-2 dk geçtikten sonra veriyordu. O geçen sürede ne düşünüyordu? Ne demesi gerektiğine mi karar vermeye çalışıyordu? X, bunları bile merak ediyordu. Demek bir şey düşünmüyordu. Öyleyse neden soruyordu? X, Sehun'un çok karışık biri olduğunu anlamıştı iki günde. Kilitli bir kitap gibiydi. Eğer anahtarı buabilirse içindekilere ulaşabilirdi. Sehun'un bu halleri daha da ilgisini çekiyordu. Daha önce bu kadar soğuk, umursamaz biriyle tanışmamıştı. X, Sehun' a daha cevap vermeli miydi, bilmiyordu. Onunla konuşmaya can atıyormuş gibi gözükmemek için sustu. Sehun'un da sigarası bitmek üzereydi. Son dumanını da üflemişti. X'in telefonu çaldı. Arayan LSM'di. Telefonu açtı. LSM onu odasına çağırıyordu. Tam arkasına döndü gidecekken Sehun'un söylediği sözle olduğu yere çakıldı.
  -Herkes parası için evlendiğini düşünüyor.
 X'in yine gözleri doldu. Böyle olucağını biliyordu fakat bunu Sehun'dan duymak ağrına gitmişti. Diğerlerinin ne düşündüğünü değil de daha çok Sehun'un ne düşündüğünü önemsediğini şimdi anlıyordu.
  -Sen de mi böyle düşünüyorsun...
 X'in sesi titremişti. Kalbi ağzına gelmişti iki günde tanıdığı Sehun'un onun hakkında düşündüklerini öğrenmekten korkuyordu. Bilmek istemiyordu. Sürekli kendisine Sehun'un boşlukta olmaktan kaynaklı bir heves olduğunu söylese de şuan hissettiği korku aksini söylüyordu.
  -Beni ilgilendirmeyen meseleler hakkında düşünmeyi sevmem.
 Sehun bunu deyip elleri cebinde yürüyüp terastan çıkmıştı. Fakat X hala olduğu yerde duruyordu. Sehun'un onun hakkında para avcısı diye düşünmesindense galiba hiçbir şey düşünmemesi daha iyiydi. Ya da hangisi daha iyiydi karar veremiyordu...
   X, terastan çıkıp LSM'in odasına gitti. LSM, X'ten oturmasını istedi. Uzun bir şey konuşacakmış gibi duruyordu.
    -Seninle bir evlilik sözleşmemiz var biliyorsun. Sen zaten akıllı birisin neyi yapıp neyi yapmaman gerektiğini bilen birisin. Ben yine de hatırlatmak istedim ama aramızdaki evliliğin kağıt üzerine olduğu kimse bilmeyecek. Tek bir kişi bile. Herkesin gözünde gerçek bir evli çift gibi durmalıyız. Tutkulu aşıklar gibi, anlıyorsun değil mi?
X, kusucak gibi hissediyordu. LSM'in ses tonundaki tehditi hissediyordu. Anlıyorsun değil mi, derken ki bakışları bile X'i korkutmuştu. Anlamaktan başka çaresi yoktu.
   -Anlıyorum.
   -Güzel, benim kurallarıma uyduğun sürece bende senin kurallarına uyarım. Odalarımız ayrı olmaya devam eder. Fakat kural ihlali yaparsan da ben de yasal olarak kocan olduğumdan elimdeki her hakkı kullanırım. 
 LSM, bunları tatlı dille güler bir yüzle söylese de X'in resmen midesi bulanıyordu. Uyandığından beri bir şey yememişti. Hem onun etkisi hem de yaşadığı bu evlilik midesine vurmuştu iyice sesini çıkarmayıp sadece başıyla onayladı. LSM'in söyleyecekleri bitmişti. Gitmek için ayağa kalktı, tam kapıdan çıkacakken LSM:
  - Söylemeyi unuttum, Bu akşam yemeğe misafirimiz var. Exo grubunun üyeleri geliyor. Evliliğimizi tebrik etmek için. Seni o yüzden çağırdım aslında. Bu akşam yemekte yapman gerekenleri anladın ama nasılsa.
 LSM gülümsüyordu fakat X daha da kötü hissediyordu. Resmen yaşadıkları midesine vuruyordu. Bu akşam yemeğe Exo yani Sehun geliyordu ve X, LSM ile kusursuz bir evcilik oyunu sergilemeliydi. Normal de bile buna tahammül edemiyorken Sehun'un karşısında her şey daha da zorlaşıcaktı. 
   X, LSM'in odasından çıktı ve çalışma odasına geri döndü. Herkes kendi işleriyle uğraşıyordu. Kimseye bakmadan masasına oturdu. Önündeki dosyaları inceliyordu ama aç karnı izin vermiyordu çalışmasına. Bir iki saat daha bu şekilde idare etti. Bir şey yemek istemiyordu canı. 
  -Yüzün solgun görünüyor, iyi misin?
  X, Kris deyince aynadan baktı gerçektende solgun görünüyordu. 
  - Biraz ara vermelisin.
 Kris doğru söylüyordu. Biraz ara vermeliydi. Kris'e gülümseyip teşekkür etti ve odadan çıktı. Şirketin kafeteryasından aldığı bisküvi ile biraz atıştırmış oldu. Dönüşte de rujunu tazelemek için WC'ye uğradı. Bay ve bayan WC'leri karşılıklıydı. X tam çıkarken Sehun' da çıktı. Tekrar karşı karşıya gelmişlerdi. İkisi de asansöre doğru yürüdü. Asansörü beklerken, Sehun; "Az önce haberim oldu, bu akşam size davetliymişiz." dedi. Yine konuşurken X'e bakmamıştı. X alışmıştı artık bu duruma. 
  -Benim de yeni haberim oldu.
  Sehun hafifçe bıyık altı gülümsemişti. X yine şaşkındı. Sehun, gülümsemişti. Neye gülümsediğini bile anlayamamıştı. Asansör geldi. Birlikte bindiler. Yan yana duruyorlardı. X, Sehun'la asansöre ikinci kez biniyordu ve yine içinde bir heyecan oluşmuştu. Avuç içleri terlemişti. Dizleri titriyordu. Sehun'un farkettiğinden emindi ve utanmıştı. Eğer sorarsa bahanesi hazırdı; "yorgunluktan." Fakat Sehun hiçbir şey demeden X'e doğru döndü. Sehun kendisine doğru dönünce X şaşırmıştı hafifçe Sehun'a doğru baktı. Daha da heycanlanmıştı çünkü gözlerinin içine her zaman ki soğukluyla bakıyordu Sehun. 
  Asansörün kapısı açılmıştı incekleri kata gelmişlerdi. Fakat Sehun' da X'te birbirlerine bakmaya devam ediyordu. Sehun hiçbir şey demeden asansörden ilk adımını atan kişi oldu. X, dizleri titrediği için adım atmaya çalışırken dengesini kaybetti tam düşüyordu ki Sehun belinden tuttu onu. Birbirleriyle ilk yakınlaşmaları olmuştu. Sehun'un elleri X'in belindeydi. X'te o refleksle onu kollarından tutmuştu. Sehun'un kaslarını hissediyordu. Sehun ve X'in arasında 10 parmak mesafesi kadar bi uzaklık vardı. Sehun biraz daha yaklaşmıştı. Aralarındaki mesafe 5 parmaklık mesafeye düşmüştü. X'in kalbinde davul çalıyordu resmen. Etrafta kimse olmadığı için rahattı. Sehun, X'in boynuna doğru hafifçe eğildi ve durdu. Kulağına doğru yaklaşıp; "Parfümün güzelmiş.." dedi. X, yutkunamıyordu bile Sehun, hala belinden tutuyor, kulağına kısık bir sesle fısıldıyordu en önemlisi de boynunu koklamıştı. Sehun, tekrar bıyık altından gülümseyip X'i bıraktı ve yürümeye devam etti. Fakat X şoku atamıyordu üstünden. Kalp atışı normale dönmüyordu. Sehun'a hissettikleri boşluktan falan değildi. Artık iyice anlamıştı. Ne nefes alıp verişi normale dönüyordu ne de kalp atışı. Sehun'a iki günde abayı yakmıştı. Umursamaz, gizemli tavıtları X'in kalbini çalmıştı. 
  X biraz sakinleşip normale dönünce çalışma odasına döndü fakat eve gitceğini haber vermek için gitmişti. Sehun ondan tarafa bakmıyordu bile telefonuyla ilgileniyordu. X, herkese eve gidiceğini söylerken aslında Sehun'a bakıyordu daha çok. 
  -Akşam görüşürüz.
 X, kapıya yöneldi tam çıkacakken tekrar göz ucuyla Sehun'a baktı. Hala telefonunda bir şeyler yapıyordu. Sanki az önce belinden tutan o değilmiş gibiydi. 
  X, akşam ki yemekten korkuyordu. Sehun ona öyle yaklaştıktan sonra LSM ile karı-koca rolünü nasıl yapıcaktı bilmiyordu. Zor bir akşam onu bekliyordu...

SEHUN BİASLILARA ÖZELजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें