28.Bölüm: Kavuşmak

56.6K 2.4K 342
                                    

"Şimdi şiir bence senin yüzündür,
Şimdi benim tahtım senin dizindir.
Sevgilim, saadet ikimizindir,
Göklerden gelen bir yadigâr gibi."

Çocuklar Gibi - Sabahattin Ali

Bölüm şarkısı : Cengiz Özkan- O Yâr Gelir

Uyarı‼️: Sevgili okurlarım, tahmin ettiğiniz üzere bu bölüm cinsel içerik barındırıyor. Yaşı 18'den küçük olan veya bu tarz içerikleri okumaktan hoşlanmayanlar yazdığım bu kısmı atlayabilirler. Sahnenin başlangıç ve bitiş noktalarını bölüm içinde belirteceğim. Okumayan okurlar hikayenin akışından bir şey kaçırmayacaklar.😊

🍃

Uzun eteklerini avucama doldurup gelin odasının kapısını araladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Uzun eteklerini avucama doldurup gelin odasının kapısını araladım.

"Aaa! Kaçıyor musun kız?"
Kapıyı açar açmaz Gamze ablayla burun buruna geldim.

"Mahir'e gideceğim." Karşı odada hazırlandığını biliyordum.
Birbirimizi en son sabah görmüştük, hazırlanmak için ayrılmadan önce erken saatlerde imam nikahımız kıyılmıştı. Düğünün başlamasına iki saat vardı, çok teferruatlı bir fotoğraf çekimi istemediğimizden onu şimdi aradan çıkaracaktık. Bize anı kalması dışında bir beklentimiz yoktu.

"Ha, kardeşime kaçıyorsan sıkıntı yok." Gülüp omzuma vurdu, "Git gör de sonra bahçeye inin hep beraber fotoğraf çektirelim."

"Tamam," deyip yanından sıyrılıp geçtim, karşı odanın kapısını tıklattım.

"Gel," gür sesini duyduğumda yutkunup kapı kolunu aşağıya indirdim. " Taha, sanki düzgün bağlayamadım ben bunu."
Beni beklemediği belliydi.

Aynadaki aksine bakan bakışları beni bulunca göz bebekleri büyüdü, boynunda asılı duran kravatı bırakınca kaygan dokusu yüzünden zemine düştü.

Kapı aralığından içeri girip ardımdan kapattım, gelinliğimin eteklerini tutarak ona yaklaştım.
Gözlerini gözlerimden çekmedi, boğuk ve tarazlı sesi kulağıma doldu, benim için dünyanın en güzel sesiydi.

"O yâr gelir yazı da yaban gül olur yâr yâr,
Gül olur yâr yâr,
Gül olur."
Ciğerlerini dolduran bir nefes aldı. Eğilip yere düşen kravatı aldım, boyunun çevresinden geçirip yavaşça bağladım.

"Yüzün görsem tutulur dilim lal olur yâr yâr,
Lal olur yâr yâr."
Ceketini tutan ellerimi kavradı, avuç içlerimi kendine doğru çevirip derin bir öpücük bıraktı.

Leyla Where stories live. Discover now