8.Bölüm: Müptela

57.8K 3.8K 317
                                    


"Sende ben, imkansızlığı seviyorum, fakat asla ümitsizliği değil."
Nazım Hikmet


🍃

Yaz ayının başındaydık ancak hissettiğim buruk bir sonbahardı. Mahir'in gözlerinin sönen feri ruhumu eziyordu.

"Leyla, ben niye senden öğrenmedim?"

"Üzülmeni istemedim Mahir, lüzum da yoktu üstelik."

"Mahalledeki insanlar senin hakkında konuşuyorlar, benimle adını anlıyorlar, sen bu yüzden ağlıyorsun ama ben bunu annen anneme anlatırken öğreniyorum, çünkü lüzumu yok öyle mi?"
Sağ elini yüzüne atıp sıvazladı, aldığı derin nefesler göğsünü körüklüyordu.

"Bilsen ne değişecekti? Daha çok kahrolacaktın."

"Şimdi olmadım mı sanıyorsun? Bir de yalan söyledin bana, babamı özledim dedin. Çaresiz hissettirdin."

"Yalan söylemedim, babamı özledim. Babasız yanlarım sancıdı, o olsaydı kimse böyle dil uzatamazdı bana diye düşündüm."

"Her şeye ben sebep oldum, tüm göz yaşlarına."

"Seninle ne alakası var Mahir?" İnsanların çirkin ithamlarından neden kendini sorumlu tutuyorsun?"

Cevap vermedi bu soruma, kendiyle savaşır gibiydi.
"Sen bana söyleseydin ben kapatırdım hepsinin ağzını."

Alayla güldüm, kaşları iyice çatıldı.

"Ya zihinleri? Oradaki iğrenç yakıştırmaları durdurabilir miydin? Kafalarının içine müdahale edebilir miydin Mahir?"
Sol yanında yumruk oluşturmuş eline baktım, o konuşmadan ben devam ettim.

"Ben söyleyeyim, onların zihinlerine müdahale edemezsin."

"Seni böyle üzmelerine müsade etmezdim."

"Onları ikna edecek tek şeyi söyleyeyim mi sana? Bana yaklaşmaman, etrafımda olmaman ancak o zaman yakıştırmalarından uzakta kalabiliriz. Bunu yapabilir misin Mahir?"

Öyle bir baktı ki gözlerime, bir şehir yıkıldı aramızda sanki masum olan tüm duygularımız altında kaldı.

"Peki ya sen, sen bunu yapmamı ister misin?"
Öyle korkuluydu ki sesi evet desem dağılacaktı inşa ettiğimiz ne varsa.

"Asla."
Kafasını onaylar biçimde aşağı yukarı salladı.

"Sen benim çocukluk düşümsün, sen ben de hiç büyümedin. İlk gün nasılsa sevgim sana hâlâ öyle, çocuksu, masum. Sen olmazsan gözlerim oyun arkadaşımı arar, sokaklarım ıssızlaşır."

Söylediklerim memnun etmemişti onu, yeterince anlatamamış mıydım kendimi? Niye böyle parçalı bulutluydu bakışları?

"Seninde bende ki yerin hiç değişmedi Leyla, yalnızca ben ismini koyamadım yıllarca."

"Neden?"
Sayısız isim sayabilirdim oysa, en çok kara kızıydım ben onun, herkesten sakındığı.
"Hangi sıfatı eklesem adının yanına yetmedi bana."

Leyla Where stories live. Discover now