25.Bölüm: En Güzel Tını

42.4K 2.3K 177
                                    

"Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı.
Sesin fotoğrafı,
Boşluğun fotoğrafı,
Parmak uçlarındaki karıncanın,
Ruhtaki üşümenin fotoğrafı.
Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı."

Şükrü Erbaş



🍃

Nisan, 2007

"Leyla hadi kızım, akşam ezanı okundu." Küçük kız kaşlarını çatıp ayağını yere vurdu.

"Oyunum bitmedi daha," elindeki bebeği Mahir'e uzattı, bir başka bebeği alıp üzerine özenle elbisesini geçirdi.

"Leyla," babasının gür sesini duyduğunda elindeki oyuncağın bir kıymeti kalmadı, kafasını kaldırıp ona baktı. "Hadi babacığım, geç oldu artık."
Mehmet bey aşkla baktı kızına, bakarken adeta içi eriyordu.

Leyla'nın gözleri önce babasına değdi sonra en sevdiği oyun arkadaşına.
"Gideceğim ben," dedi istemeye istemeye.

"Keşke gece gündüz oynayabilsek," Mahir elindeki bebeği Leyla'nın kucağına bıraktı.

"Herkes uyuyunca ağaçtan tırmanıp gelsene odama." Leyla yüzyılın icadını bulmuş gibi heyecanla konuştu.

"Kedi miyim kızım ben," Mahir kendince sitem etti.

"Çıkamaz mısın?" Leyla oyunbaz bir edayla ona yanaştı. "Korkar mısın yoksa?"

"Ne korkması, çıkarım çıkmasına da senin yükseklik korkun var. Beni orada görünce sen korkarsın. Ben sana kıyamıyorum."

"Ama ben hep sen yanımda ol istiyorum."

Mahir daha makul bir yol bulmuştu.
"Söylerim anneme, akşam çaya geliriz, bizde oyuna devam ederiz."
Leyla hevesle kafasını salladı.
"Ama bu defa benim istediğim oyunu oynayacağız, evcilik oynamam."

"Mahir," dedi Leyla harfleri uzata uzata nazlanırken.
Küçük çocuk umursamazca omuz silkse de kararında uzun süre duramayacağı kesindi.
"Lütfen," bu defa o kara bakışlara tahmin ettiğinden bile erken yenik düştü.

"Of tamam Leyla, bakma öyle üzgün üzgün."

Leyla kıkırdayıp Mahir'in yanağına sulu bir öpücük kondurdu. "Canım Mahir." Seke seke evine giderken arkasında eli yanağında birini bıraktığının farkında bile değildi.

Mahir dediğini yaptı, akşam olunca birlikte çay içmek için oturan ebeveynleri baş başa bırakıp Leyla'nın odasında oyunlarına devam ettiler ancak çok geçmeden ayrılık gelecek ve oyunları yarım kalacak korkusu yaşamaya başladılar.

"Geceleri de kalsan keşke."
Leyla yerde halının üzerinde oturan Mahir'in yanına çöküp dizine uzandı.

"Okul var yarın, yalvarsam bile izin vermezler." Elini kara kızının saçlarında gezdirdi.

"Aklıma harika bir fikir geldi, " Leyla yattığı yerden doğruldu, planını nefesini kesecek bir hızla anlattı.

Dakikalar sonra oyuncaklarıyla oynarken odanın kapısı tıklandı.
"Mahir, hadi oğlum." Emine hanım oğlunu görmek ümidiyle kafasını içerir uzattı.
"Leyla, Mahir nerede?"

Leyla şımarıkça omuz silkti.
"Küstük biz onunla, eve gitti."

"Niye küstünüz bakayım?"

Leyla Where stories live. Discover now