34.Bölüm: Gecenin Işığı

36.9K 1.9K 301
                                    

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.

- Atilla İlhan

Bölüm şarkısı: Moğollar- Yolum Seninle

🍃

Bir ses doluyordu kulağıma, telaşlı, yüksek ve beni kendine hayran bırakacak güçte bir ses. Hayatım boyunca yalnızca Mahir'in sesinin tınısına aşık olacağımı sanırdım, kalbimin ritmini ondan başkası değiştiremez diye şartlandırmıştım. Şimdi kalbim göğüs kafesimin ardında hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu.

Alt dudağımı ısırıp siyah beyaz ekrana pür dikkat baktım, Mahir hemen yanı başımda elimi iki avucunun arasına hapsetmiş duruyordu. Arada elimi dudakların yaslıyor, bazen de göğsüne bastırıyordu.

"İyi mi?" diye sordu pat diye. Hâlâ doktora bakmıyordu, muhtemelen benim gibi tüm o karmaşıklık içinde bebeğimizi seçmeye çalışıyordu.

"Fazlasıyla," doktorun yüzündeki gülümseme söylediği cümleyi onaylar gibiydi. "Kalkabilirsiniz  Leyla Hanım." Ultrason aletini karnımdan çekip küçük masanın üzerinde duran havlu kağıdı bana uzattı ancak Mahir benden önce davrandı.

Doktor odanın iç kısmına geçip bize mahremiyet sağladığında kısık bir sesle, "Ben hallederdim," dedim Mahir'e.

Sanki onunla konuşmuyormuşum gibi birkaç kat kopardığı kağıt havluyla karnımdaki jeli sildi, yumuşak hareketlerini hissetmekte bile zorlanıyordum. Penyemi indirip bana elini uzattı, yarı uzanır pozisyondan doğruluğumda üzerime eğilip dudaklarını saçlarımın üstüne bastırdı. Sessiz öpücüğü baskılıydı, içerinde derin bir iç çekişi barındırıyordu.

Benden uzaklaşırken nemlenen göz pınarlarımı silmeyi unutmadı, yanağından kayan elini sıkı sıkı tutup ayaklandım.

İçerideki masada doktorun tam karşısına oturduğumuz da önündeki tahlil sonuçlarımı inceliyordu.
"Birkaç vitamin takviyesi yazacağım size," dedi kafasını kağıtlardan kaldırıp bana gülümserken.
"Mide bulantılarınız başladı mı?"

"Evet," dediğimde Mahir hızla bana döndü.
"Nasıl evet? Bana niye söylemedin?"

Ona gözlerimi belertip yalandan öksürdüm. "Yaklaşık bir haftadır başladı, çok sık kusmuyorum ama midem gün içersinde bulanmaya devam ediyor."

"Anlıyorum, bu ay ve önümüzdeki ay sürebilir bu durum." Önündeki kağıtlara bir şeyler daha not aldı.

"Bir de," dedim dikkatini üzerime çekerek. "Biraz kasık ağrısı çekiyorum."
Mahir oturduğu yerde stresle dizini titretmeye başlayınca doktor yeniden ona bakıp tebessüm etti.
"Bu da sürecin bir parçası. Peki kanamanız oluyor mu?"

"Hayır."

"Olursa mutlaka haberim olsun."  Kısa bir bilgilendirmenin arkasından bir sonraki randevu tarihini netleştirip vedalaştık.

Leyla Where stories live. Discover now