5. Bölüm: Kutup Yıldızı

744 287 115
                                    

Yaşlı Amca - Yıldızlara Bak

Keyifli okumalar...
__________________________________

5. Bölüm: Kutup Yıldızı

Birkaç saat sonra Mustafa amca gelip Makbule teyze ile beni hastaneden aldı ve hastaneden çıktık. Doktorlar 2, 3 hafta içinde tamamen iyileşeceğimi ve tekrar kontrole gittiğimde kolumdaki alçıyı çıkaracaklarını söylediler.

Eve gittiğimde her zaman olduğu gibi yine düşünmeye başlamıştım. Tabii ki Eren'i düşünüyordum. Eren yanımdayken hiç olmadığım kadar huzurlu oluyordum. O konuştukça içim rahatlıyordu. Sanki bakışları daha önce hiç hissetmediğim duyguları anlatıyordu bana.

Yani kısacası ona bakmak, onu izlemek, onunla konuşmak hatta onun varlığını hissetmek bana huzur veriyordu.

O da aynı şeyleri hissediyor muydu bilmiyordum ama o kadar kişi varken sadece benimle konuşması onun da benzer şeyler düşünüyor olmasının ihtimalini arttırıyordu.

Eren'den sonra kendimi düşündüm. Ailemi, arkadaşlarımı düşündüm. İlkokuldan beri sıradan bir kızdım ben. Genelde utangaç olan ama herkesle çok iyi anlaşanlardandım.

Ortaokulda da aynıydım, lisede de. Tek fark büyümem oldu. Büyüdükçe öğrendim aslında her gün biraz daha değiştiğimi.

Her gün biraz daha büyüyor, her gün biraz daha değişiyordum. Sadece o zamanlar bunun farkına varmam çok zordu. Varamamıştım da zaten.

Düşündüğümde birçok şeyin değiştiğini görüyordum. Aslında o kadar da sıradan bir kız olmadığımı görüyordum.

Sıradan kavramı neye göre belirleniyordu ki zaten? Çoğunluğun yaptığı şeyler her zaman sıradan oluyordu. Ama bence sıradan olmak bu değildi. Diğerleriyle aynı şeyi yapsa bile farklı şekilde yapanlar vardı ama onlar da sıradan kategorisine giriyordu.

Bu hayat, bu sistem adaletli değildi. Yüksek ihtimalle hiçbir zaman da olmayacaktı. Herkes kendi bildiği adalete göre yaşayacaktı. Herkesin adalet anlayışı farklı olacaktı.

* * *

Evde, odamda ve yatağımdaydım. Yatak, yorgan, yastık modundaydım ve çok yorgundum. Yemeğe gidecek gücüm bile yoktu.

Aslında iyiydim. Ama yorgun hissediyordum. Üzerimde bir ağırlık vardı sanki. Ve o ağırlık doğrulup yürümemi engelliyor, beni yatağa, uyumaya itiyordu. Benim de buna karşı çıktığım söylenemezdi.

Yapmam gereken birçok şey vardı ve ben uyuyordum. Mesela Demet'in yaklaşık bir saat önce bana gönderdiği ödevleri yapmam gerekiyordu. Ve üniversite sınavına girecek bir öğrenci olduğumu hatırlayıp ders çalışmam gerekiyordu. Başlamam gereken proje ödevleri ve birkaç benzer şey daha vardı. Ama ben bunların hepsini bir kenara bıraktım ve bedenimin üzerime bindirdiği ağırlığa teslim olup uyumaya karar verdim.

Ertesi gün cumartesiydi ve ilk hafta olduğu için okula gitmeyecektim. Bu yüzden geç uyumamda bir sakınca yoktu. Yani birkaç saat uyuyabilirdim.

Bunu değerlendirip en azından yemeğe kadar uyumaya karar verdim. Başımı yastığa koyar koymaz uyuduğumu ise gördüğüm rüyadan sonra uyandığımda fark ettim.

Bu seferki diğerlerinden çok daha farklıydı çünkü bu sefer kabus görmemiştim. Bu sefer çok hoş ama anlam veremediğim bir rüya görmüştüm.

Çiçekler, ağaçlarla kaplı bir arazideydim. Yanımda küçük bir çadır vardı. Sanırım tek başımaydım. Çadırın yanında yere uzanmış gökyüzünü izliyordum. Hava karanlıktı ve etrafta neredeyse hiç ışık yoktu.

Yıldızlara Benziyorsun Onde as histórias ganham vida. Descobre agora