25.Bölüm: En Güzel Tını

Începe de la început
                                    

"Çünkü şey," küçük elleri üzerindeki eteği kumaşını kavradı. "Banane, söylemeyeceğim."

"O zaman ben gidip Mahir'den öğreneyim."

Leyla ona yalancı bir tebessümle kafa salladı, odasının kapısı yeniden kapanınca oturduğu yerden koşar adım kalkıp giysi dolabının kapağını açtı, Mahir kendini dışarı atıp soluklandı.

"Kızım, niye küstük diyorsun?"
Kaşlarını çatınca Leyla da ona sert baktı.
"Şakacıktan dedim be."

"Deme, çok söylenince gerçek oluyormuş." Korkuyla baktı hemen dibinde duran kız çocuğuna.

"Bak hele şunlara, boyları bacağım kadar ama arkamızdan iş çeviriyorlar."
Emine hanım çocukları suç üstü yakalamış, Leyla'nın kurduğu plan suya düşmüştü.

🍃

Saçlarıma sardığım havluyu çözüp, saç uçlarımdan damlayan fazla suyu aldım, gözlerim aynadaki görüntüme değinde sağ elimin yüzük parmağını sarmış olan alyansa baktım, kafamı komodine çevirdim, babamın fotoğrafı ile göz göze geldim, dudağım büküldü.

"Keşke burada olsaydın," dedim fısıldayarak. "Sevinirdin değil mi baba? Ağlamakla gülmek arası bir ses çıkardım, "Kesin çok kıskanırdın, beni Mahir'le paylaşamazdın."

İşaret parmağımla fotoğrafın pürüzsüz yüzeyini sevdim, tüm gece boyunca boğazıma dizilen hıçkırıklarımdan biri özgürlüğüne kavuşmak için çırpınıyordu.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle gözümden akan yaşı sildim.

Gönderen: Mahir
"Kapıyı açsana yavrum."

Anlamsızca telefonun ekranına baktım, bir an için tereddütte kalsam da omuz silkip odamdan çıktım, zemine parmak uçlarımda basarak dış kapıya ulaştığım da yine aynı sessizlikle kapıyı araladım.

Mahir elleri cebinde sabırsız bir şekilde beni bekliyordu, üzerinde onu fazlasıyla yakışan bir eşofman takımı vardı, saçları nemden dolayı koyu duruyordu, yeni duş aldığı belliydi.

"Mahir?" Sorar gibi gözlerine baktığımda üzerime eğilip yanağıma sesli bir öpücük bıraktı.
"Oh, nasıl özlemişim."  Bu defa öpücüğü diğer yanağıma kondu.
Henüz evine gideli iki saat olmuştu, tek kaşım havalandı.

"Ne işin var bu saatte burada?"

"Sana kaçtım, beni kapıda mı bırakacaksın?"
Kapının aralığından süzülüp içeri girdiğinde gözlerimle koridoru kontrol ettim, kimseyi göremeyince sağ elini kavrayıp onu odama doğru çekiştirdim.

"Gel bakayım sen benimle."

Odama girdiğimizde kapıyı arkamızdan kilitledim.

"Bir şey mi oldu?" Ona doğru dönerken nemli saçlarım geriye doğru savruldu, sırtıma çarpıp durdular.

"Yoo," deyip üzerindeki kapüşonlu eşofman üstünü çıkarıp sandalyeye astı, rahat bir şekilde yatağıma uzanırken, gözlerimi kısıp ona baktığımda omuzlarını düşürdü.

"Bütün akşam mutluluğuna rağmen çok durgundun," gözleri babamın fotoğrafına değdi. "Eksikliğini hissettiğini biliyorum."  Elini uzatıp beni hemen yanına çekti. "Tıpkı yalnız kaldığında ağlayacağını bildiğim gibi." Baş parmağı elmacık kemiğimde gezindi.

Leyla Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum