Bölüm 10

22K 828 43
                                    

Uzun zaman sonra yeni bölüm. Umarım beğenirsiniz.

Alt katta bulunan çalışma odasında Barlas Bey'i bekliyordum.

Burakla neden gidemeyeceğimi sormamdan sonra yarın Antalya'yı gezeceğimizden bugün tüm dosyaları kontrol etmemiz gerektiğini ve hızlıca alt kattaki çalışma odasına gitmemi söylemişti. Sonra da duş almaya gitmişti. Ben de hızlıca duş aldıktan sonra şortlu eşofman giyip hızlıca gelmiştim. Şu anda da onu bekliyordum.

Kapının açılmasıyla kafamı Barlas Bey'e çevirdim. Üstüne dar beyaz tişört altına da gri eşofman giymişti. Saçları hafif ıslak ve kabarıktı. Saçlarına dokunma isteği uyandırmıştı. Her zamanki gibi dergi kapağından fırlamış gibi duruyordu.

Gelip masaya oturduğunda ben de yanındaki koltuğa geçtim.

Eline bir kaç dosya alıp okumaya başladı. Tam benim ne için burada olduğumu sormak üzereydim ki bana döndü.
"Esin çok yorgunum. O yüzden benim uyumamamdan sorumlusun. Ayrıca lütfen bana kahve getirir misin?"
Kafamla onaylayıp hızlıca çıktım.

Az önce havuzdayken oldukça dinç dursa da fazla irdelemeden hızlıca kahvesini hazırladım.

Yanına vardığımda dosyaları okumaya devam ediyordu. Önüne kahveyi bırakıp bu sefer karşısındaki koltuğa geçtim. Onu izlemeye başladım. Bunun yanlış olduğunu fark etsem de pek umursamadım. Onu her zaman izleyemiyordum ve o dosyalara dalmışken tam zamanıydı.

Ben dalmış onu izlerken telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Onun da bakışları bana dönmüştü. Geldiğimde koltuğa bıraktığım telefonumu elime aldığımda Burak arıyordu.
"Barlas Bey iki dakikalığına müsaade isteyebilir miyim?"
Kaşlarını çatsa da kafasıyla onayladı.

Hızlıca çıkıp telefonu açtım.
"Efendim?"
"Esin ne yapıyorsun?"
"Şuan Barlas Bey'le çalışıyoruz. Sen?"
"Birazdan Âlâ oraya gelecek. O gelince sen de çık. Ben kafeteryadayım. Sahilde yürür dertleşiriz. Olur mu?"
Kalbimi biri eline almış sıkıyor gibi hissediyordum. Ala niye gelecekti ki?
"Eğer Ala gelirse çıkarım."
"Esin kendini üzme olur mu? Her ne kadar benim artık Ala'dan umudum olmasa da Barlas ile tekrar birlikte olacaklarını sanmam."
"Haber verdiğin için sağ ol Burak. Görüşürüz. Sen de kendini üzmemeye çalış."
Cevabını beklemeden telefonu kapattım. Odaya geri girdiğimde suratım bariz bir şekilde asıktı. Bunu o da fark etmiş olacak ki beni inceliyordu.
"Kötü bir şey mi oldu Esin?"
"Hayır Barlas Bey"
"İyi misin peki?"
Her ne kadar zorlansam da hafifçe tebessüm edip kafamı salladım. Biraz daha beni incelese de kafasını geri dosyasına çevirdi. Ellerimle oynamaya başlamıştım. On dakika oldu olmadı kapı çaldı. Kapıyı açmak için ayağa kalktığımda Barlas Bey de kalkıp bileğimi tuttu.
"Neyin olduğunu anlatacak mısın?"
"Bir şeyim yok Barlas Bey."
Ağlamak üzereydim. Kafamı önüme eğdim. Onun bana yakın olması belki de ilk defa beni rahatsız etti. Kimsenin yanında ağlamayı sevmezdim.
Çenemden tutup kafamı kaldırdı. Tekrar kapının çalmasıyla o konuşamadan ben söze girdim.
"Barlas Bey ben gerçekten iyiyim. Kapıyı açmam gerek. Lütfen müsaade edin."
Elini gevşettiğinde hızlıca bileğimi çekip kapıyı açmaya yürüdüm. Kapıyı açtığımda Barlas Bey birkaç adım arkamdaydı. Kapı da her ne kadar görmek istemesem de beklediğim kişi vardı. Ala. Onun bakışları ise bana değmemişti bile. Direkt Barlas Bey'e bakıyordu.
"Barlas biraz konuşabilir miyiz?"
"Gerek yok. Esin lütfen kapıyı kapat ve yanıma gel."
Ben her ne kadar bunun için hevesli olsam da Ala oldukça inat etmişti.
"Barlas anlatmam gereken şeyler var. "
Barlas biraz baktıktan sonra kafasını salladı.
"Dışarı gel."
O içeri girince ben de dışarı çıktım. Sonuçta bana ihtiyacı kalmamıştı. Hızlıca kafeteryaya yürümeye başladım. Yürümek şimdiden iyi gelmişti. Ağlama isteğim yatışmıştı.

KİŞİSEL ASİSTANIMOn viuen les histories. Descobreix ara