Bölüm 15

21.4K 778 98
                                    

İyi okumalar baldan tatlı okurlarım. Umarım bölümü beğenirsiniz.

Kafamı salladığımda açtığı birayı bana uzattı. Kendine de bir tane aldığında bana dönmüştü.
"Sen başlamak ister misin?"
"Bu sefer siz başlayın."
Kafasını salladı.
"Burak'tan ne anlamda hoşlanıyorsun?"
Buna cevap veremezdim. Daha da sorgulardı.

Elimdeki biradan büyük bir yudum aldım.
"Kaçak mı oynayacaksın?"
Planım oydu.
"Siz sorduğum her şeye cevap verecek misiniz?"
"Sana bağlı."
"Nasıl bana bağlı?"
"Sorun bu mu?"

Kafamı salladım.

"Sen bana ne kadar dürüst olabilirsen ben de sana o kadar cevap vereceğim. Sen kaçak oynamayı tercih edersen ben de sana istediğin cevapları vermeyeceğim."
İstemsizce kaşlarımı çatmıştım. Eğer o konuşmazsa planım çöp olurdu.

"O zaman siz sarhoş olunca tüm sorulara cevap vereceğim."
"Ya benden önce sarhoş olursan."
Omuz silktim. Sırıtmıştı.

"Sizde sıra. Sorun hadi."
"İstanbul'a neden geldin?"
Buna cevap verebilirdim. Basitti.
"Orada kalmam için herhangi bir sebep kalmamıştı."
"Bu da kaçak cevap."
Şişeden büyük bir yudum daha aldım.

"Sıra bende. Ala ile barıştınız mı?"
"Sen cevap vermediğine göre ben de içmeliyim."
Birayı eline aldı. Tek yudumda neredeyse yarılamıştı.

"Yine de cevap vereceğim. Onu affetmedim ama senin tabirinle barıştık."
"Affetmediyseniz neden barıştınız?"
"Sıra bende küçük."
Biradan bir yudum daha aldı.

"Onunla neden çıkmaya başladınız?"
Buna da cevap veremezdim. Bir yudum daha aldığım da şişeyi yarılamıştım.
"Neden Burak ile olan ilişkimizi bu kadar sorguluyorsunuz?"

Elindeki şişeyi bitirip kenara koydu. Yeni bir bira açtı.
"Burak'tan hoşlanmıyorum."
Bu sorunun cevabının farklı olmasını ummuştum.
"Eğer hâlâ Ala'yı seviyorsanız neden affetmiyorsunuz?"
"Onu sevdiğimi nereden çıkardın?"
"Burak'tan hoşlanmama sebebiniz ne? Onun da Ala'yı sevmesi değil mi? Eğer birini kıskanıyorsanız ona karşı bir şeyler hissediyorsunuzdur."
"Eğer birini kıskanıyorsam ona bir şeyler hissettiğim anlamına mı gelir?"

O kadar şey arasından buna mı takılmıştı.
"Eğer bir şey hissetmeseniz neden kıskanasınız ki?"
Elimdeki birayı kafama dikip bitirdim.

Şişeyi indirdiğimde gözleri gözlerimdeydi.
"Ala'yı Burak'tan kıskanmanıza gerek yok. Burak Ala'dan vazgeçti."
"Ala'ya hâlâ bir şeyler hissetmesi seni rahatsız etmiyor mu?"

Birayı gösterdim.
"Bana da açar mısınız?"
Elindekini uzatıp yeni bir tane çıkarttı. Ben bana verdiği şişeden büyük bir yudum aldım.

"Sabah plajdayken size bir soru sormuştum. Sizde ben de şüpheliyim bu sıra demiştiniz. Şüphelendiğiniz kişi Ala mıydı?"
Evet demesinden ölesiye korkuyordum.
"Hayır."
"Kimdi?"
"Sıra bende güzelim. Benim Ala'yı affetmem senin için neyi değiştirir? Neden merak ediyorsun?"
"Ben de Ala'dan hoşlanmadım."
"Mantıklı değil küçük. Eğer Burak'tan hoşlanıyorsan Ala'yla benim barışmam senin işine gelmeli."
İki şişe bitirmişti ve hâlâ mantıklı konuşuyordu.

Elimdeki biradan bir yudum daha aldığım da kafam yavaşça kaymaya başlamıştı.
"Ala'dan hoşlanamama sebebim Burak değil ki."
Bunu söylerken tam gözünün içine bakmıştım. Ne düşündüğünü bilmek isterdim. Her şey daha kolay olurdu.

"Ne düşünüyorsunuz?"
Düşündüğüm şeylerin dilime varması sarhoşken pek uzun sürmüyordu.

Duraksasa da cevabı gecikmedi.
"Seni. Ne düşündüğünü. Ne yapmaya çalıştığını. En çok da ne hissettiğini."

KİŞİSEL ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin