Bölüm 18

19K 631 98
                                    

Yeni bölüm geldiii. İyi okumalar dilerim.

Barlas telefonu suratıma kapadıktan sonra masaya dönmüştüm.
"Esin iyi misin? Betin benzin atmış."
"Biraz tansiyonum düştü sanırım. Bir şeyler sipariş edelim mi?"
Ne tansiyon ama. Barlas yüzünden strese girmiştim. Ne diye suratıma kapatmıştı ki.
"Aslında biraz önce garson geldi. Ben ikimizede bir şeyler sipariş ettim. İstiyorsan değiştirebilir veya ekleyebiliriz."
"Gerek yok. Bana hiç fark etmez. Siz nerede çalışıyordunuz?"
"Lütfen siz diye hitap etme. Henüz o kadar yaşlı değilim."
Sanki bir tek yaşlılara siz deniyordu. Yine de umursamayıp kafamla onayladım. Zaten strese girmiştim.
"Nerede çalıştığıma gelirsek de Ertekin Holding'de yeni işe girdim. Sen neredesin?"
Ne demişti? Ertekin Holding mi? Süper haberdi.
"Hayırlı olsun. Ben de Ertekin Holding'deyim."
Şaşırsada bozuntuya vermeyip devam etti.
"Çok sevindim. Desene iş arkadaşıyız."
Kafamı sallayıp gülümsemeye çalıştım.

Asuman teyzeye olan borcumu durumu açıklayıp uzattığımda almamak için ısrar etmişti. Sonunda kabul ettiğinde yemekler gelmişti.

Yanımdaki sandalye çekildiğinde neye uğradığımı şaşırdım. Barlas gelmişti. Normalde bunu sorun etmemem gerekirdi ama Ali de bizim şirketteydi.
"Barlas Bey"
Kaşını kaldırıp bana baktı. Neden bey dediğimi sorgular gibiydi.

Ali ayağa kalkıp elini uzattığında Barlas elini uzatmadan bana dönmüştü.
"Barlas Bey Ali şirkette yeni işe başlamış."
Barlas hâlâ ne alaka der gibiydi ama dönüp elini sıktı.
"Merhaba Barlas Bey. Tanıştığıma çok memnun oldum."
Barlas kafa sallamakla yetinmişti. Tekrar bana döndü.
"Esin Hanım yardımcı olmanız gereken şeyler var. Eğer işiniz bittiyse buyrun."
Hanım kısmını baya bir vurgulamıştı.

Kafamı sallayıp Ali'ye döndüm.
"Müsadenle."
"Daha sonra muhakkak görüşelim Esin."
Barlas kapıya yürüyordu ki durup bize döndü.
"Esin Hanım acele eder misiniz?"
Ali'ye baş selamı verip hızlıca yanına yürüdüm.

Arabaya bindiğimizde acelemiz var gibi hızlıca arabayı çalıştırdı.
Neredeyse yüz yirmiyle gidiyordu.
"Barlas"
Sesim kısık çıkmıştı.
"Efendim Esin?"
Ses tonu o kadar imalıydı ki zaten az olan sesim bir yerlerime kaçmıştı.
"Neden sinirlendin?"

Arabayı sağa çekip durdurduğunda elini üzerime uzatıp öne fırlamamı engellemişti.
"Neden mi sinirlendim? Sevgilim haber verme gereği bile duymadan bir erkekle tanışmaya gittiği için olabilir mi acaba Esin?"
Kendi bakış açısından haklı olsa da kafeye gelmekte neydi?
"Haber vermeyi unuttum. Ayrıca Ali'yle görüşme sebebim sadece tanışmak değildi. Öyle olsa bile telefonu suratıma kapatmak yerine yanımıza geleceğini söyleyebilirdin."
"Esin bugün bir adamla tanışmaya gidiyorsun ve telefonu kapadığım için ben mi suçlu oluyorum?"
"Suçlusun demedim."
Benim konuşmamın faydadan çok zararı olmuş gibiydi. Bir şey demeden arabayı çalıştırdı.

Eve geldiğimizde odasına çıkmıştı. Gelene kadar tek laf etmemişti. Ben de ne diyeceğimi bilemediğim için susmuştum. Belki de sadece özür dilemeliydim.

Üstüme rahat bir şeyler giyip Barlas'ın kapısına geldiğimde ne diyeceğimi veya ne yapacağımı bilmiyordum ama onunla küs olmak hoşuma gitmemişti.

Gel sesiyle içeri girdim. Telefonla konuşuyordu ama ben girince daha sonra konuşmak üzere anlaşıp kapattı.
"Efendim Esin?"
"Bana hâlâ sinirli misin?"
"Sence?"
Sinirliydi.
"Kötü bir niyetim yoktu."
"Güzelim kötü bir niyetin olmadığını biliyorum ama bundan sonra en azından bir erkekle tanışmaya gittiğinde haber verir misin?"
Kafamla onayladım. Olabileceğim en masum halime büründüm. Konu uzasın istemiyordum.

KİŞİSEL ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin