Bölüm 17

21K 679 117
                                    

Ben geldim baldan tatlı okurlarım. Bölümü geciktirdiğim için özür dilerim. Oldukça uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz.

Burcu'nun bizi görüp görmediğine emin değildim. Bizim olduğumuz tarafa bakmıyordu ama kafasını çevirseydi anında görürdü.

Görmediyse bile birazdan Barlas yanıma gelirse kesin fark ederdi. Mağlum özellikle Barlas'a karşı radar gibiydi.

Ona görünmemeye çalışarak hızlıca geçtim.

Villaya geldiğimde aklım Barlas'daydı. Burcu'ya yakalanmamak için resmen koşarak gelmiştim.

Telefonumu elime aldığımda sabah arayan numaranın iki kere daha aradığını görünce geri aradım ama telefon çalmamıştı bile. Endişelensemde kafaya takmamaya çalışıp Barlas'ı aradım.

Kapı sesini duyunca telefonu kapatıp kapıya koştum.

Üstünde tişörtü yoktu. Çıkarmıştı. Bunca yolu bu şekilde mi gelmişti?

Gülmesiyle gözlerimi kaslarından gözlerine götürdüm.
"İstersen dokunabilirsin güzelim."
Ne demişti o? Kafamı hızlıca kaldırıp gözlerine baktığımda utanmıştım ama daha baskın bir şey vardı. Kıskançlık.

"Güzelim neden beni öldürecek gibi baktığını açıklamak ister misin?"
"Yok bir şey."
Arkamı dönüp odaya çıkmaya karar verdim. Reglim yaklaşmış olmalıydı. Gereksiz yere sinirleniyordum.

"Esin sadece şakaydı. Tabi dokunmak istemiyorsan."
Hızlıca kafamı ona çevirip daha da kaşlarımı çattığımda ellerini hafifçe yukarı kaldırıp ben masumum anlamında kafasını sallamıştı. Oldukça sevimli görünüyordu. Sinirimi geçirecek kadar hem de. Hafifçe gülümsediğimde o da gülümsemişti.

Tekrar önüme dönüp odaya çıktım. Geldiğine göre banyoya girebilirdim.

Akşam yemeğine kısa bir süre kalmıştı. Yemekten sonra cluba geçeceğimiz için oraya uyacak bir şey seçtim. Siyah saten boğazımı saran sırtı açık bir tişört altına da pileli mini siyah etek giydim. Siyah topukluları giydiğimde üstüm tamamdı.

Abartmamaya özen göstererek göz makyajımı yaptım. Saçımı sıkı bir topuz yaptığımda hazırdım. Güzel görünüyordum.

Küçük siyah çantamı da alıp Barlas'ın odasının kapısına ilerledim. Kapıyı çaldığımda gel diye seslenmişti.

İçeri girdiğimde cama dönük bir şekilde telefonla konuşuyordu. Siyah giyinmişti. Gömleği vücudunu sarıyordu. Bu ona seksi iş adamının yanında bir de karizmatik playboy havası yüklüyordu.

O bana bakmazken fotoğrafını çekmek istedim ama telefon sessizde olmadığından odada kameranın çıkıts sesi yankılanmıştı. Ses ömrümde duyduğum en çirkin seslerden biri gibiydi.

Bana döndü ve kaşlarını kaldırıp sırıttı. Utansam da belli etmemeye çalışıp gülümsedim.

Bakışlarını gözlerimden çekip üzerimde gezdirdiğinde yavaşça gülümsemesi silindi. Aksine suratı mahkeme duvarına döndü. Bunu bu sıra çok sık yapıyor ama bir şey demiyordu.

Bakışlarını benden çekmeden daha sonra konuşuruz diyerek telefonu kapattı. Bir şey demeden odadan çıktığında bende peşinden çıktım.

Kapıdan çıkmadan önce kolunu tutup bana dönmesini sağladım.
"Bir sorun mu var?"
"Hayır güzelim."
Derin bir nefes alıp devam etti.
"Sadece fazla güzel olmuşsun."
Gülümsedim.
"Sen de çok yakşıklı olmuşsun."
Gülümsese de hâlâ gergindi.
"Hadi çıkalım."

KİŞİSEL ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin