Bölüm 7

23.3K 784 99
                                    

Barlas Bey kafasını bana doğru eğmeye başladı. Ben ise donmuş gibiydim tek yaptığım gözlerine bakmaktı gözlerine baktıkça daha da bakasım geliyordu.Onu engellemeliydim ama içimdeki çok büyük bir taraf ileri atılıp onu öpmek isterken bu oldukça zor.

Bir anda hızlıca kafasını geri çekip yanıma geçti. Onun benden uzaklaşmasıyla kendime geldim. Ben onun asistanıydım ve bu işi kaybedemezdim.

Yavaşça Barlas Bey'e döndüm.
"Barlas Bey yarın kaçta gideceğiz?"
Hiçbir şey olmamış gibi davranmak en akıllıca olanı olucaktı.
"Kahvaltıdan sonra direkt çıkacağız. Sen bavulları hazırladın mı?"
Başımla onayladım. Barlas Bey bir süre daha bana bakıp önüne döndü ve içkisinden bir yudum aldı.

"Gitmek ister misin?"
İstemiyordum. Onunla konuşmak yanında oturmak istiyordum.
"Siz nasıl isterseniz"
"Biraz daha duracağız o halde"
Tebessüm ettim. O da bana bakıp hafifçe tebessüm etti. İlk şişeyi bitirmişti.
"Bir oyun oynamak ister misin?"
Yeni bir şişe açtı. Kafamla onayladım ne gibi bir oyundan bahsediyordu ki?
"Sana bir soru soracağım sen de cevaplamak istemezsen içeceksin aynı şekilde sırayla"
Bana ne sormak istiyordu bilmiyorum ama ona sormak istediğim bir ton sorum olduğunu varsayarsak benim için kârlı bir oyundu.
"İlk ben sorabilir miyim?"
Hafifçe güldü.
"Sor bakalım"
"Bugün ki kadın, o kimdi?"
Önce bana baktı. Sonra önüne ben cevap vermiceğini düşünürken tekrar bana döndü.
"Eski nişanlım"
Acaba ona hâlâ aşık mıydı?
"Sıra sizde"
"Mert'le aranızda bir şey var mı?"
Bunu neden sormuştu ki?
"Arkadaşız sanırım"
"Sanırım?"
"Sıra bende"
"Sor bakalım"
"O kadın ile neden ayrıldınız?"
"Benden büyük bir sır sakladı."
Ne saklamış olabilirdi ki ondan ayrılacağı kadar büyük.
"Anladım"
"Sıra bende olduğuna göre İstanbul'a neden geldin?"

Elindeki içkiyi aldım ve bir yudum aldım bu sefer öncekinden daha iyi gelmişti. Ona anlatabilirdim ama şuan ne annemden ne de babamdan bahsetmeye hazır hissetmiyordum. Beni izliyordu. Şişeyi geri uzattım.

"O kadını hâlâ seviyor musunuz?"
Bu soruyu oldukça korkarak sormuştum. Önce bana baktı gözlerinde tanımlayamadığı bir bakış vardı sanki düşünüyormuş gibiydi sonra şişeyi kafasına dikti ve bitirdi.
"Gitsek iyi olucak yarın erken kalkacağız"
Kafamı salladım aklımda olan tek şey onu hala seviyor olabilir miydi? Bu beni istemediğim kadar çok korkutuyordu.

Yaklaşık yarım saat önce şoför bizi eve getirmişti. Makyajımı silip üstümü değiştirdim ve Ala denilen kızı düşünmeyi bırakıp yarın giyeceklerimi ayarladım. Yarın için heyecanlıydım. Kapımın tıklanmasıyla gel diye seslendim. Gelen Barlas Beydi.
"Buyurun Barlas Bey"
"Vermeyi unutmuşum"
Elindeki telefonu bana doğru uzatıyordu.
"İş telefonu olarak düşün seni aradığımda ulaşmak istiyorum."
Telefonu bırakıp çıktı bende peşinden telefonu alıp takip ettim.

"Barlas Bey ben zaten kendime yeni telefon alacağım buna gerek yok teşekkür ederim ve bundan sonra daha dikkatli olurum telefonlarınızı açma konusunda bunu kabul etmem doğru olmaz"
"Ben patronununum bu da iş telefonun bir gün işten ayrılmaya karar verirsen geri verirsin şimdi dışarı çıkıyor musun? Yoksa ben üstümü değiştirirken burada mı olmak istersin?"

Onun odasına geldiğimizi yeni fark etmiştim. Her ne kadar bir yanım kal kız gözün gönlün açılır dese de hızlıca çıktım ve odama geçip kendimi yatağa attım.

Banyodaki işlerimi halledip üstümü giyindim.Beyaz bir büstiyer altınada yüksek bel bir şort giydim.

Barlas Bey'in giyeceklerini hazırlamaya giysi odasına gittim ve beyaz tişört ile pantolon ayarladım.Neşeyle aşağı indim.
"Günaydıın yardım edebileceğim bir şey var mı?"
Elif bana tebessüm edip hallettiklerini ama Barlas Bey'in daha kalkmadığını söyledi. Normalde şuan çoktan kalkmış duşta olması gerekiyordu her gün günlük rutini buydu.

Odasının kapısının önündeyim. Kapıyı birkaç kere tıklattım ama herhangi bir ses gelmedi bende yavaşça kapıyı açtım. İçeri girdiğimde yüz üstü yatmıştı ve sırtı açıktı. Üstüne bir şey giymemişti.
Yavaşça yanına yaklaştım. Saçları çok yumuşak görünüyordu. Ellerimi yavaşça saçına doğru uzattım tam okşamak üzereydim ki elimi tutup yatağa doğru çekti. Ufak bir çığlık atmamla gözlerini açtı. Oldukça yakın bir pozisyondaydık o sırtüstü yatmış ben ise neredeyse tüm vücudum onun üzerinde uzanıyordum saçlarım yüzüne değiyordu ve kokusu buram buram burnuma geliyordu üzerinde parfümü yokken bile harika kokuyordu. Sanırım o an söylenebilecek en saçma şeyi söyledim.
"Şuan bile çok yakışıklı görünmeyi nasıl beceriyorsunuz?"
Önce anlamamış gibi suratıma baktı. Sonra sırıttı. Fark ettiğim şeyse sadece an olarak değil söyleyebileceğim en saçma şeyi söylemiştim.
"Bunu bu haldeyken konuşmak istediğine emin misin yoksa kalkıcak mısın üstümden?"

Ne kadar kalkmak istemesem de hızlıca kalktım
"Evet kalktığına göre cevabımı verebilirim Allah vergisi küçük ama sen neden benim odamdasın ve ne yapıyordun?"

O da yataktan kalktı. Utancımdan ne kadar yerin dibine girmek istesemde dikkatim dağılıyordu. Üstünde bir şey yoktu gözlerimi kendimi oldukça zorlayarak yüzüne çevirdim. Sırıtıyordu.
"Şey ben mi sizi kaldırmaya gelmiştim kahvaltı için ben çıkayım siz hazırlanın"
Dönüp duşa doğru yürümeye başladı.
"İstersen kalıp izleyebilirsin"
"Hı?"
Bana suratını çevirip sırıttı tekrar. Benimle dalga geçtiğini fark etmemle hızlıca odadan çıkıp kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslayıp kalbimin yavaşlamasını bekledim biraz sakinleşince mutfağa geri döndüm.
"Esin Hanım Barlas Bey kalktı mı?"
"Hı? Kalktı evet birazdan iner"
Yemek masasına geçip genellikle oturduğum yere oturdum.

Barlas Bey verdiklerimi giymiş bir şekilde geldi. Oldukça yakışıklı duruyordu her zaman ki gibi.

Gelip masaya oturdu kahvaltımızı yapmaya başladığımız da ben hâlâ az önceki rezilliğimi düşünüyordum. Adamın üstüne düştüğüm yetmezmiş gibi bir de ahh resmen nasıl bu kadar yakışıklısınız dedim.

Ona döndüğümde bana bakıyordu.
"Barlas Bey biz bugün gidiyoruz ya başkaları ne zaman gelicek?"
"Pazartesi"
"Biz neden bu kadar erken gidiyoruz?"
"Hem işlerim var hem de biraz tatil yapmak istedim."
Kafamı salladım.

Ben şok içinde etrafı incelerken Barlas Bey yanına çağırdı ve oturmamı söyledi. Barlas Bey'in durumunun iyi hatta bayağı iyi olduğunu biliyordum ama yine de şaşırmıştım. Jet'e gelmiştik ben daha ömrümde normal uçağa bile binmemişken hem de. Bu kadarı da fazla değil miydi?

Barlas Bey'in yanına oturdum jet kalkmak üzereydi ve ben hem heyecanlıydım hem de korkuyordum. Barlas Bey ise sadece bana bakıyordu. Yanımıza hostes geldi. Bu kadın bu güzellikle neden manken değilde hostes olmuşsa.
"Hoş geldiniz Barlas Bey istediğiniz herhangi bir şey var mı?"
Barlas Bey bana döndü.
"Bir şey ister misin?"
"Sadece su"

Hostes bana su getirdikten sonra bir odaya doğru gitti. Jet hareket etmeye başladı ben gözlerimi sımsıkı kapadım ve ellerimle koltuk yanlarını sıkmaya başladım.
"Korkuyor musun?"
Hafifçe Kafamı salladım konuşacak halim yoktu.

Barlas Bey kafasını kulağıma doğru eğdi ve ellerimi de koltuktan çekip tuttu.
"Elimi tut ve sadece derin nefes al ver bir şey olmayacak."
Sakinleşmeye başlamıştım. Korktuğum kadar kötü değildi artık heyecanımın sebebi onun bana bu kadar yakın olmasıydı.

Hepinizi seviyorum buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.🥰😍

KİŞİSEL ASİSTANIMWhere stories live. Discover now