49. Bölüm ║''Büyük Karar.''

3.6K 125 46
                                    


Hoş geldiniz. 


Hepinize keyifli okumalar diliyorum. ♥

••• 49. Bölüm ║''BÜYÜK KARAR.'' •••


''Biraz oldu. Bir şeyler düşünüyor gibiydin, mimiklerinden anladığım kadarıyla çokta iç açıcı şeyler değil. Bu yüzden senin düşündüklerini yazmak yerine kendi düşündüklerimi yazmaya karar verdim.'' deyip göz kırptı.

Merakla, ''Neymiş düşündüğün şeyler?'' dediğimde elleri kalemi kavradı.

Kağıtla biraz boğuştuktan sonra kağıdı tutup kalemi yanına koydu. Kağıdı bana doğru çevirip okuyabileceğim şekilde yaklaştırdı. Yazdığı üç kelimeydi ama kalbimi durdurmaya yetecek bir etkiye sahipti.

''Seni seviyorum Meva.''

Gözlerim o hariç her yerde dolanmaya başlamıştı. O an hissetmediğim elimin ayağımın bile birbirine dolandığını hissettim. 

Aşk bu muydu? 

İçimi karıncalandıran bu his miydi?

Gözlerimi vücuduma çevirdim. Titriyordum. 

Mırıltıyla, ''Heyecandan titriyorum sanırım. Ben tepki veremesem de vücudum benim yerime tepki veriyor artık.'' dedim gülümseyerek. 

Barkın'ın gözleri vücuduma süzmeye başlamıştı. Ellerimi avuçları içine alıp inceledi. Kaşları tekrardan çatılırken içimi bir korku kapladı. Yine bir şey mi oluyordu bana? İyi hissettiğim her anda tekrardan yenik düşüyormuş gibi hissediyordum. Kendime olan güvenim git gide azalırken korkuyla Barkın'a baktım.

''He-heyecandan değil mi bu?''

Ses vermedi. Yineledim.

''Heyecandan değil mi Barkın?''

Ellerimi daha sıkı tutarak gözlerini gözlerime dikti.

''İlaçlarının dozunu arttırdığımız için olmalı. Yan-'' 

Lafına devam edecekken sözünü kestim. ''Ne dozu? Ne arttırması?'' deyip dudağımı ısırdım. Gözlerim dolmaya çoktan başlamış, kalbim ise yerinden çıkacak gibi atıyordu.

''En son ellerini hissetmemeye başladığın için doktorun ailenle görüştü. İlaçların dozunu arttırmaya karar verdiler. Ya iyiye gider ya da daha kötüsünü yaşatır demişti. Ailende başka çare kalmadığı için bunu kabul ettiler.''

Kabul mü ettiler? Neden benim yerime karar veriyorlar? Neden?!

Kaşlarımı çatıp, ''Bırak ellerimi, beni odama götür.'' dedim dişlerimin arasından. Çok sinirlenmiştim. 

Barkın söylediğimi duymazdan geldi, konuşmasına devam edecekken lafını tekrardan kestim.

''Beni odama götür dedim.''

Kucağındaki kağıdı dörde katlayıp cebine yerleştirdi. Beni kucağına alıp hastane giriş kapısına ilerledik. Kapıyı açıp asansöre ilerlediğimizde düğmeye basıp tekrardan bana baktı. 

''Onlar senin iyiliğini düşünüyor.'' dediğinde ağlamaya başladım. 

Herkesin benim iyiliğimi düşündüğü doğruydu. Ama beni düşünen bir kişi bile yoktu. Ne kadar acı çektiğimin, ruhumun ne kadar bataklığa çekildiğinin kimse farkında değildi. Düne kadar elimi hissederken bugün ellerim bile yoktu. Herkes iyiliğimi düşünüyor ama kimse beni düşünmüyordu.

UMUTSUZ VAKA  ღ uçmayı bilmeyen kelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin