UMUTSUZ VAKA ღ uçmayı bilmeyen kelebek

8. Bölüm ║ ''Söylenen şarkılar, kurulan latifeler gibi.''

Multi: Kaan Boşnak- Böyle Güzelsin Hep Böyle Kal ♥

(Barkın'ın bir bölümünü seslendirdiği şarkıdır.Dilerseniz dinleyerekte okuyabilirsiniz.)

♥ Keyifli okumalar dilerim. ♥

••• 8. Bölüm ║ SOYİSİM •••

''Şu saçını da kurtar şu tokadan, özgür bırak ki özgür hissedebilesin.''

Bunu söylerken aynı zamanda tek eli saçlarıma ulaşıp siyah lastikli tokamı çıkarmıştı. Tokayı önüme doğru fırlatırken de, ''Takma toka falan. Böyle daha güzelsin, hep böyle kal.'' demişti.

Böyle daha güzelsin, hep böyle kal mı? Bana mı yürüyordu bu adam yahu?

''Böyle güzelsin, hep böyle kal olur mu?

  Aklına ne gelirse hep yap olur mu?

  Ah güzelim benim, güzel bebeğimsin.

  Senin sözüne inanmayan olur mu?''

Ritimle beraber söylediği şeylere beynim sonunda ampul yakarken şarkı sözü olduğunu nihayet kavramıştım fakat hangi sanatçının şarkısını seslendirdiği hakkında hâla bir fikrim yoktu. Sesine gayet uyan bir ritmi ve söyleniş biçimi vardı, gerçi kendisi de daha yeni keşfettiğim naif tonlamalarla süslediği bariton sese sahipti. 

Ellerini düşmekten korktuğum için ölümüne sıktığım zincirleri tutan ellerime koyup salıncağı durdurmuştu. Ellerinin sıcaklığı anında tenimde karıncalanmalara yol açarken ne kadar süredir tuttuğumu bile bilmediğim nefesimi havayla buluşturmuştum.

Salıncak tamamen durduktan sonra, ''Sana ceza veriyorum. Kaan Boşnak bilmemek büyük kayıptır.'' deyip beni arkasında ağzı açık bir vaziyette bırakırken önüme geçip yaklaşık üç dört adım attıktan sonra kendini yere atmıştı. Biçilmemiş çimlerle içli dışlı olurken ellerini de kafasının arkasına doğru yaslamıştı. Beyfendiye bakar mısınız? Kendisi orada keyif çatsın, Meva kim ki sonuçta?

''Ne cezası bu şimdi, beni de alsana yanına.''

Dediğime karşılık gülümseyerek yattığı yerde doğrulmuştu, ''Bunu bir teklif olarak mı algılamalıyım?'' dediğinde gözlerimin fal taşı gibi açıldığından hiç şüphesiz emindim. Her şeyi görmek istediği gibi görüyordu kesinlikle. Hem aklımdan öyle bir şey geçmemişti bile. 

Gözleri gözlerime odaklıydı ve şuan yaptığımız tek şey bakışmaktı. Kaçırmayacağım bu sefer gözlerimi, görürsün sen Barkın.. Ee, bunun soyismi neydi ya? Normalde böyle soy ismiyle falan seslenirlerdi ya ondan yapmak istemiştim bende, tabi bilmiyorum ki soy ismini. Kızım hava senin neyine cidden ya.

Gözlerini gözlerimden ayırarak derin bir nefes almıştı, ama Meva pes eder mi? Asla.

''Soyismin ne senin?''

Sorduğum soruyla birlikte bakışları tekrar bana dönmüştü, kendini tekrar çimlere bırakırken, ''Nikahına alacaksın herhalde, isminle uyumlu olur mu diye düşünüp soyismimi deneyeceksin değil mi? Sen ne yere bakan yürek yakanmışsın.'' demişti.