Özel Bölüm ║ ''Geride Kalanlar.''

5K 131 110
                                    


Meva'nın ölümünün dördüncü yılında yazdığı günlükler ailesi ve Barkın'ın desteğiyle kitaplaştırılır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Meva'nın ölümünün dördüncü yılında yazdığı günlükler ailesi ve Barkın'ın desteğiyle kitaplaştırılır. Kitap milyonlarca okuyucuya ulaşır. Kitabı okuyan birçok kişi mezarına kadar ziyaret edip ona siyah güller hediye etmiştir. 

Kitapta sadece Meva'nın günlükleri değil, çevresindeki insanlarında düşünceleri yer almaktadır. Son satırlarını ise Barkın'ın şu sözleri tamamlar:

ღ•

Hastane.

Yeni hayatların dünyaya bir lütufla bahşedildiği, biten hayatlarında son vedasını yaptığı yer.

Ben onu burada kaybettim. 

Aslına bakarsanız hayatına ilk adımı attığımda da onu ölüme sürükleyen bendim. Benim yüzümden iki ayını bir mendil gibi harcamıştı. Uyanmayacak diye korkarken, içimdeki katil hissiyatını bastırmaya çalışıyordum. Günler geçtikçe içimi saran korkunun sonrasında beni körkütük aşık edeceğini kim nereden bilebilirdi ki?

Aylarca bekledik, iki ayın sonunda o gözlerini açmıştı. İşte o huzur.. O gözlerini dünyaya tekrar açtığında içimde oluşan huzuru anlatamam. Huzurun yanında mahcubiyet duygusu sarmıştı bedenimi bu seferde. Gözlerine her baktığımda içimde kabaran mahcubiyet duygusuna yenik düşmüştüm hep. 

Ve ben onunla tanıştım.

O bir melekti, hiç konuşmazdı, hep susardı ama yanınızda olduğunu bilirdiniz. Uzaktan gördüğünüzde ne kadar içine kapanık diye düşünmüş olsamda tanıdıkça kalbinizde ona yer açmadan edemezdiniz. Tabii Meva aramadığınız sürece aramaz, her şeyi içinde yaşardı. Bu yüzden hep peşinden koşmak zorunda kalmıştım. Başlarda bunu neden yaptığımı kendime çok kez sorsam da çok geçmeden yanıtımı bulmuştum.

Meğer peşinden koşarken aşkı da yanımda yol arkadaşı bilmişim ben.

Ona hislerimi açtığımda bunu da kabul etmemişti. Kimseye inanmıyordu. Beni sevmediğini düşünsem de günlüklerini okuduğumda onun beni değil, kendini sevmediğini anlamıştım. İnsan kendini sevmeyince kimsenin sevgisine inanmıyormuş meğer. Keşke daha önce okuyabilseydim onun içini. Onu tanıdığımı zannederken çok yanılgılarım olmuş, fark etmemişim.

Neyse ki yanılgı duymadığım tek bir şey var. O da ona olan aşkım. O bu dünyaya veda edeli tam dört yıl oldu. Ve dört yıldır ben hâlâ ondayım, o da benim kalbimin her paresinde varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Onun kendini neden sevmediğine hâlâ anlam veremiyorum. Belkide çok sevdiğim için onun kusurlarını göremiyorumdur. Elimde birlikte çekildiğimiz ilk ve tek fotoğrafımız var. Ona her baktığımda kalbim çarpıyor. 

Sesini unutmamak için benim için çektiği son videoyu izliyorum sürekli. Ardından ağlarken buluyorum kendimi. İlaçlardan dolayı sapsarı kesilmiş tenine bakıyorum sonra. Daha fazla gözyaşı süzülüyor o an yanağımdan. 

Onun şu an acı çekmediğini bilmek içimi rahatlatıyor ama insanın canını yakan ne biliyor musunuz?

Özlüyorum.

Çok özlüyorum hemde...

Benimle atışsın istiyorum, sussun konuşmasın ama yanı başımda olsun istiyorum. 

Mezarının başına her gittiğimde yanına sokulup sonsuza dek onunla uyumak istiyorum. Lakin bizim Meva'yla hayallerimiz var. Dünyaya iyi gelmek için çabalayacağız biz! Onun gibi bir meleği kalbimde taşıyorken hiçbir şey yapmadan bu dünyadan ayrılamam. O yaşamak için çok çaba sarf etti. 

O okuduğunuz  günlüklerde yenik olduğunu sürekli dile getirse de o hiçbir zaman yenik düşmedi.

Onunla çok gurur duyuyorum.

Şu an eğer bu yazıyı okuyorsanız benim kadar siz de gurur duyun onunla. 

ღ•


UMUTSUZ VAKA  ღ uçmayı bilmeyen kelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin