1. Bölüm ║ Karanlık

33.2K 1.8K 580
                                    

Kitabın bu bölümüne girip okumaya başladıysanız hoş geldiniz. 

İlk üç bölüm konuya giriştir. Olayları kavramanız için yazılmıştır. Asıl hikaye 3. bölümden sonra başlamaktadır.

Bu hikaye yalnızca on beş gün içerisinde gerçekleşmektedir. 

Devam etmenizi şiddetle öneriyorum. :) 

Keyifli okumalar dilerim. ♥


••• 1. Bölüm║KARANLIK •••

''Umutsuzluğun uçurumuna siyah güller serilmiş bir aşk hikayesi.''

Gözlerim yanıyor, bittiğimi hissediyorum. Daha nereye kadar böyle devam edecek bilmiyorum. İsyan etmek haddime değil ama tükendiğime inanıyorum artık. Ruhumdaki bu enkazın tabiri neydi? İçimdeki doğal afetler neden bu kadar şiddetliydi? 

Ölmüş inançlar köşesi kalbimin en derin kara deliğiydi. Kalbimde umutlar bir tohum edasıyla yeşermeye başlarken o kara delikte öldürülüyor, nefes almasına bile müsaade edilmiyordu. 

Siliniyordum dünyadan adım adım..

Ameliyat başarısız geçti, doktorlara da güvenim kalmadı. Bitkinim ve umut artık ruhuma uğrayan son şey bile olamazdı. Her seferinde aynı heyecanla girdiğim ameliyat kapısından o çektiğim ameliyat sonrası acılardan sonra insan rahat bir nefes almak istiyordu. Bitti, kurtuldum gibi cümleler kurmak istiyordu.

Hayata tutunmak istiyorum ama sanki hayat tarafından her defasında dışlanıyormuş gibi hissediyorum. Sanki kaderim bana oyun oynuyor, bütün yollar bitişinde olumsuz kapılara sürüklüyor gibi.

Bitkin bir halde yattığım yatakta sol tarafıma doğru dönmek istedim. Ani refleksle acı içinde kıvranırken omuzlarımın ağrısı boynuma vurmuş çoktan gözyaşlarım kendini bırakmıştı bile. O sırada odamın kapısı tıklatıldı ve sonrasında babam odaya giriş yaptı. Gözyaşlarımı silip babama doğru baktım. Gülümseyerek yanıma gelip, ''Yemek hazır, annen bizi bekliyor.'' diyerek tekerlekli sandalyemi bana doğru yaklaştırdı. Sonrasında belimden ve dizimin alt tarafından tutup kucağına aldı. Tekerlekli sandalyeme otururken bir kez daha iç geçirdim.

Babam sandalyenin arka tarafına geçerek sürmeye başladı. 

''Okullar da başlıyor. Öncesinde bir tatile mi çıksak?'' dedi heyecanla karışık.

İlerlerken aynı zamanda benimle sohbet etmeyi çok severdi. Modumu yükseltmek için kafamı sallayıp, ''Çok mutlu olurum tabii ki.'' dedim. O sırada mutfağa giriş yapmıştık. Miss gibi kokan yemek kokuları geliyordu. Annem elindeki tabakları da masaya bıraktıktan sonra bize döndü. Mutfak önlüğü içinde ellerini beline koymuş, kaşları da çatıktı.

''Bütün yemekler soğudu Murat, ne kadar yavaşsın öyle.'' diyerek çatık kaşlarıyla babama bakmaya devam etti. Babam bana dönüp kaşlarını kaldırdıktan sonra kulağıma eğildi.

Fısıltıyla, ''Acaba tatile annensiz mi çıksak? Ne dersin?'' dedi gülerek. Bende gülerek ona karşılık verdim ve başımı salladım. Annemle babam hep böyleydi. Sürekli olarak didişmeden duramazlardı. Onları izlemek insana keyif verirdi. Cidden çok tatlı kavga ediyorlardı. 

UMUTSUZ VAKA  ღ uçmayı bilmeyen kelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin