①⓪

2.3K 201 211
                                    

11 günde 10. Bölüme geldik valla. umarım kitabın gidişatını beğeniyorsunuzdur. Dürüst olmak gerekirse ben memnunum.

Neyse uzatmayalım hepinize keyifli okumalar
💜

Jinsoul'ün anlatımından...

Olaylı gece Jungkook'un şarkı söylemeye devam etmesiyle sona ermişti. Bir kaç şarkının ardından sonunda bardan çıkabilmiştik. Şimdiden herkes kavgayı konuşmaya başlamıştı bile. Okulda kim bilir ne dedikodular dönecekti.

"Siz birlikte gidiyorsunuz sanırım?"

Ga Yoon soru sorarcasına bir bana birde hemen yanımda duran Jungkook'a baktı. Bakışlarında hem şüpheli hemde sinir dolu bir ifade mevcuttu. Kıskandığını anlıyordum.

"Evet." Jungkook onu gayet net bir şekilde cevapladı. Açıkçası beni evime bırakmak konusunda her hangi bir izin almamıştı ama onunla vakit geçireceğim için işime geliyordu bu yüzden bana sordun mu triplerine girmeyecektim.

"iyi geceler, Ga Yoon."

Bize bakarak başını sallamakla yetindi. Ga Yoon arkasını dönüp taksiye ilerlerken bizde olduğumuz yerde kalmıştık. Dürüst olmak gerekirse kendimi çok stresli ve aşırı derecede heyecanlı hissediyordum.

Beni evime bırakmak istemişti. Üstelik bugün gözlerimin içine bakarak şarkı söylemesinden sonra bazı düşüncelerim tamamen değişmişti. Sanırım o da benden hoşlanıyordu.

Acaba çıkma teklifi mi edecekti? Emin değildim ve yalnızca bir eve bırakma isteğini buna bağlamak istemiyordum çünkü eğer bu gerçekleşmezse büyük hayal kırıklığı yaşardım. Bu yüzden beklentimi düşük tutmam en sağlıklı olanıydı.

"Yürüyecek miyiz?" Diye sorduğumda bakışları mahçup bir hal almıştı.

Ensesini kaşıdı. "istersen taksiyle gidelim. Artık arabam yok."

Kendini bu konuda kötü hissetmesini istemiyordum üstelik illaki arabaya sahip olmak zorunda değildi. Ayrıca boşu boşuna taksiye para vermesinide istemiyordum. Parasal olarak zor durumda olduğu açıktı.

Gülümsedim ve başımı olumsuz anlamda sallayıp neşeli bir hale büründüm. Beni arabayla bırakma zorunluluğu hissetsin istemiyordum.

"Yürüyelim. Hem benim evim buraya baya yakın."

Jungkook da benim gibi gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı. Ellerini siyah kot ceketinin cebine koyduktan sonra yürümeye başlamıştı. Bende hemen yanında yürümeye koyuldum.

"Biraz yolu uzatmak ister misin?" Diye sorduğunda kalbim daha hızlı çarpmaya başladı. "Nehrin yanında yürüyebiliriz."

Dudaklarımı birbirine bastırarak gülümsememi durdurmaya çalıştım. Ondan beklenmeyecek şekilde aşırı kibar konuşuyordu. Ses tonu bile normalden çok farklı çıkmıştı.

"Olur." Dediğimde Jungkook'un rahat bir nefes verdiğini işittim. Bu durum beni gülümsetmişti.

Bir süre sessizce yürüdükten sonra ilk konuşan o oldu. "Neden arabamın olmadığını sormayacak mısın?"

Bu konuyu açmasını beklemediğim için bir kaç saniye ne diyeceğimi bilemez şekilde kaldım. Bu konuyu konuşmayı çok istemiyordum çünkü o üzülüyordu ama eğer o benimle konuşmak isterse isteyerek dinlerdim.

"Hayır, çünkü sebebini biliyorum."

Jungkook şaşkınlıkla başını bana doğru çevirdi. Ardından çok beğendiğim kaşları çatılmıştı. "Nereden öğrendin?"

 𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin