𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

⑦

Uzun bir bölüm umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar
💜

Jinsoul'ün anlatımından...

Lena gittikten sonra Ga Yoon ile baş başa kalmıştık. Şu an onunla her hangi bir boş sohbetin içine girmek istemediğim için çantamdan kitabımı çıkardım. Jane Austen'den grur ve önyargıyı işliyorduk. Kitabın kapağını açıp çoktan ezberlediğim satırları yeniden okumaya başladım. Her Aşk kitabı okuyuşumda aklıma yalnızca bir kişi geliyordu.

Yine aklıma geldi. Bakışlarımı kitabımdan çekerek kantinde gezdirdim ve görmek istediğim kişiyi göremeyince somurttum. Çoğu zaman arkadaşlarıyla burada olan Jungkook bugün ortalıkta görünmüyordu. Belkide bugün gelmemişti.

Şu zamana kadar kimseye karşı bu denli yoğun bir hoşlantı duymamıştım. Neredeyse bir yıldır ondan hoşlanıyordum ama açılma gibi bir girişimde bulunmamıştım. Ben duygularıyla hareket eden bir insan değildim bu tarz aşk olayları hakkında da çok fazla bir bilgim yoktu fakat Jungkook tüm dengemi bozmuştu.

Benimle her uğraştığında altta kalmayarak ona cevap veriyordum fakat aslında söylediği her şey akşam eve ulaştığımda bir bir aklımda dolanıyordu. Ciddi olmadığını biliyordum ama yine de kırılıyordum işte. Kimse beni kıramazdı buna izin vermezdim ama onun dediği ufak bir kelimede bile kırılıyordum.

Beni laf dalaşına girerek eğlenebileceği bir çocuk olarak görüyordu ve ben onun için bu olmak istemiyordum.

"Akşam bir yerlere mi gitsek?"
Düşüncelerimden sıyrılıp bakışlarımı Ga Yoon'a çevirdim.

"Biliyorum moda tasarımı okuyorsun ama sizinde dersleriniz yoğundur herhalde. işin gücün yok mu her akşam bir yere gidiyorsun?"

Tamam, insanlar eğlenmek isterdi ve eğlenebilirlerdi de fakat her akşam bir yere çıkmak bana hiç mantıklı gelmiyordu. Evde oturmak kadar güzel ne olabilirdi ki?

"Ya Jungkook bir barda şarkı söyleyecek. Oraya gitmek istiyorum."

Bunu duyduğumda tüm dikkatimi ona verdim. Jungkook konservatuar okuyordu ve gerçekten muhteşem ötesi bir sesi vardı. Yani, sürekli dinleyipte asla sıkmayacak türden.

"Jungkook neden bir barda şarkı söylüyor ki? Onun babası çok zengin değil miydi?"

Daha önce okul ve arkadaş ortamı dışında hiçbir yerde şarkı söylediğini duymamıştım.

"Babası iflas etmiş."

"Ne?"
Sesim şaşkınlıktan hafif yüksek çıktığında kantindeki bir kaç yüz bana döndü. Ga Yoon elini yavaş anlamında hareket ettirip beni uyarmıştı.

"Nasıl ya? Çok zengin değil miydi o adam nasıl şak diye iflas ediyor?"

"Canım benim bu işler paranın çokluğuna bakmıyor. Sorunlar çıkmış ve önüne geçememişler işte."

Arkama yaslanıp derin bir nefes aldım. Doğumundan beri zenginlik içinde yaşamış bir insan için her şeyini kaybetmek çok zor olmalıydı. Benim ailem orta gelirliydi ama bizimde başımıza böyle bir şey gelse toparlanmam uzun sürerdi. Jungkook'un psikolojisini düşünemiyordum bile.

"Bize neden söylemedi ki?" o an istemsizce sesli düşündüğümü fark ettim. Tamam aşırı yakın değildik ama sonuçta arkadaştık. Yani, en azından Lena ile arkadaşlardı.

"Demek ki yakın görmüyor."

Bakışlarım kuşkulu bir hal aldı. "Sen nereden öğrendin peki?"