𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

⑤⑤

Kesin olarak bir şey söylemek istemiyorum ama kafamdaki planlara bakarsam bir 6-7 bölüm sonra final yapacağız. Daha erken yada daha geçte olabilir. Dediğim gibi kesin değil ama çok fazla uzatmayacağım.

Keyifli okumalar
🍫

Jimin'in anlatımından...

Lena gözlerini dahi kırpmadan camın ardından kardeşine bakıyordu. Doğum haberini alınca direk o an hastaneye gitmek ister diye düşünmüştüm, ama bugün okul olmadığından sabah olunca gelmeyi tercih etmişti.

"Çok küçük."

Geldiğimizden beri ilk defa bebek hakkında konuştu. Onun konuşması benimde bakışlarımın istemsizce bebekte gezinmesine sebep oldu. Erken doğmuştu ve cidden küçücüktü.

"Bir süre kuvezde kalacakmış." Lena'nın babasının sesini duymak beni geriyordu. Eğer ona saygı duysaydım bu gerginlik çok daha başka bir sebepten olabilirdi ama şu an gergin olmamın sebebi başkaydı. Bu adamı kesinlikle sevmiyordum.

"Kardeşini görmeye geldiğin için teşekkür ederim Lena." Bakışları yavaşca babasını buldu. Başı babasına dönük olduğu için suratını göremiyordum ama ona karşı yumuşak olmadığı kesindi.

"Teşekkür etmene gerek yok. Ne olursa olsun o benim kardeşim." Bir başkası olsa bu durumu belkide bu kadar kolay kabullenmeyebilirdi yada babasına çok kızgın olduğu için buraya gelmeyebilirdi ama o buradaydı.

"Onu arada sırada görmeye gelirim." Babası yalnızca başını olumlu anlamda sallamakla yetindi. Aramızda ufak bir sessizlik olduğu sırada elimi uzatıp Lena'nın eliyle birleştirdim. Hazırlıksız olduğu için irkildi ama ardından bana dönüp gülümsemişti.

"Kız kardeşinin adını sen koymak ister misin?"

Lena'nın bana biraz daha yaklaştığını fark ettim. "Ben mi?"

Babası gülümseyip başını olumlu anlamda salladı. "Taehyung'a da sordum ama isim seçme konusunda iyi olmadığını söyledi. Senin seçmeni istiyorum."

Taehyung şu an burada olmadığı için şanslıydık. Nerede olduğumuza bakmadan bizimle uğraşacağını bildiğim için burada olmamasına çok seviniyordum.

"Sevgilin çocuğunun adını benim koymamı ister mi?"

Ses tonu fazlasıyla alay dolu çıkmıştı. Ve sevgili kelimesine vurgu yapmayıda ihmal etmedi. Babası bunu fark etmiş olmasına rağmen bozuntuya vermiyordu.

"Onunla konuştum. Sorun olmadığını söyledi."

Nedense bu adamın dediği hiçbir şeye inanasım gelmiyordu. Söylediği her şeye kuşkuyla bakıyordum. Lena'nında böyle olduğuna emindim.

"Hiç isim düşünmedim."

"Sorun değil. Bir kaç gün düşün daha sonra bana haber verirsin."

Lena başını sallayarak onu onayladı. Ardından bakışları yeniden beni bulmuştu. Gözlerimiz buluştuğu an onu rahatlatmak adına gülümsemiştim. O da bana aynı şekilde karşılık verdi.