「 Işık Silsilesi 」

1.8K 147 158
                                    

Sufle- İçinde Aşk Var

Bölüm cinsel öğeler içerir.

İçinde aşk var yüzünde kin.
Yüreğine sor bu da kim ?

"Jeon Jungkook'la yaşadığın hayat.." kendinden emin gözleriyle bana baktı. Muzip bir ifadesi vardı.

"Bitti." diye devam etti. "Artık benimlesin."

Durumu beynim kaplumbağa yavaşlığıyla kavrarken 100 kilometreyle giden arabanın kapısını açmaya çalışsam da otomatik kilitliydi.

"Bay Jeon sizi affetmeyecek." Adının Taehyung olduğunu dün gece itibariyle öğrendiğim gizemli adam histerik bir kahkaha atarak bir yola bir bana bakıyordu.

"O piç sadece sikimi yalasın." Onun hakkında bu şekilde konuştuğuna inanamıyordum. Onunla bu şekilde konuşan tek kişi olduğuna emindim. Tam olarak nesi oluyordu ?

"Nereye gidiyoruz ?" Biraz çekinerek sormuştum bir süre sonra bu soruyu.

"Nereye gitmek istersin ?" diye soruma soruyla karşılık vermişti.

"Geri dönmek istiyorum." Kaşlarını kaldırıp bana inanamayan gözlerle baktı ve yola döndü tekrar.

"Bak kalbini kırmak istemem ama ya geri zekalısın ya da acı çektirenleri seven bir sadist." Açık sözlü olması canımı sıkmıştı.

"İkisi de değilim, Jimin'im." Yüzünü ekşitti.

"Anladık espri seviyen Jungkook'un IQ'suyla aynı." Sonra baygın bir ifadeyle bana baktı. "Yani yok."

Kollarımı kavuşturup oturduğum yerden dışarı baktım. İçim içimi yiyordu çünkü dediklerinin gerçekten bir şaka olmasını istiyordum. Evime veda edip etmediğimi sorarken neyi kast ediyordu ?

"Gerçekten geri dönmek istiyorum." İkna edici sesimle konuştum. Bana sadece kapa çeneni der gibi baktı.

"Gerçekten bir geri zekalısın." Söylediği hakaret cümlesini duymazlıktan gelmiştim.

"Aranızda hakkımda ne anlaştınız ?" Bir yandan arabanın radyosuna girerken ıslık çalıyordu.

"Büyükleri dinlemek ayıp değil mi ?" İlk önce ciddi olarak sorsa da sonra yarım ağız gülümsemişti.

"Şaka yapıyorum ama pek şakadan anlayan birisine benzemiyorsun."

"Çünkü kaçırılıyorum." Sorgu dolu gözlerle baktım bir süre. Islık çalmaya devam edip direksiyonda parmaklarıyla ritim tutturmaya başladı.

"Sevin o zaman. Ben tarafından kaçırılmak herkese nasip olmaz ufaklık." Bana dönüp göz kırparken sadece kaşlarımı çatmakla ve bay Jeon'un eve gelip de beni bulamadığındaki öfkesini hayal etmekle yetinmiştim.

Bir süre yine konuşmadık. Arada cam açıp bir sigara yakıyor, şarkıya eşlik ediyor ve parmaklarıyla şarkıya göre ritim tutmaya devam ediyordu. Sigarasını bitirip camdan attığında camı kapattı.

"Annemi tanıyor musunuz ?" Parmakları bir an olsun ritim tutmayı bırakmıştı.

"Hı-hı."

"İkiniz mi planladınız ?" Anlamamış gözlerle bana baktı.

"Neyi ?"

"Annemle babamın kaza süsü verilmiş cinayetini." Sesim öfkeli çıkıyordu.

"Üzgünüm birisini öldürürken planlı olmak tarzım değil." Sonra sağ elini kaldırıp tabanca gibi yaptı ve bana doğrulttu.

Euneirophrenia ❦ KookMinWhere stories live. Discover now