「 Çünkü Çok Güzelsin 」

2.1K 146 176
                                    

The Neighbourhood- Leaving Tonight

Beni kandırmaya başlamıştın

Seni sevmeye başladığım vakit

Bu kırık fotoğraf çerçevesine benzer

Ama fotoğraf hep aynı kalır

Lisede bir tarih hocam vardı. Soğuk, kendine güvenen ve laf sokup bıyık altından gülmeyi seven birisiydi. Ailesi konusunda çok titiz, onlar hakkında verdiği bilgiler tek tüktü. Sınıftan arkadaşlarla heyecanlı bir şekilde "Hocam eşinizi çok merak ediyoruz fotoğrafını gösterir misiniz ?" diye sormuştuk. O ise "Düşünün ki elinizde çok değerli bir mücevher var, onu herkese gösterir misiniz yoksa saklar mısınız ?" diye sorumuza soruyla yanıt vermişti. Bu soru cümlesi aslında verilen en net cevaptı da.

- Myhomeisyourheart'dan.

************

Uykumu bölen, bayan Choi'nin sitem dolu:

"Efendim geç kalacaksınız uyanın !" diye bağıran annecil sesiydi. Homurdanarak diğer tarafa dönsem de kendimi uykuya bırakmamaya zorladım.

Bay Jeon dün gece annemi bana anlatırken sanki o kişi hiç annem değil gibiydi. Sanki bay Jeon'dan herhangi bir kadınla nasıl tanıştığını anlatmasını istemiştim.

Gözlerimi araladım ve yavaşça doğrulup bay Jeon'un tarafına baktım. Gittiğini duymamıştım ama uyandığımda gittiğini biliyordum.

Tembel hayvan gibi sallana sallana yürüyordum. Düşünsenize hayvanın adı tembel hayvan. Havalı bir isminin olmaması yanı sıra bir ismi bile yok. Bakın jaguar ismine. Sanki Fransızca konuşuyorsunuz söylemesi ne kadar güzel. O ise tembel hayvan bu kadar. Galiba hayvan olsaydım işte bu olurdu.

Ben bu boş düşüncelerle kafamı doldururken odama gidip üstümü değiştirdim. Koşa koşa merdivenlerden inerken maraton koşucusu edasıyla bay Lee'nin sürdüğü arabaya binmiştim.

"Bay Lee !" Heyecanla ona dönerken gülümsedi ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

"Şimdi Jeon Jungkook'un kötü biri olduğuna inanıyor musunuz ?" Bir süre sonra sessizliği bozarak.

"Hayır efendim çünkü bay Jeon size göz kulak olmamı söylemişti, atıldığım için onda suç bulamazdım."

İnanamaz gibi bakan gözlerle bay Lee'ye baktım.

"Efendim, siz neden kötü birisi olduğunu düşünüyorsunuz ?"

Çünkü ailemi öldürdü, bana işkence etti. Yani çok makul sebepler değil.

"Biraz fazla gaddar değil mi ?" Bay Lee içten bir kahkaha attı. O kahkaha atınca ilk önce şaşırmış sonra güzel kahkahasıyla beraber ben de gülümsemiştim istemsizce.

"İnanır mısınız biraz öyle. Bay Jeon'u tanırım çünkü uzun zamandır onun için çalışıyorum ve ilk kez onun tarafından kovuldum biliyor musunuz ?" devam etti. "Size değer veriyor efendim." Bu sefer de ben kahkaha atmak istemiştim ama yüzümde mimik oynamadı. Bay Jeon ve bana değer vermek sanırım iki kelime yan yana gelip anlamlı ve kurallı bir cümle oluştursa anlamsız ve kuralsız olurdu ve bunun dil bilgisiyle bir alakası yok.

"Değer verdiğini de nereden çıkardınız ?" Mırıldanarak sormuştum. Bay Lee gülümsedi.

"Sizi bana sormadığı bir gün bile yok efendim. Bay Jeon sert mizaçlı olabilir ama içerisinde yumuşak bir kalp barındırır."

Bay Lee'ye inanamaz gözlerle baktım. Kardiyolog değilim ama bay Jeon'da kalp varsa bile yapı taşı carbon 12'dir. Evet sözelciler ağlıyor. Taştan bir kalbi var işte özetle. Merhameti olmayan bir duygu barındırsa bile bu sadece nefret duygusuydu. Peki ya bay Jeon'un aşkı ? Düşününce annemle olan o resminde çok farklıydı. Onu şu anki hâline sokan neydi ? Onu hayata küstüren, tüm pozitif duygularını resetleten ve en önemlisi benden bu kadar nefret etmesine sebep olan şeyi bilsem belki de hak verir kendi canıma bile kıyabilirdim. Hoş zaten o gölde aslında kendi canıma kıyan bendim yaşamak istemeyerek.

Euneirophrenia ❦ KookMinWhere stories live. Discover now