26. BÖLÜM/T

191 131 41
                                    


YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM, LÜTFEN OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!

SAĞLIKLI KALIN AŞKİLETALARIM MUCK MUCK...

İYİ OKUMALAR...

İnsan hiç acıya uyanır mı? Bunun rüya olmasını, kabus olmasını yalvaracak kadar acı bir güne uyanır mı? Ruhum sancı çekiyor, sanki birisi yüreğimi dağlamış, sanki boğazımı sıkmışlar gibi...

Canının değerini bilmez insan, canıyla sınanmadıktan sonra! Hayattaki en önemli şeylerden birinin de sağlık olduğunu unutarak yaşıyoruz; kaç kişi bunun için şükrediyor acaba? Sağlık olmadıktan sonra yaşamanın anlamı var mıydı ki?

"Uyanıyor..." Duyduğum yabancı bir sesle gözlerimi açmaya çalıştım, sanki tonlarca yük vardı göz kapaklarımda, açamıyordum. Işıklar gözümü alıyordu, yine de yavaş yavaş açmaya çalıştım. Nasıl bir acıyla baş başaydım da gözlerimi açmak bile bu kadar ağırdı?

"Adınız Tuana Bozkurt, 18 yaşındasınız. Geçirdiğiniz bir kaza yüzünden hastanedesiniz, durumunuz iyi." Ben gözlerimi açmaya çalışırken kim olduğum ve nerede olduğumu söyleyen kadına baktım, üzerinde beyaz gömlek ben doktorum diye sırıtıyordu. Doktorları sevmezdim, hemşireleri de sevmezdim, kolumun birisinde serum diğeride sargılıydı ve acayip yanıyordu, serumu görünce canım daha da yanmış gibi hissettim! İğneyi sevmiyordum, nokta!

"De-Deniz?" Zorla yutkunarak konuştum, sevdiğim adam neredeydi, o nasıldı? Kalbime bir acı yayıldı, sanki ruhumu sökmüşler gibi, sanki canımı canımdan sökmüşler gibi. Canımı alıyorlarmış gibi bir acı içimi kapladı. Haykırmak istedim, adını saatlerce haykırmak istedim.

Benim canımdan çok sevdiğim Deniz'im neredeydi?

Deniz! Görmüyorsun beni biliyorum ama bu içimde ki yokluk bana ağır geliyor, bunu hissedebiliyor musun sevgilim, sensizlik beni öldürüyor! Yıllardır hasretini çekiyormuşum gibi bütün hücrelerim adını anıyordu, Deniz'e dair içimde öyle bir his vardı ki... Kelimelere sığdıramayacağım bir acı kalbime ilmek ilmek işlenmişti.

"Tuana, kendini zorlama lütfen." Kolumu oynatmaya çalışsam da başarısız oldum, gözlerimi tekrar kapattım. Kapının kapanma sesiyle gözlerimi bir daha da açmadım. Açamadım. Yanaklarımın gözyaşlarıyla ıslandığını hissettim.

Neden bir ağırlık çöktü içime, neden yanımda değilsin be Deniz? Kalbimde ki bu boşluğun sebebi ne Deniz?

***

"Tuvalete gitmen lazım, uyanacak mısın?"

"Hayır..."

***

"Yemek yemen lazım, yemek yemezsen seni buradan nasıl çıkarabilirim?"

"İstemiyorum!"

"Ama kurudun gittin!"

"Her yerim ağrıyor, yemicem!"

"Ben ağrı kesici iğne yapacağım, seni tekrar uyuturuz. Ağrılarını fazla hissetmemen için, korkmana gerek yok!"

***

Gözlerimi araladığımda zamandan bihaberdim, sanki birisi kafamı açmış beynimi çıkarmış da sağ köşeye koymuş gibi hissediyordum. Aslında ne hissedeceğimi, ne yapacağımı ya da herhangi bir şeyi yapıp yapmamam gerektiğini bilmiyordum.

Şuan büyük bir boşluktaydım ve düşünebildiğim tek şey Deniz'di. Bu durumdayken nasıl aklımdan çıkmıyordu hayret vericiydi ama etrafımdaki olan şeylerden yoksun bir şekilde Deniz'den başka hiçbir şey etkim alanımda değildi! Aklım, ruhum, bedenim; her şeyim Deniz'de kalmıştı sanki, neden bu kadar uzakmış gibi hissediyordum?

KANKAŞK - KALBİME FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin