XVIII-XII

400 66 63
                                    

Herkese merhaba,

Biraz gecikmeli de olsa bölüm sonunda sizlerle. Aslında geçen hafta yayımlamak istemiştim lakin diğer sorumluluklarım ile bazı rahatsızlıklarım izin vermediğinden bir türlü yazmaya yoğunlaşamadım. Bu sebeple bu hafta içinde kendimi ekstra zorlayarak yazmayı çok istediğim bölümü en nihayetinde yazabildim. Beklediğinize değeceğine inanıyorum, lütfen düşüncelerinizi de paylaşmayı unutmayın, olur mu?

Çokça teşekkürler.

Sevgiler!

—Ayça.
Instagram: thequenes
Twitter: thequenes
Ask.fm: thequenes

18 Aralık
11.35, akşam.

Gün güzeldi sen içinde varsan, sabahları huzura uyanırdı sana çıkan rüyalardan.

Birkaç gün önce kalbime dolan mutlulukların tesiri altındaydım bu sabah da. Uzun bir süredir beni yalnız bırakmayan baş ağrılarım da karnıma giren keskin sancılar da ansızın yok olmuştu. Belki de zihnim seni tekrar göreceğimi sıklıkla anımsatarak mutlu kılıyordu beni, düşüncelerime doladığı bütün o muhavereler istemsizce hızlandırıyordu kalbimi. Elbette bu durum üzerinde yakın zamanda aldığımız bir haberin de tesiri büyüktü. Kardeşin, sıhhatinin düzelmesi şerefine bir kutlama yemeği tertip ediyordu, böylelikle birlikteliğimizi resmi olarak duyurmuş da olacaktık ve sen de bunu haber vermek üzere bana yazdığın o kısa pusulayı müjdeli bir cümle ile sonlandırmıştın.

Elin elimin üzerinde olacak yarın, herkes bilecek ki ikimizin de cürmü yok, gereği kalmadı hiçbir cezanın.

Bugün elin elimi tutacaktı. Beni acımasız bir katil olmakla, seni duygusuzlukla suçlayanlar görecekti ki söylediklerinin bir karşılığı yoktu. Yıllar boyunca birbirimizden kaçarak vicdanımıza olan borçlarımızı ödemiş, ruhumuza en ağır yaptırımları uygulamıştık ve sonunda dinlenme, en nihayetinde huzura kavuşma vaktiydi. Bu yüzden korkusuzca giydim bugün kızıl kadife elbisemi, saçlarımın bir kısmı da benliğim gibi hür. Baş parmağımda mağrur bir şekilde duruyordu yüzüğün, onun ışıltısı yakut küpelerimin üzerine düşüyordu. Artık hiçbirimiz parlamaktan korkmayacaktık.

Sessizce çalan kapının ardından açılan kapının girişinde duran kız kardeşim "Hazır mısın?" diye sorduktan saniyeler sonra ayna karşısında durduğumu gördüğünde gülümsedi. Lohusa dönemini henüz atlatamamış olsa da sıhhati yerindeydi ve eskisi gibi dinç olduğu zamanlara yavaşça dönerken yemeğe katılmak istemişti. Annem kendini yormasını istemiyordu esasında fakat babama yaptığı itirazlar neticesinde, biraz da eşinin desteğiyle gelmesine karşı çıkmadı kimse. Ben ise her ne kadar sağlığından endişe etsem de diğer yandan yanımda olacağı için sevinçliydim. Her daim olduğu gibi varlığı bana güç verecek, nelerle karşılaşacağımızı bilmediğimiz bir akşamda bana destek olacaktı.

"Çok güzel görünüyorsun."

Gülümsedim ve ellerini sıkıca tutarken topaz işlemeleri bulunan koyu mavi elbisesi içinde ne kadar şık göründüğünü söyledim ona. Zarafeti her daim büyüleyiciydi ve ben de bunu dile getirmekten yorulmuyordum.

"Bu gece neler olacağını düşünüyorsun? Bir sorun çıkması konusunda kaygılarım var."

"Her şey ziyadesiyle güzel olacak, sen bunları düşünme," derken başımı tekrar aynaya çevirdim ve bakışlarımın içinde gizlenen kuşkuları izledim kısa bir süre. Bana uzanmak istediklerinde ise geri çekildim zira hiçbir şeyin bu gece kendimden şüphe etmeme neden olmasına müsaade edemezdim. Dışarıdan gelen sesleri, arabaların hazır bir şekilde kapı önünde olduklarının bildirilmesi takip etti ve ben de avuçlarımı elbisenin kumaşı içinde sıkıp ablamı takip ettim. Babam kapının önünde paltosunu giyerken hızla beni süzdüğünde bakışlarındaki donuk bulutlardan çekindim fakat gözleri benden ayrılıp kapının ardına baktığında içimi ferahlatan bir gülümseme yayıldı dudaklarına ve "Beyefendi de geldi," dedi memnuniyet dolu bir ifadeyle. Adını duyduğunda kanatlanmaya başladı kalbim, koşsa ulaşamazdı ama önündeki her şeyi ezip geçecek kadar muazzam bir kudretteydi çırpınışı. Annemle babamın iznini isteyip kapıdan dışarı attığım ilk adımda ve seni şık kıyafetlerin içinde arabanın önünde gördüğüm anda ise farklı bir havayla doluyordu sanki ciğerlerim, tenim bir başka iklime tutunuyordu.

Çanlar ve KuşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin