Virgül

282 41 18
                                    

Herkese merhaba,

Bu duyuruyu yazma konusunda çok fazla düşündüm ve dün gece en nihayetinde yazmaya karar verdim. Aslında duyurudan çok bir bilgilendirme yazısı olacak.

Her ne kadar son aylarda ilham dolu günler geçirsem de birkaç haftadır bunda bir azalma olduğunu üzülerek görüyorum ve bu durumda etkili olan türlü sebepler var pek tabii. Bunlardan en baskın olanlar yoğun bir programa sahip olmam, kendimle ettiğim mücadelelerin fazlasıyla yorucu bir duruma dönüşmesi ve elbette, burada almayı umduğum geri dönüşlerin yetersizliği.

Hem lisansüstü öğrencisi olup hem de çalışmanın çok farklı zorlukları olduğunu söyleyebilirim lakin hepsinin üstesinden geliyorum bir şekilde. Dışarıdaki dünyada olduğu gibi kendi içimde verdiğim savaşların beni yorduğu bir gerçek, yine de her engelin ve de her çetin fırtınanın bir amacı olduğuna inanıyorum ve mücadelem hiç bitmiyor. Daha önce burada dile getirmekten özellikle kaçınsam da kendimi en doğru şekilde ifade etmek istiyorsam bundan en temel şekilde bahsetmem gerektiğini anladım ve o yüzden çekinsem de pek çok hastalıkla mücadele ettiğimi söyleyecek gücü kendimde bulabiliyorum şimdi.

Bu cesareti daha önce yalnızca Lavantalar Öldüğünde'yi yazmaya ve burada yayımlamaya karar verdiğimde gösterebilmiştim. Benim için bu hikâyenin böylesine değerli olmasının sebebi de bu, onu yazınca sanki zincirlerini kırıyor ruhum, göğsümdeki ağırlık kalkıyor. Birileri o satırları okuduğunda sesimin duyulduğunu hissediyorum. Bugüne dek bu duyguyu pek tatmamış biri için bunun anlamını size nasıl anlatabilirim bilemiyorum.

Benzer bir duyguyu bu platformda Beyefendiye Mektuplar'ı paylaştığım zamanlarda da yaşamıştım. O yüzden Çanlar ve Kuşlar'ı yazmak hep büyük bir heyecan doğuruyordu içimde, yazdığım ilk romantik kurgunun devamıydı ve Beyefendiye Mektuplar, on sekiz yaşıma adadığım en güzel masaldı. Yıllar boyunca kişisel sebepler yüzünden yayımdan kaldırıp tekrar yayımladığım süreçler oldu, yarım kaldığında kalbim sızlıyordu fakat kendimi tutmamı söylüyordu hep zihnimdeki bir ses. Aylar önce zayıf bir cesaret buldum kalbimin derinliklerinde ve Çanlar ve Kuşlar'ı tekrar yazmaya başladım. Ne var ki yıllar önce satırlarda buluştuğum neredeyse hiç kimse artık burada değildi ve bu da kendime duyduğum şüphenin tekrar doğmasına neden oldu. Oysa onu nasıl bir zorlukla yıkmıştım.

Kendimi tekrar aynı karanlık çukura itmek istemediğim için devam ettim, hâlâ devam ediyorum lakin biraz yorgunum. Nehrin diğer kıyısında bekliyor beni bütün karakterlerim, kırık bir köprünün ucunda duruyorum. Onlara doğru yürüyeceğimi biliyorum, bundan eminim çünkü seneler boyunca değişmeyen tek şey bu oldu.

Bu cümlelerin sizin için bir anlamı olmayacaktır belki de ve hatta buraya kadar okuma nezaketini gösterdiyseniz bunun için ayrıca teşekkür etmek isterim. Kendimi kalbimin ve zihnimin el verdiğince açıklamayı düşünüyordum lakin bu yazıyı yazmak düşündüğümden de zor oldu. Hayattaki bütün mücadelelere rağmen hikâyelerin kendine özgü dünyaları bana güç veriyor, yazdıklarımın duyulduğunu, yalnız olmadığımı görmek beni mutlu ediyor. Aksi olduğunda kendimle daha çetin bir kavgaya tutuşuyorum belki ama o zamanların beni nasıl hissettirdiğini de asla unutmuyorum. Burada olduğunuz için hepinize gerçekten minnettarım.

Duyurunun asıl kısmına gelecek olursak... Çanlar ve Kuşlar'ın da Lavantalar Öldüğünde'nin de yeni bölümleri yakın bir zamanda gelmeyecek ne yazık ki. Bölümleri yazmaya başladım ancak ay sonuna kadar türlü nedenlerden ötürü tamamlamam mümkün olmayacak gibi görünüyor. Yine de durumda herhangi bir değişiklik olursa Instagram hesabımdan duyurusunu yapacağım. Alıntıları ve yaptığım diğer çalışmaları uygun zaman buldukça orada paylaşmaya da devam edeceğim.

Hikâyelerle ilgili ya da başka konulardaki soru ve düşünceleriniz için de mesaj kutum hep açık.

Geç de olsa yeni yılınızı kutlarım,
Bütün güzellikler sizinle olsun.

Kendinize çok iyi bakın.

Sevgiler.

—Ayça.
Instagram: thequenes
Twitter: thequenes
Ask.fm: thequenes

Çanlar ve KuşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin