63-Tehlike

188 15 5
                                    


BURÇİN MERCAN

Gözlerimi aralamaya çalıştığımda yorgunluktan yapamadım. Sarpın sıcak ellerini saçlarımda hissettim. Ellerim karnıma gitti ve gözlerim hızla açıldı. "Bebeğim?"

"Şşş Burçin." dedi Sarp omuzlarımdan beni tutarak. "Yavaş ol biraz."

"Sarp, çok kan vardı." Dedim gözlerimden yaşlar süzülürken. "Ona bir şey oldu mu lütfen söyle? Bebeğimiz iyi mi?"

Gözleri hüzünle bakıyordu. "Doktor henüz gelmedi." dedi. "Birazdan gelecek."

"Sarp." diyerek boynuna sarıldım. Hıçkırıklarımı daha fazla içimde tutamadım. "Bebeğimi kaybedemem."

Sarp hiç bir şey söyleyemedi. İkimizde ona bir şey olursa kendimi asla affedemezdim. Bu acı bize çok fazla gelirdi.

Lütfen onu bizden alma. O daha minicik. Lütfen!

 Doktor içeri girdiğinde Sarptan ayrıldım ve gözlerimi doktora çevirdim. "Bebeğimiz iyi mi doktor?" dedi Sarp.

"Merak etmeyin, bebeğiniz gayet sağlıklı ve iyi." Derin bir nefes aldım ve elimi karnımda dolaştırdım. Hala oradaydı. Hala bizimleydi. Sarp gülümseyerek elimi sıktı.

"Bir düşük tehlikesi geçirmişsiniz Burçin hanım." dedi doktor. "Bugün yediğiniz ve içtiğiniz şeyleri bana söylemeniz gerekiyor."

"Bugün bizim düğünümüz vardı. Sabah sadece bir tane simit yiyebildim. Öğlen ise kahve içtim. Akşam ise hiç bir şey yiyemedim."

"İlk olarak bundan sonra yediklerinize ve içtiklerinize çok dikkat etmeniz gerekiyor. İkinci bir düşük tehlikesi yaşama imkanınız var." dediğinde gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Onu kaybedebilirdim. O benden gidebilirdi!

"Bugünden sonra bir ay boyunca evde ıstırahat etmeniz gerekiyor. Gerekmedikçe de yataktan kalkamanızı önermiyorum. Stresten, üzüntüden tamamen uzak durmanız gerekiyor." dedi doktor. "Bir ay boyunca her hafta kontrola gelmeniz gerekiyor. Bebeğin durumunu gözlemlemem gerekiyor."

"O iyi ama dimi?"

"Bugün yediğiniz bir şey bebeğinize son derece zarar vermiş ve düşük tehlikesi yaşamanıza sebep olmuş." dedi. "Gün içinde birinin ikram ettiği bir şeyden yediniz mi Burçin Hanım?"

Bugünü iyice ayrıntılı hatırlamaya zorladım kendimi. Sabah evde annemin yaptığı simitlerden yemiştim. Düğünden önce ise Aselin getirdiği kahveyi içmiştim. Sonrasında ise düğünün olduğu yerdeyken tuvalete giderken bir kız bana çikolata ikram etmişti. "Tabi ya!" dediğimde doktorun ve Sarpın gözleri bana çevrildi. Gözlerimi Sarpa çevirdim. "Bugün senin yanından tuvalete gitmek için ayrıldığımda çalışanlardan biri bana çikolata ikram etti. Ben ilk önce istemedim ama sonrasında beni zorlayınca almak zorunda kaldım."

"İyi misin sen Burçin?" diye kükredi Sarp. "Tanımadığın birinden neden bir şey alıyorsun?"

"Çok ısrar etti çünkü!" diye bağırdım bende.

Doktor odada ki gergin havayı dağıtmak için hızlıca söze girdi. "Bundan sonra lütfen daha dikkatli olun Burçin Hanım. Sizi daha fazla burada tutmayacağım. Taburcu olabilirsiniz. Haftaya görüşürüz." 

"Teşekkür ederiz." dedim. Doktor ikimizede gülümsedikten sonra odadan çıktı. Bizde Sarpla baş başa kaldık.

"Bundan sonra yataktan kalkmak yok." dedi Sarp. "Eve de görevli birini alacağım. Asla ev işlerine elini sürmeyeceksin."

"Sarp sıkılırım ben evde yan-" diyemeden hızla sözümü kesti. "Çocuğumuzu kaybetmek istemiyorsan bir ay katlanmak zorundasın!"

Haklı olduğu için usulca kafamı salladım. "Sana bunu yapanı da bulacağım." dedi Sarp tehtitkar bir sesle. "Onu doğduğuna pişman edeceğim."

OLANAKSIZ  #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin