27 - "Kocacığım"

Start from the beginning
                                    

"İyiyim kocacığım!" Dedim Ali'ye gülümsedim. O sırada ikimizde tekrar kahkahaya boğulurken Tarık 8.6 şiddetinde deprem etkisiyle kapıyı çarpıp çıktı. ikimizinde gülüşü yarım kalırken Ali bana göz kırptı. Konuyu dağıtmak isteyen Gözde ellerini birbirine çarptı.

"Şaka bir yana sen biraz uyu, dinlen seninle paylaşmak istediğim çok güzel bir haberim var!" Gözde'nin konuşmasına hayretle bakan Ali konuyu ele aldı.

"Çatlatma kız insanı yeni eniştemi buldun bize yoksa? hahahay!" Ali'nin incelttiği sesi ve konuşmasına ek yaptığı hareketler kaşlarımı çatıp gülmeme neden oldu.

"Dur kız..." dedi Gözde, Ali'nin dizine vurarak
"Güldürme kızı! Evet size ve şahsıma hayırlı olmasını temenni ederek yeni eniştenizi bulduğumu siz değerli dostlarımla paylaşmaktan kendime bir borç bilirim!" Dedi Gözde Ali'nin şakasına karşılık verdi. Beni güldürmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlardı. Beni benden kızımı benden daha çok düşünüyor saçmalamaktan korkmuyorlardı.

"Tüh ya..." Diye başladı Ali konuşmasına dizine vurup sahte bir öfkeyle devam etti. "Karımı akşam yemeğine çıkaracaktım! Olmadı şimdi. Zeynep beni affet!" Gözde ve ben, Ali'ye şaşkınlıkla bakıyorduk.
"Ne oldu? Şaka... Şaka yaptım anlamadınız mı? Ali'nin yüzündeki ifade kahkaha atmamıza neden oldu. Gözde cebindeki telefonu çıkarıp baktı. Telefonu cekmecenin üzerine koyup Ali ve bana baktı.

"Henüz geç kalmış sayılmayız gençler! Akşam yemeğini burada yiyoruz." Gözde'nin planına karşı çıkmak üzereyken Ali Gözde'ye onay veren bir konuşmaya girdi.

"Hiç itiraz etme Zeynep, o yemek buraya gelecek ve ben seninle yemek istiyorum!"

Akşam yemeğini benim odamda ellerinde tabaklarla Ali, Gözde, ve Genco katıldı. Masa olduğu halde koltukara oturdular. Yatakta oturur pozisyonda tepsinin üzerindeki sebze çorbasını yudumluyordum. Odada sessizlik hakimken tek ses çatal, kaşık ve dişlerin arasında ezilen salata sesiydi. Başımı kaldırıp hepsine tek tek baktım. Guzeldi. Herşey hepsi çok güzel ve kalpleri kocamandi. Birde Tarık vardı. Disiplinli, kaba ve itici yapısına rağmen biliyorum ki iyi bir kalbi vardı. Kapıyı çarpıp çıktıktan sonra bir daha görmedim onu.
Tarık'ın evde olduğundan bile emin değildim.

"Ya abi Filiz Apla çok güzel yapıyor köfteyi!" Ali köfte ve yanında yediği salatayı ballandıra ballandıra anlatıyor Genco ise onu başıyla onaylıyordu.

"Abi o değilde çok pis vurdun ya!  Ben şimdi nasıl kız ayarlayacağım bu suratla?"

"Hakettin oğlum bilip bilmeden Tarık'ın anlattığı yalan yanlış şeylere inanıp laf atarsan, heleki Zeynep'e yine yaparım. Açıkçası pişman değilim!"  Ali ve Genco bir kaç saat önce yaşanan olayı tartışıyorlardı. Film yorumu yapıyorlardı sanki!

"Zeynep bacım kusura bakma hayvanlık yaptım biraz!"

"Biraz mı?" Gözde Genco'ya şakayla çıkıştı. Arkasından Ali girdi konuşmaya.

"Bacım mı? Tır şoförlüğüne başvuruda bulundu mu Genco?"

"Yok abi onun ehliyeti biraz sıkıntılı neden sordun?" Ali'yle beraber bizde kahkaha atarken Genco hâlâ anlamamış gibiydi.

"Yok kardeşim önemli bişey değil!" Genco başını sallayıp peçetesiyle ağzını sildikten sonra tabağını alıp çıktı.

"Zeynep canım, çorbanı bitirdin mi?" Gözde başucuma gelip tepsiyi önümden aldı. Kapının karşındaki masanın üzerine bıraktı.
"Hadi canım biz çıkalım sen biraz uyumaya çalış!" Ali kolundaki pahalı saatine baktı. Dudaklarını birbirine bastırıp kapıya yöneldi. Arkasından giden Gözde, ışığı kapatmak üzereyken Ali'yi durdurdum.

"Ali.. seninle konuşmak istediğim şeyler var." Gözde başını sallayıp kapıyı kapattı gitti. Ali'ye yanımda yer açıp oturmasını bekledim.

"Zeynep birşey mi oldu?" Dedi yanıma otururken

"Bana değilde..." Dedim kelimeleri uzatırken.

"Sana birşeyler olmuş.." Dedim kaşlarını çatıp ciddiyetle baktı.

"Bana, ne olmuş?" 

"Sen, beni..." dedim, sonrasında pişman olacağım birşey söylememek için kelimelerimi özenle seçmeye çalışıyordum. dudaklarımı ıslatıp devam ettim.
"....yani bana olan..."

"Biliyorum!" Dedi benim sözümü devam ettirip.

"Gözde'mi söyledi?" Dedim bir anlık korkuyla

"Kimsenin bişey anlatmasına gerek yok Zeynep, gözünden düşen tek damla anlamama yetti."

"Bana sormayacakmısın, nasıl olduğunu?" Yüzümde hissettiğim sıcak eli, tuttuğu bir tutam saçımı kulağımın arkasına taşıdı.

"Hayır, sormayacağım ve mecbur değilsin benimle paylasmaya!" Gözümün içine bakıp konuşmasına devam etti. "Tabi paylaşmak, içini dökmek istersen herzaman yanındayım!" 
Minnetle gülümsedim.

"Biliyorum! hep yanımdasın. Teşekkür ederim!"

"Bende!" Dedi Ali eğilip yanağımı öperken hemşire içeriye girdiğinde boğazını temizleyip uyarı verdi. Hemşirenin gözünde bebek bekleyen evli bir çifttik.
Ali'nin benimle ilgili konuşması, bana değer verdiğini görmek hoşuma gitmiyor değildi. İlk defa bir abi koruması altında olduğumu hissettim. Bugün yaşananlardan sonra beni bir abi gibi kanatlarının altına alan bu adam ileride çok güzel bir eş ve kahraman bir baba olacaktı. Benim gözümdeki değerini hiçbir zaman düşürmeyecek bunu biliyorum. Ali benim ağacım olmuştu. Gölgesinde huzur bulduğum tek dinlenme tesisim ve dinginliğimi koruduğum tek limanım...

Bölüm sonu!

Ali'ye aşık olanlar buradamı? Çok güzel bir adam! Zeynep'in dediği gibi dört dörtlük bir adam! Şakacı, komik, yeri geldiğinde ciddi duruşu her kızın hayali bir karakter hepsi bir yana Ali'yi yazarken ben ben değilim. Hdhdhdjjdhdvvd çok seviyorum Ali'yi yazmayı!
Zeynep'in bundan sonraki durumu açıkçası beni ürkütüyor ilerleyen bölümlerde aksiyona hız kesmeden devam edeceğiz ve bölümler hazır! Düzenleme bittikten sonra her hafta 2 yada 3 bölüm yayinlamaya çalışacağım. Kendinize iyi bakın evde kalın yorumlarınızı bekliyorum!

❣️❣️❣️

BABAMIN GÜNAHIWhere stories live. Discover now