sahibine ulaşmayan mektuplar

154 8 38
                                    

Yazmaya fazlasıyla ihtiyacım vardı, ben de mektup yazdım.

***************

15 Haziran

Sevgili Ian,

Sikik bir gazete parçasında yazmanının ruha iyi geldiğini okumuştum. Ruhum yanıyor, yalnız hissediyorum, biraz da üzgün.

Neden gittin? Neden benimle gelmedin? Canım yanıyor, canımı yakıyorsun fakat ben senden hala  vazgeçemiyorum. Senden nefret ediyorum. Keşke bunu beynimle değil de kalbimle söyleseydim.

Mickey.

----------------------

20 Haziran

Sevgili Ian,

Sanırım sikik gazete parçası haklıymış, yazmak biraz olsun iyi hissettiriyor. En azından içimi döküyorum.

Senden başka yakınımın olmayışı çok acı değil mi? Bir şey olsa senden başka koşabileceğim, düşünebileceğim kimse yok. Kimse bana senin bana verdiğin güveni vermiyor. Ne sikik kardeşlerim, ne de babam olacak o şerefsiz. Kimse veremiyor. Yalnızca sen... Ama sen de bir sik gibi beni her fıtsatta gerinde bırakıyorsun! Bu beni kahrediyor. Keşke böyle olmasa, keşke yanımda olsan...

Mickey.

--------------------

30 Haziran

Sevgili Ian,

Senin haberin bile olmadan sana küsüp yazmayı kesmiştim. Ne kadar gülünç değil mi? Ya da çaresizce? Bilmiyorum. Aslında yazmayacaktım ama dedim ya işte, iyi geliyor. Bir de beraber kaldığım arkadaşım sana yazmadığım süre boyunca -tabii ki o sana yazdığımı bilmiyor- her gece senin adını sayıkladığımı söyledi. Ne aklımdan, ne kalbimden çıkıyorsun.

Burada her şey sıradan oldu. Meksikalılar garip insanlar, bazen onlardan korkmuyor değilim. Bir keresinde işimiz sahil kenarında oldu. Denizi gördüğüm an ruhum sızladı, gözüm doldu. Sensiz denize girmedim, yüzmeyi de bilmiyorum gerçi. Keşke gelip öğretsen...

Neyse, orada her şey nasıl? Ben iyi olduğunu düşünmek istiyorum. Beni düşünüyor musun hiç? Anılarımız senin de rüyalarını süslüyor mu? Ah...

Bu seferki yazı ruhumu çok yaktı.

Mickey.

------------------------

4 Temmuz

Sevgili Ian,

Bugün kızıl saçlı birisini gördüm arkadan. Boyu ve yapısı tıpkı sana benziyordu. Bir an, bir an için tüm her şey durdu. Kalbim göğüs kafesimi delecek gibi attı, heyecanla. Bu heyecanı en son benimle geleceğini söyelediğin gün yaşamıştım. Neyse, çocuk sonra arkasını döndü. Heyecanın yerine büyük bir üzüntü yayıldı. Senin olmanı çok isterdim...  Günün geri kalanu boyunca konuşmadım bile.

Nasıl böyle ruhumu ve kalbimi kaplayabilirsin ki? Sana nasıl aşık oldum ben? Aşk çok can yakıcıymış. Oysa sikik  masallardaki prens ve prensesler aşık olup sonsuza kadar mutlu yaşıyor. Biz de sonsuza dek mutlu olsak ya?

Mickey.

-------------------------

10 Temmuz

Sevgili Ian,

Bugün senin yüzünün tişörtünde olan bir çocuğa mal sattım. İlk başta yine mi hayal görüyorum diye çok düşündüm ama bu defa gerçekti. Çocuk bana 'Gay Jesus' olduğunu ve Chicago'da hapise gireceğini söyledi. Tüm bu saçmalıklar ne? Tüm hayatımı mahvedip yanına dönmeli miyim?

Aklım çok karışık.

Mickey.

--------------------------

13 Temmuz

Sevgili Ian,

Birkaç gündür aklımdan çıkmıyorsun. Gerçekten de yanına gelmek istiyor muyum diye çok düşündüm ve bir karar verdim. Tüm hayatımı senin için mahvedeceğim, yanında olabilmek için. İnan bundan asla üzüntü duymayacağım.

Bak, belki de ilk defa bu kadar açık olacağım ömrüm boyunca. Seni seviyorum. Seni ömrümdeki her şeyden, herkesten, bazen kendimden bile çok seviyorum. Senin yanında olmak, seni görmek beni iyileştiren tek şey.

Yakında kavuşacağız.

Mickey.

--------------------

27 Ocak 2020

Sevgili Ian,

Çok zaman geçti, her şeyin üzerinden ve artık yanımdasın. Bugün evlendik, hiç olmadığım kadar mutluyum şimdi, hiç olmadığım kadar hayat dolu.

Şu an yatakta öylece uyuyorsun, saçların dağınık, yüzünde hafif bir gülümseme var ve yorganı iyice üzerine çekmişsin, sanırım üşüdün. Aralık camı kapatsam iyi olacak... Hep mutlu kal, kalalım.

Hoşça kal,

Mickey.

*************
Sanırım biraz ben de rahatladım.

Saçma olduysa takmayın.

Kendinize dikkat edin'❤

Gallavich // one shotsWhere stories live. Discover now