BITTER LOVE

34: Ex-fiancé

"Michal! Acil durum!" diye bağırdı Harry odaya dalarken. "Yaka çiçeğim kayıp!"

"Yaka çiçeğin burada, sakin ol."

"Sakin olamam, kravatım da kırıştı, şuna bak! Hem bu ayakkabılar da bu takıma uymadı zaten, of ya, hiçbir şeyim güzel olmadı!

"Saçmalamayı keser misin, çok güzel görünüyorsun. Şimdi şuraya otur da saçlarını düzeltelim, yaka çiçeğini takalım ve son rötuşları yapalım. Gemma, şu çatlak kardeşini durdurmama yardım eder misin?"

Gemma odanın diğer köşesindeki tekli koltuğa oturmuş, bacak bacak üstüne atmış onları izlerken "Faydası olmaz." dedi. "Bir Styles'ı asla düğününde sakinleştiremezsin. Tecrübeyle sabit."

Harry "Susun da bana yeni kravat bulun!" diye bağırdı. "Bunun rengi soldu."

"Pekala, öncelikle o kravatı kutusundan bile yeni çıkardık, solması mümkün değil. İkinci olarak, biraz sakinleş, harika görünüyorsun. Üçüncü olarak ise, kravatına kafayı takacağına şuraya otur ve saçını düzeltmemize izin ver yoksa aşağıya zamanında inemeyeceğiz ve senin yüzünden Louis Shane ile evlenecek."

"Annemler nerede ki, niye beni sizinle yalnız bıraktılar?"

"Onlar dışarıda, konuklarla ilgileniyor. Ve senin şimdiye kadar çoktan hazır olman lazımdı, döveceğim artık seni!" Michal ellerini onun omzuna koyarak onu zorla aynanın önüne oturttu. "Hareket edersen kafanı keserim."

"Bana birkaç kadeh bir şey versenize, sakinleşeyim."

"Hayır, Louis hepimizi tembihledi, seremoniden önce içirmeyeceğiz sana hiçbir şey."

Harry oflayarak arkasına yaslanırken odanın kapısı açıldı, içeriye Lottie girdi. Elinde tuttuğu büyük kamerayı Harry'nin suratına çevirdi. "Favori damadım nasıl hissediyormuş bakalım?"

Michal başını uzatıp kameranın görüş açısına girerek "Favori damadın kafayı yedi." dedi. "Bir an önce evlense de gitse, biz de rahatlasak!"

Lottie güldü, "Louis de pek farklı değil," dedi. "Christy ve Shane de onunla uğraşıyorlar."

Harry başını büyük bir hızla ona çevirip, "Ne yani, Louis niye öyle, kaçmak istiyor mu, bir şey mi oldu-" diye sorularını sıralıyordu ki Lottie "Hayır, Tanrı aşkına!" diye bağırdı. "İkiniz de çok heyecanlısınız, belli ki sizinle seremoniden önce kayıt çekemeyeceğim."

"Louis iyi yani?"

"İyi, sorun yok. Merak etme."

Lottie oradan uzaklaştı, kamerasını Gemma'ya çevirdi. "Evet Gems, senin bu düğün hakkındaki düşüncelerini alalım?"

"Louis bazen çok saftır." dedi Gemma. "Harry de çok fenadır. Yıllardır arkadaşlardı ama artık bizimki çocuğa ne yaptıysa, bir baktık evleniyorlar. Büyü mü yaptırdı, kafasına silah mı dayadı..."

Harry aynanın önündeki pudra fırçasını Gemma'nın kafasına attığında Gemma "Ah!" diye bağırdı. Acıyan yeri eliyle ovuştururken kameraya dönüp "Louis, sana acıyorum hayatım, ne zaman istersen gelip Michal ve benim çocuğum olabilirsin. Biz seni bu cadıdan koruruz." dedi ve bu sefer parfüm kapağını kafasına yedi.

Lottie buranın da diğer damat odası gibi karışık olduğunu anlayınca "En iyisi ben gidip babamları çekeyim." deyip odanın dışına yürüdü. Gitmeden hemen önce de odaya bombayı bıraktı: "Bu arada Louis seremoni salonuna indi bile, Robin amca seni kapıda bekliyor."

"Geç kaldık!" diye bağırarak ayağa fırladı Harry. "Hep ikiniz yüzünden, bir damadı hazırlamayı başaramadınız! Ya ben kadın olsaydım? Ya daha makyajım, saçım, duvağım olsaydı... Onu nasıl yetiştirecektiniz acaba, sorumsuzlar?"