6: Blackmail

4.8K 541 1.2K
                                    

Mesai bitimi gittikçe yaklaşırken, Harry sonunda okuması gereken her şeyi okumayı bitirmenin verdiği rahatlıkla arkasına yaslandı, uzun süredir masada duran ve artık ılımış olan yeşil çayından birkaç yudum aldı. Halledilecek son bir işi vardı, onu da bitirince toparlanmaya başlayabilirdi.

Çay fincanını yeniden masaya bıraktı, sandalyesini geriye ittirdi ve ayağa kalktı. Kilitli çekmecesinde bulunan mavi dosyayı da eline alıp odasını terk etti. Koridorda birkaç kişiyle selamlaşarak yürüdü. Yayın koordinatörünün odasına gelince durdu, sekretere selam verdi. "İyi çalışmalar. Bay Wilson odasında mı?"

"Evet, Bay Styles."

"Teşekkürler." Harry kadına nazikçe gülümsedi, Samuel Wilson'ın odasının kapısını tıklattı. Louis bu adam yüzünden kovulma tehlikesi içinde olduğunu önceki gün söylemişti, Harry bir günde bu durumu çözmenin gururunu yaşıyordu.

Odaya girdi, gayet sakin bir şekilde kapıyı kapattı. "İşlerinizi böldüğüm için üzgünüm Bay Wilson, biraz konuşabilir miyiz?"

Adam gözlerini ekrandan çevirip ona bakma zahmetinde bulunmadı bile. "Meşgulüm sonra gel."

"Aa, zaten çok çalışıyorsunuz Bay Wilson. Birazcık zaman ayıramaz mısınız?"

Samuel sonunda lütfedip Harry'ye dönünce, Harry kendisini misafir koltuğuna attı. "Biliyorsunuz, Louis ve ben bu şirkete yıllarımızı verdik. Önce stajyer olarak, sonra editörler olarak..."

"Sadede gel."

"Louis'yi kovmayı düşündüğünüzü duydum."

Adam pis bir şekilde sırıttı. "İstersen ikinizi birlikte postalayabilirim."

"Benim altıncı hissim kuvvetlidir." Harry dirseğini onun masasına yasladı, işaret parmağını kendi yanağına koyup uzaklara dalmış gibi yaptı. "Bence bizi kovmayacaksınız..."

"Kovdum bile." Adam elini sabit telefona uzattı. "Muhasebeyi arıyorum, tazminatınızı hesaplasın."

Harry elini onun elinin üstüne koyup telefonu açmasını önledi. "Şirketten para çaldığını biliyorum. Reklam ödeneklerinden çaldığın parayla kumar oynuyorsun."

"Ne?" Adamın yüzü aniden sapsarı oldu. Harry insanlarda bu etkiye sahip olmayı seviyordu. Hiçbir şey onu bu kadar eğlendiremezdi.

"Online kumar oynadığın siteye şirket hesabından aktardığın paraları tespit ettim." deyip elindeki dosyayı ona uzattı. "Kanıtlarım da var Bay Wilson. Ah, bu arada... Artık sırdaş olduğumuza göre sana Samuel mi desem? Ya da Sammy?"

Samuel öfkeyle dosyayı parçalamaya çalışınca Harry arkasına yaslanıp kahkaha attı. "Ah, Sammy, çok şekersin. Bende bunun tonlarca kopyası var, parçalayarak kurtulamazsın hayatım..."

"Şantaj mı yapıyorsun?""

"Anlaşma desek daha sevimli olur."

"Ne istiyorsun?"

"Oh, şartları konuşmaya başladık mı? Harika!" Harry keyifle ellerini çırptı. "Louis kovulamayacak, tabi ben de. Eh, uzun zamandır çalışıyoruz bence artık bizim maaşlarımıza zam yapılmasının da zamanı geldi."

"Ne kadar maaş alıyorsunuz?"

"Üç bin sterlincik..."

"Dört bin yapıyorum, tamam mı?"

Harry dudaklarını büzdü, kaşlarını havaya kaldırdı. "Bu sır sadece bin sterlin mi ediyor? Beğenmedim. En iyisi genel müdürlüğe seninle ilgili dilekçe yazayım."

BITTER LOVEWhere stories live. Discover now