BITTER LOVE

32: Night Cream

Öğle paydosu vakti geldiğinde tüm çalışanlar yemekhaneye giderken Louis ve Harry dışarıdaydı. Louis Lucas ile buluşacaktı ve Harry kendini rahat hissetsin diye onu da yanında getirmişti. Konuşurlarken yanlarında olmayacaktı ama uzaktan onları izleyecekti.

Restoran kapısının önüne geldiklerinde Harry durdu, Louis'nin elini bıraktı. "Ben burada kalayım, sen git."

"İçeri gir en azından, üşürsün burada."

"Üşümem, sen git hadi. Burada bekleyeceğim."

"Çok uzun sürmez. Üşürsen mutlaka içeriye gir, tamam mı?"

Harry gülümsedi, öne yaklaşıp onun yanağını öptü. "Tamam Loubear, git hadi."

Louis de karşılık olarak onu öptükten sonra cam kapıyı ittirdi restorana girdi. Etrafına bakındı, ardından ona el sallayan Lucas'ı görüp o yöne yürüdü. Harry onları görebiliyordu, restoranın dışı camla kaplı olduğu için içeriyi izlemek hiç zor olmuyordu. Üzerindeki ceketin düğmelerini kapatırken pür dikkat onları izlemeye devam etti.

Louis Lucas'ın olduğu masaya ulaşınca onun karşısındaki sandalyeye oturdu, "Dinliyorum." dedi. "Çok vaktim yok."

"Bir şey içmek istemez misin?" diye sordu Lucas. Bu bahaneyle görüşme süresini uzatmak istiyordu ama Louis "Hayır." diyerek kestirip attı. "Harry hakkında dedin, ne anlatacaksın?"

"Sana daha önce de söylemeye çalıştım ama dinlemedin, zaten düzgünce anlatacak fırsatım da olmadı. Şunu bil, amacım seni geri kazanmak değil. Benim sorunum Harry ile, ben onun gerçek yüzünü göstermek için buradayım."

"Tamam, anlat."

"Yıllardır arkadaşsınız diye onu tanıdığını sanıyorsun ama tanımıyorsun. Seni takıntı haline getirmiş durumda. Benimle tanıştığı günden itibaren hep beni senden uzaklaştırmaya çalıştı. Hasta taklidi yaparak seni yanına çekti, tartışmamızı sağladı. Her fırsatta bana laf atıp duruyordu, bir şekilde bizi ayıracağını ve yerime geçeceğini söylüyordu. Peşime dedektif takmış, Louis. İnanabiliyor musun?"

Louis ona cevap vermedi, sessizce dinlemeye devam etti. Lucas bunu onun şaşırmış olmasına yoruyordu. "Sonra, bu dedektif sayesinde benim aslında evli olduğumu öğrenmiş. Ben tam sana Harry'nin dedektif tuttuğunu söyleyecektim ki, o odama evlilik sertifikamı koyduğu için sen evliliğimi öğrendin ve konu dağıldı. Ne yapsam engelledi, anlıyor musun, sana bir türlü anlatamadım."

"Anlıyorum."

"Biz seninle kavga ettikten sonra odama geldi. Beni bu duruma düşürdüğü için hiç pişman değilmiş, ama en azından şeytani yanını durduracak ve fazla sırıtmayacakmış... Kendine ne kadar da güveniyor, aptal! Neyse, ben sinirlendim, her şeyi sana anlatacağımı söyledim. Ama biz seninle konuşurken ses kaydı almış, beni şikayet etmekle tehdit etti. Sonra şikayet de etti zaten, onun yüzünden sınır dışı edildim. Resmi olarak boşanma işleminin gerçekleşebilmesi için on günlüğüne gelmeme izin verdiler. Geldiğimden beri de seni yalnız yakalamaya çalışıyorum ama o sürekli senin yanında."

"Bitti mi?" diye sordu Louis bıkkın bir tavırla. Bunların hepsini zaten biliyordu, Harry ona kelimesi kelimesine anlatmıştı.

Lucas eliyle masaya vurdu, öne yaklaştı. "Louis, sana bir sürü şey anlattım! O, senin sandığın gibi biri değil. Bana inanmıyorsan, peşime taktığı dedektifin adını vereyim, git onunla görüş."

"Ben de sana şaşırtıcı birkaç bilgi vereyim mi?" dedi Louis. "Harry'yi seviyorum ve biz nişanlandık."

"Ne?"