BITTER LOVE

2: First Step

Harry ofisindeki masada oturmuş kendisine mail olarak gönderilen uzun metni okuyordu. Uzun süre bilgisayardaki yazıları okumak gözleri mahveden, korkunç bir işti fakat yayın koordinatörü böyle emretmişti.

Yavaş yavaş yazıları çatallı görmeye başlamıştı ki, kapının tıklatılmasıyla başını ekrandan uzaklaştırdı ve gözlerini kırpıştırdı. "Gir."

On beş metrekarelik ahşap mobilyalı odanın kapısı açıldı, içeriye Harry'nin kırklı yaşlarda olan asistanı girdi. "Bay Styles, kapıda birisi var. Yazarmış, görüşmeye çağırmışsınız."

"Kimseyi çağırmadım ben. Emin misiniz Bayan West?"

"Evet efendim. Ortak bir arkadaşınız varmış. Dün akşam görüşmüşsünüz."

Harry gelenin kim olduğunu anlayınca başını salladı. "Tamam tamam, şimdi hatırladım, gelsin. Siz de öğle yemeğine çıkabilirsiniz."

"Teşekkürler Bay Styles." Ally West, yani Harry'nin kendisinden büyük olan asistanı, patronundan aldığı emir üzerine başını sallayıp odadan ayrıldı. Harry harika bir işverendi, bu yüzden aralarındaki yaş farkına rağmen onun hizmetinde olmayı seviyordu.

Kadın giderken Harry ekranda açık olan sekmeleri aşağı indirdi, şirket uygulamasını açtı.

Biraz sonra içeriye kısa boylu, karga burunlu, ela gözlü bir adam girdi. Dar omuzları, takım elbisenin ceketi sayesinde biraz daha geniş duruyordu. Başında siyah fötr şapka, elinde ise ufak bir James Bond çantası vardı. Gayet şık görünüyordu.

"İyi günler Bay Styles." Adam elini ceketinin iç cebine soktu, oradan bir kart çıkartıp Harry'ye uzattı. "Ben Hunter Burroughs. Özel dedektifim. Bay Thompson'ın emrinde çalışıyorum."

"Biliyorum, oturun." Harry adama önündeki sandalyeyi işaret etti. Bay Thompson Harry'nin oldukça güvendiği bir aile dostuydu.

"Tanışmakla vakit harcamamıza gerek var mı Bay Burroughs? Bence benim hakkımda ne kadar az şey bilirseniz o kadar iyi."

"Katılıyorum Bay Styles. Bana sadece araştırılacak kişi lazım."

Harry dudağının iç kısmını ısırarak bilgisayar ekranını ona çevirdi. "Sol alttaki adamı görüyor musunuz?"

Dedektif Burroughs şapkasını çıkartıp masaya bıraktı ve ekrana yaklaştı. "Sarışın olan mı?"

"Evet o. Adı Lucas. Lucas Broke. Bu şirketin reklam departmanında çalışıyor. Hakkında bildiğim her şey bu." Sinirlenmemek için duraksayıp derin bir nefes aldı. "Louis Tomlinson adında bir sevgilisi var. O da bu şirkette. Çeviri editörü."

"Ama ben Lucas Broke'u takip edeceğim, değil mi?"

"Evet." Harry masasının çekmecesinden bir zarf çıkarttı. "Paranız burada, Bay Burroughs. Bana Lucas Broke hakkında getirdiğiniz her çarpıcı haberde üstüne ekleme yapacağım. Uzun bir süre işime yarayacak bilgi elde edemezseniz kovulursunuz. Her şey bu kadar basit."

Hunter Burroughs Harry'nin elinden zarfı aldı, tek kelime etmeden çantasına koydu. "Önce size bu adamın hayatı hakkında sıradan bilgiler vereceğim. Yaşadığı yer, ailesi, vesaire. Sonra her bir detayın üzerine giderim. Ama bilmem gereken şey; ne arıyorum? Suçunu mu ispatlamaya çalışıyorsunuz, başka bir şirketin ajanı olduğunu mu düşünüyorsunuz, ne arıyorum?"

"Bir şeyi ortaya çıkarmaya çalışmıyoruz, ona şantaj yapabileceğim malzeme toplayın. Şirketle ilgili değil, şahsi bir mesele. Ama siz her bilgiyi bana ulaştırın. Size verdiğim zarfta telefon numaram da yazıyor."