Bölüm 34 - Yok artık!

21.7K 1.1K 33
                                    


Amelya ile ortaklaşa çalışmamız olan sevimli bir geyik resmini boyamaya devam ederken bir yandan da göz ucuyla küçük kızı kesiyordum. Son dört gündür, yani saldırıdan bu yana fiziki olarak bir rahatsızlığı görünmese de iyiden iyiye sessizleşmişti. Her zamanki neşesini koruyordu. Oyunlar oynayıp, kitap okuyorduk. Yemek yemesinde de bir sıkıntısı yoktu. Sadece sessizleşmişti. Öyle ki kimi zaman kendimi acaba ne düşünüyor diye merak ederken buluyordum. Birkaç kere onu konuşturmaya çalışmamış ama işime yarayan bir yanıt alamamıştım.

Yan tarafımızdan kapı açıldığında irkilerek başımı çevirdim. Kalfa kaş göz işaretiyle beni çağırıyordu. Dışarı çıkarak kapıyı ardımdan çektim.

"Doğan yine geç gelecekmiş, yemeği erken yiyeceğiz. İşlerimi bitirir bitirmez gelirim sen de inip yersin olur mu?" diye sordu.

"Olur olur. Acele etme. Zaten bu Allah'ın cezası uçuk-" dedim sağ işaret parmağımı dudağıma götürerek. "-bana bir şey yedirtmiyor kaç gündür. Ben de yemeye yemeye açlık hissetmez hale geldim."

Kalfa yüzünde halden anlar ve üzgün bir ifadeyle parmağımla işaret ettiğim yere baktı.

"Ah oğlum- sen geçen gün korktun, ondan oldu bu." Dedi başını iki yana sallarken. "Bilirim, çok can yakar meret. Ama bir şeyler de ye, böyle yapma. Sonra hepten erirsin Allah korusun."

"Yerim, sen merak etme." Dedim, yaşlı kadının anaç tavırlarına gülümseyerek. Son anda aklıma gelen şeyle ekledim. "Kalfa- Doğan Bey'i göremediğim için haber veremiyorum, yarın izin yapacağımı sen söyleyebilir misin acaba?"

"Tabii tabii oğlum, ben arar haber veririm. Sen git gönlünce gez, biraz kafanı dağıt."

"Sağol kalfa, ne yalan söyleyeyim ihtiyacım var gerçekten kafa dağıtmaya."

Yaşlı kadın uzaklaşıp ağır aksak merdivenleri inmeye başlarken gözlerim dalarak Doğan Bey'in geç gelecek olmasının sürpriz olmadığını düşündüm. O uğursuz günden beri adam sanki ismi var cismi yok olmuştu. Her sabah erkenden kimselere görünmeden çıkıyor, arada kalfaya yemeğe gelmeyeceğini haber veriyor geceleri de çok geç saatlerde geliyordu. Çalışma odası vakasını saymazsak kanlı canlı halini ben de en son, saldırı gecesi eve geldiğinde görmüştüm. Bu durum bir yandan işime geliyor Leyla'ya verdiğim Doğan Bey'i kızdırmama sözünü tutmam kolaylaşıyor ama öte yandan da merakım git gide kızışıyordu. Patronum eve neredeyse sabaha karşı geldiği bu günlerde kim bilir hangi olaylara karışıyor, kimlerle atışıyordu. Onu her düşündüğümde bedenimi büyük bir korku dalgası ele geçirse de Amelya'nın hatırına, her neredeyse iyi ve sağlıklı olmasını temenni ediyordum.

......................................................

"Biğaz daha?"

Pierre'in tabağıma uzanan elini geri çevirdim.

"Teşekkürler Pierre ama çok doydum. Eline sağlık."

"A-fiye olsun."

Letafet kalfa şimdi burada olsa çoktan atlayıp kumral genç adamın yanlışını düzeltirdi diye düşündüm gülümseyerek. Pierre bunu yanlış yorumlamış olacaktı ki o da gülümseyerek,

"İyisin." Dedi. "Bahceden sonğa yani."

"İyiyim." Dedim ve yalanımı gülümseyerek desteklemeye çalıştım.

Neyse ki Pierre inanmış görünüyordu. Daha çok kendi kendine düşünüyormuş gibi başını sallayarak lavabonun başına geçti ve bulaşıkları durulayarak makineye yerleştirmeye başladı.

Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now