Bölüm 2 - Çılgın İş Avcıları

43K 1.8K 33
                                    




"Hoş geldiniz kızlar! Geçin içeri."

Ayla teyzenin çiçekli mutfak önlüğü giymiş, gülümseyen yüzü bizi karşıladığında içim bir parça rahatlamıştı. Leyla, ben evde valizlerimi hazırlarken annesine durumun kısa bir özetini geçmiş ve bir süre onlarda kalacağımı haber vermişti. Ayla teyzenin beni kızı gibi gördüğünü biliyordum ama yine de kendimi kötü hissetmiştim.

Anaç kadın elimdeki valizi alıp bir kenara bıraktıktan sonra kolumdan tutup beni kendine çekti ve bağrına bastı.

"Canım kuzum, neler gelmiş başına. Çok üzüldüm, çok."

"Sorma Ayla teyzecim yaa neler oldu."

"Sen hiç üzme kendini." Dedi, Ayla teyze geri çekilip başımı okşayarak. "Burası senin evin, bizler de senin aileniz. Güzel canın ne zaman gitmek isterse o zaman gidersin. Hiç acelesi yok."

"Teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek. Gözlerim dolmuş, duygulanmıştım. "Siz de olmasanız-"

"Aaa- hadi bakalım bırak bu lafları, ne demek sen de bizim kızımızsın." Dedi Ayla teyze de gülümseyerek. "Geçin bakalım, elinizi yüzünüzü yıkayın ondan sonra doğru sofraya. Leyla, Selin geliyor deyince en sevdiğin yemekleri yaptım."

"Oooh!" dedi Leyla gülerek. "Valla kıskanırım ama Ayla sultan, şu an resmen kayırmacılık yapıyorsun."

"Nankör maymun." Dedi, Ayla teyze yarı ciddi bir şekilde kaşlarını çatarak. "Sen ne zaman bir şey istedin de yapmadım hımm?"

Leyla uzanıp çevik bir hareketle annesinin yanağından bir makas aldı.

"Aman da aman hemen kızarmış. Yerim seni canım benim." Dedi, banyo olduğunu bildiğim tarafa doğru koşarken.

Leyla'yı takip ederken o ve annesi arasında geçen sahneyle annemi ne kadar özlediğimi düşündüm. Yemekten sonra arayıp babamla ikisinin sesini duymaya her zamankinden çok ihtiyacım vardı.

-------------------------------------------------

"Annem-"

Leyla'nın uzattığı kahveyi alıp başıyla yaptığı ben içerdeyim hareketine gülümsedim. Deli kız, sanki ondan gizlim saklım vardı.

"Kızım! Selin'im. Niye aramıyorsun bakayım iki gündür, merak ettim seni. İşin vardır diye arayamadım da."

"Aman annem ya, duyan da bir aydır benden haber alamıyorsunuz zanneder."

Güldüm. Daha doğrusu gülmeye çalıştım. Tabii bu da annemin telepatik kulaklarından kaçmamıştı. Şu an kaş çattığına yemin edebilirdim. Nitekim,

"Kızım, sende bir şey var." Dedi, endişeli bir ses tonuyla. "Bir buruk konuşuyorsun sanki böyle. Kötü bir şey yok değil mi?"

"Yok, annecim neyim olsun? Her şey yolunda, merak etme sen. Okul da çok şükür sonunda bitiyor zaten, birkaç ay sonra özgürüm." Dedim, inandırıcı olduğunu umduğum neşeli bir ses tonuyla.

Maalesef ki annemden inanmadığını belli eden homurtular yükselmişti.

"Öyle diyorsan..." dedi, huzursuz bir sesle.

"Öyle diyorum, öyle diyorum. Sen hiç boş yere tasalanma."

"Pekâlâ. Anlat bakalım n'apıyorsun, staj başvurularına yanıt geldi mi?"

"Yok annem daha bir şey yok. Ama ben bakınmaya devam ediyorum. Onun haricinde dediğim gibi her şey yolunda. Leylalardayım şimdi de, oturuyoruz."

"İyi bakalım, hayırlısı olsun. Bir haber gelirse bize de söyle, baban da merak ediyor. Ayla hanıma da çok selam söyle benden."

"Tamam annecim merak etme, haber veririm size de. Ayla teyzenin de çok selamı var bu arada."

"Aleykümselâm."

"Babam nasıl? Bir sorun yok değil mi?" diye sordum.

Yaklaşık bir sene önce babam bypass ameliyatı geçirdiğinden beri, eve her telefon açışımda annemden kötü haber gelmesinden korkar olmuştum.

"Çok şükür, sağlığı çok iyi."

"Ama?"

Annem, "E, seni özledi be kızım haklı olarak. Yazın da gelmedin zaten." Dediğinde tuttuğumun farkında olmadığım nefesimi bıraktım.

"Kıyamam ben ona." Dedim. "Ben de sizi çok özledim annecim ama biliyorsun para biriktiriyorum."

Ağzımdan çıkan kelimeleri fark ettiğimde nefesim boğazıma düğümlendi. Sahi, annem ve babamı bile görmemek pahasına biriktirdiğim paralar artık yoktu değil mi? Allah'ın belası Serhat! Daha fazla konuşamayacağımı, eğer devam edersem annemi kesin olarak şüphelendireceğimi fark ettiğimde ona yeniden arayacağımı ve onları çok sevdiğimi söyleyerek telefonu sağ salim bir şekilde kapattım.


"Selin?"

Balkona, yanıma gelmiş olan Leyla'nın sesiyle ona döndüm ve yüzündeki bakışla birlikte daha fazla tutamadığım gözyaşlarım akmaya başladı.

"Ah be canım!" dedi, Leyla elindeki kahveyi balkon masasının üzerine bırakıp bana sarılarak.

"Ağlama artık, kıyamam sana."

Beni geri çekip yanaklarıma yuvarlanan yaşları sildi elinin tersiyle.

"Söz veriyorum bir yolunu bulacağız. Sana iş bulmanda da yardımcı olacağım. Hatta bak- Dur sen şimdi geliyorum." Dedi bir anda içeriye doğru telaşla koşarak.

Az sonra geri geldiğinde elinde bir gazete tutuyordu.

"Hemen şimdi başlayalım iş aramaya, ne dersin?"

"Gazeteden mi?"

"Evet, gazeteden. Eski yöntemi küçümseme lütfen, hala yığınlarca iş ilanı veriyorlar gazeteye." Dedi, göz kırparak.

Arkadaşıma beni mutlu etme çabaları için minnetle gülümsedim.

"Arayalım bakalım, çılgın iş avcısı."

.........................................................................

Merhabalar :)

Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştur :)

Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok çok teşekkürler.

Güzel bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum eğer siz de öyle düşünüyorsanız desteğinizi göstermek için oy vermeyi lütfen unutmayın canlar ;)

Gelecek bölüme kadar kendinize iyi bakın, görüşmek üzere :))

NOT: Hikaye görselinde Selin ve Leyla'yı bulabilirsiniz

Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now