Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı)

Vahşi

Herkese merhaba 🤗 Birkaç gün önce yeni bir hikayenin, "Vahşi"nin tanıtımını yaptım belki aranızda görenleriniz olmuştur. Vahşi'yi, Bu Nasıl Dadı'yı sabırla bekleyen siz canlarım için teşekkür olarak yayınlamak istedim aslında fakat maalesef Bu Nasıl Dadı'yı okuyanların yüzde doksanı sayfamı takip etmediği için bundan haberiniz olmadı elbette 🙈 O yüzden "Vahşi"nin tanıtımını bir de buradan yapmak istedim. Üstelik yeni hikayemiz 20 bölümlük kısa ve çoktan yazılıp bitmiş bir hikaye o yüzden acaba yeni bölüm gelecek mi diye düşünmeden gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz 😉 Buraya kadar yazdıklarımı okuduysanız birtanesiniz, cansınız ve çook teşekkür ederim 😄😘

VAHŞİ

İmkânsız bir aşktı onlarınki... Birbirlerine kavuşmaları için bir şirketin iflas etmesi, bir ihanet ve bir cinayet gerekiyordu. Kaderin işi bu defa gerçekten çok zordu... 

 *****

Doğa'nın CEO'su olduğu inşaat şirketi iflas ettiğinde mafyadan ve öfkeli alacaklılardan saklanacak bir yere ihtiyacı vardı, Ömer'in ise şehirden uzak bir dağ evi... İlk karşılaşmalarında birbirlerinden nefret eden bu iki zıt karakterli insan bir sonraki karşılaşmalarında aynı evde yaşamak zorunda kalırsa ne olur?Zaman geçtikçe geçmişi ve ilk izlenimlerini arkalarında bırakıp farklılıklarını kabullenmeyi öğrenebilecekler midir? Yoksa zıt kutuplar birbirini çeker teorisi koca bir yalan mıdır?

-------------------------------------

İlk bölümden küçük bir alıntı. İyi okumalar :)

Avukatın kapıyı arkasından çekerek çıkmasıyla sarı saçlı, yakışıklı adamın kollarını nişanlısının beline dolaması ve dudaklarına hızlı bir öpücük kondurması bir olmuştu.

"Deniz dur, ne yapıyorsun?!"

Doğa, gözleri açılarak etrafına hızlı bir bakış attı ve dışarıdan kimsenin birşey görmediğine emin olurken nişanlısının kollarını belinden çözerek çekti.

"Mesai saatinde daha dikkatli olmamız gerektiğini biliyorsun." dedi özür dilercesine.

"Biliyorum hayatım ama elimde değil, ne yapayım seni çok seviyorum."

Genç kadın, yeşil gözleri parlarken gülümsedi. "Biraz sabır o halde, bu akşam beni istediğin kadar öpebileceksin ve emin ol hiç sesimi çıkarmayacağım."

"Doğa?"

"Efendim tatlım?"

"İzin veriyor musun gidip konuşmama?"

"Deniz, lütfen."

"Ama hayatım bugün düğün günümüz, lütfen kırma beni. İzin ver de gidip konuşayım arsanın sahibiyle. Söz, eğer beceremezsem bir daha ağzımı açmayacağım."

"Pekâlâ, dediğin gibi olsun bakalım. Ama yanına birilerini almadan gitme sakın, o vahşilerin ne yapacağı hiç belli olmaz ve başına birşey gelirse kendimi affedemem."

.............................

Tanıtım hakkındaki düşüncelerinizi lütfen ve lütfen benimle paylaşın. Bir yazar için bundan daha büyük bir motivasyon olamaz biliyorsunuz ;)

Şimdiden okuyan ve yorum yapan herkese sonsuz teşekkürler...

İlk bölüm çok yakında sizlerle :)