∞ 21 ∞

608 76 163
                                    

-----------

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-----------

Size 2600 küsür kelimeli SADECE SOPE bölümüyle geldim.

Sadece sope var. Dolu dolu sope

SOOOOPPPEEEEE

O YÜZDEN

OY

YORUM

İSTİYORUM

KÜSERİM HEE :(

-----------

Genç çocuk diğerinin arkasından adımını zemine atıp zirveye ulaştığında bomboş bir alanla karşılaştı.

Hayır, bu içinde bulunduğu küçük hayal kırıklığı, romantik bir şeyler beklediğinden değildi.

Kesinlikle değildi.

'Hayır, böyle bir beklenti içine girmedim. Salak salak şeyler düşünmeyeyim!' düşünceleriyle birlikte eş zamanlı olarak kaşlarını çattı ve başını sağa sola sallayıp "ne diye getirdin lan beni buraya?" diye sordu nefes nefese.

Hoseok duyduğu ses tonunu hiç sevmemişti. Oysa güzel umutlarla getirmişti siyah saçlı çocuğu buraya. Yine de gözleri yok olana kadar gülümsemeye devam etmiş ve tüm dişlerini gösterene kadar sırıtmıştı. "Bir şey göstereceğim, gel." Eliyle onu yanına çağırdığında ağır adımlarla çatının en uç kısmına yürümeye devam etti.

"Lan yoksa aşkına karşılık vermedim diye kendini aşağı falan mı atacaksın? Son kez de olsa şunun ağzına sıçıp öyle gideyim dedin değil mi? Bak öyleyse benim psikolojim TaeTae ve Jungoo yüzünden zaten bozuk, yanımda neler yaptıklarını bir görsen şu an uğraşmazsın bile."

"Yoongi ben küfür sevmiyorum ama şimdi açacağım ağzımı o olacak! Bir sus kardeşim ya... gel şuraya!" Kolundan yakaladığı gibi yavaşça onu kendine doğru çekti. "Dikkat et, tamam mı?" her adımı yavaşça atıyor ve Yoongi'nin de yavaş adım atmasını sağlıyordu. "Yavaş yavaş yürü, dikkatli ol."

"Ne oluyor lan sana?" Yoongi bir an durup etrafa bakındı ama bir şey yoktu. "Niye böyle tedirginsin sen? Hayır, mayın falan mı var diyeceğim ama çatıdayız betona mayın mı gömülür? Kesin Bubi tuzağı kurdun, anne oğlun gerizekalı bir çocuğun fantazilerine kurban gidiyor çok özür dilerim!" Dedi yapmacık bir üzüntüyle.

"Ne romantiksin öyle ya(!) Mayın ne yahu? Cidden soruyorum mayın ne alaka yani?" Nefesini dışarı üfleyip yeni emdiği naneli şekerin ferah havasının Yoongi'ye ulaşmasını sağladı. "Ulan illa konuşturacaksın beni! Yükseklik korkum var benim, ondan bu tedirginliğim. Sana da bir şey olmasın diye uğraşıyorum."

"Lan yükseklik korkun var madem ne diye beni çıkardın buraya? Yürü aşağı inelim kalp krizi falan geçirirsin sen şimdi! Yanlış falan anlama... Seni düşündüğümden değil, ölürsen cinayet zannederler üzerime kalırsın. Her yerde seni öldüreceğimi bağırıp durdum zaten." Tüm sözlerine rağmen yerinden kıpırdamadan Hoseok'a bakıyordu. "Sen bir de naneli şeker mi emikledin? Lan yoksa beni buralara getirdin, köşelere sıkıştırıp naneli şakerden hıncımı alamadım Yoongi dudaklarını emiklemem lazım mı diyeceksin?"

THE RED THREAD OF DESTINYWhere stories live. Discover now