Bir inanışa göre ruh eşleri birbirlerine kırmızı bir iple bağlanmıştır. Min Yoongi ise bu kırmızı ipi görebilen sayılı kişilerden biridir ve kendi ipi ise kimseyle birleşmemiştir. Yıllarca ruh eşine bağlanmayı bekleyen Yoongi, ruh eşinin bir anda or...
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
"Sen var ya sen... Köööppp pppeeeekk!!!" Seokjin chopstikleri tepsiye koyup kollarını masanın üzerinde birleştirdi.
"E-efendim, anlamadım niye köpek olan ben oluyorum?"
"Senin yüzünden gitti kız!" eliyle bir iki masa ötede arkadaşlarıyla sohbet eden kız arkadaşını işaret etti. "Gitti kız şuna bak."
"Ya ben ne yaptım Tanrı aşkına? Oturmuş güzelce yemeğimi yiyorum."
"Şerefsiz kööppp peeekk!"
"Jin ayıb oluyooo amaaa!"
"Sus lan. Şunun şurasında kızı kendime aşık etmeye çalışıyorum ben. Biri gelip 'oooo yenge yapmışız' der, biri ilk akşam yemeğimizi sabote edip pis pis konuşur. Asıl size ayıp oluyor."
"Ben pis pis konuşmadım. Birbirlerine çakıyorlar diyen sendin!"
"Haklısın lan. Ya ben ne köööp peeek bir herifim. Çakıyorlar ne demek Yoongi ya?"
"Ben bilemem..."
"Sana ne yani kim kime çakıyorsa değil mi? Şimdi bu durumda kendime mi çakmış oluyorum ben?"
"Kıza çakmak için mi şey yaptın abi sen?"
"Lan!" eliyle omzuna bir tane geçirip sağı solu kontrol etti. "Kızla alakalı ağzımı bile açmadım. Salak salak konuşma aklımın ucundan bile geçmiyor böyle şeyler ona bakarken."
"Hassiktir oradan!"
"LAN SENİN AMACIN NE?"
"Hoseok nerede lan sen gördün mü onu hiç? Etrafa bakınıp duruyorum ama göremedim."
"Dur, bu neydi şimdi? Amacını falan sordum Hoseok dedin. Bu bir süblimimal mesaj mıydı? Sen Hoseok'u mu düdüklemek istiyorsun lan?"
"Ne alaka amınakoyayım? O beni düdüklemeye çalışıyor bir kere. Sen nasıl şu kızı düdüklemek istiyorsan o da bana kafayı takmış!"
"Seni ben-" Jin hızla ayağa kalkıp Yoongi'nin arkasına geçti ve tek koluyla kafasını sıkıştırıp onu boğuyor gibi yaptı. "Şurada senin belanı siksem kimse bana 'sen çok uslu bir çocuktun bunu neden yaptın?' demez."
Yoongi kahkahayla ona engel olamaya çalışırken Jin bir an da "Aaa... Hoseok!" diye seslendi ve Yoongi Jin'in kolunun el verdiğince başını çevirip ona baktı.
Hoseok elindeki tepsiyle şok olmuş bir şekilde bir ona bir de Jin'e bakıyordu.
"Niye öyle dikiliyorsun oğlum, otursana." Jin başıyla masayı işaret edip oturmasını beklerken Hoseok başını dikleştirdi ve "Yok, size iyi eğlenceler!" Dedi. Tavır aldığı açıkça belli oluyordu. Tepsisiyle başka yöne yürüyüp gittiğindeyse bu sefer şaşkınlıkla bakma sırası Yoongi ve Jin'deydi.
"Ne olmuş buna böyle?" Jin siyah saçlıyı rahat bırakıp eski yerine geçtiğinde Yoongi boynunu ovuşturuyordu. O da Hoseok'a ne olduğunu merak ediyordu. Etrafa gülücükler saçıp parlayan çocuğa ne olmuştu?
