Bir inanışa göre ruh eşleri birbirlerine kırmızı bir iple bağlanmıştır. Min Yoongi ise bu kırmızı ipi görebilen sayılı kişilerden biridir ve kendi ipi ise kimseyle birleşmemiştir. Yıllarca ruh eşine bağlanmayı bekleyen Yoongi, ruh eşinin bir anda or...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oy vermeyi unutmuyoruz değil mi? teşekkürler
SOPE ve sonunda JIN'in sevdiği kim onu öğreneceğimiz 2 part var...
-----------------
Herkes sessizce içeceğini içerken "Daha yeni geldik bize hemen görev vermezler değil mi?" dedi Yoongi. Bir yandan vişne suyunu içerken pipetini dişliyor diğer yandan da kendisini kaçamak bakışlarla izleyen Hoseok'a bakıp duruyordu. "Daha ilk günden görev verilecekse ben bu poponkızı alır kendi yerime çalıştırırım. İtirazı olan şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar sussun." dedi. Buna karşılık Jin elini kaldırdığında Hoseok uzanıp bir an da eline yapıştırdı.
"Kimsenin itirazı yok Yoongi. Gelip sana yardım etmekten büyük zevk duyarım."
"Benimle çalışmak mı? Ben oturup seni izlemeyi planlıyordum, gram yardım etmem."
"Gram yardım etmezmiş... Bir insan gram değişmez mi ya?" Hoseok kendini sandalyesinde geri attı. "İnsan biraz olsun yumuşar be!"
"Tsundereyim ben unuttun mu?"
"Eh, tsunderelik de bir yere kadar yani! Nereye kadar dayanacağım lan ben!"
"Baştan ağlayacaksan oynamayalım o zaman."
"Yok yok oynayalım, sensiz hayat sıkıcı olur şimdi." Hoseok tekrar limonatasına uzanıp kocaman bir yudum aldı. "Yardım ederim sana görevlerde. Söz!"
"Edeceksin tabii ki şerefsiz, bizi bu belaya madem soktun yardım da edeceksin. Sınavlar yaklaşmış evde oturup ders çalışacağımıza gelip salak gibi burada getir götür işi yapacağız sizin yüzünüzden. Neyinim lan ben senin kız arkadaşın mı aman ne güzel tatil yapıyoruz deyip sineye çekeyim..."
"Ya ben yapmadım Jimin yaptı dedim ya! Zaten kötü bir amaçla da yapmadı, biraz çalışıp tatil yaparsınız diye düşündü çocuk! Ayrıca kız arkadaşım olmanı isteyen kim?" Yoongi inanmaz gözlerle ona döndüğünde Hoseok'un çatık kaşları normal hale döndü. "Erkek arkadaşım olursun sanmıştım Yoongi. İçinde ne yatıyor senin?" Kahkaha atmaya başlayınca Yoongi de ona eşlik etti. İlk defa kızmadan onunla kahkaha atıyordu.
"Muhabbet tuhaflaşıyor ben gidiyorum." Jin ayaklanıp Jimin'in omzuna dokundu. "Etrafı gezeceğim biraz, eğer Bay Sanki bizi çağırırsa telefonumu ararsın." dediğinde Jimin onu onayladı. "Ben de seninle kalkayım Jackson gitmeden yakalamam lazım. Konuşacaklarım var."
İki genç adam da masadan kalkıp gittiğinde Yoongi sandalyesini Hoseok'a çevirdi. "Ee şimdi siz burada ne yapacaksınız?"
"Liseli ergenler ne yaparsa onları yapmaya geldik. Kaynaşacağız, ateş başı saçma salak sohbetler edeceğiz sonra belki bazıları kamp aşkı yaşar, birileri kavga eder..."
"Korkulacak tek çift Taehyung ve Jeongguk. Beni biraz endişelendiriyorlar."
"Aman boş ver onları iki dakika aynı odada kalsa sevişecek tip var onlarda ama işte ikisi de mal."
