∞ 29 ∞

441 58 46
                                    

23 Nisan kutlu mutlu olsuuuuunnnnnnnn

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

23 Nisan kutlu mutlu olsuuuuunnnnnnnn

Bu bölüm yorumları merakla bekliyorum lütfen yorum yapın

Oy veriiiiinnnnn

∞ ∞ ∞ ∞


"Sikeyim böyle işi!" Taehyung, Jeongguk ile birlikte koştururken elinin tersiyle burnunundan akan kanı sildi. "Ulan neden o kadar sert vurdun ki?" diye sordu acıyla solurken.

"Çok konuşma, koşmaya devam et. Muçaki'yi bulmamız lazım!" Jeongguk duraksamaması için onu biraz daha çekiştirerek öne doğru atıldı. "Arkamızdan geliyor mudur?"

İkisi de aynı anda arkalarına baktığında birkaç öğrenci dışında karanlık bir alanla karşılaşmak içlerine su serpmişti.

"Ne yapacağız oğlum?" diye sordu Taehyung duraksayıp, biraz soluklanırken. Elinin tersiyle yeniden burnunu sildiğinde hala kanayıp kanamadığını kontrol etti. "Ne yapacağız şimdi?"

"Ne mi yapacağız?" Hızlı hızlı nefeslerinin ardından kurumuş boğazını biraz rahatlatmak adına yutkunmaya çalıştı. "Ne mi yapacağız?" Elini yumruk haline getirip omzuna çok da sert olmayacak şekilde vurdu. "Bir de soruyor musun angut herif?"

Taehyung onun suçlayıcı halinden usanmıştı. "Kızıp duracağına adam akıllı bir şey söyle!" diyerek kızdı sonunda. Aslında kendisi de ne bok yapacaklarını bilmiyordu, bu yüzden kızmaya hakkı yoktu. Zaten tüm öfkesi sevgilisine değil, tam aksine kendisineydi. "Ne yapacağız diye soruyorum, şu an beni suçlayarak bir bok elde edemezsin!"

Kısa süreli bir sessizliğin ardından Jeongguk dudaklarını ıslatıp etrafına bakındı. Sakinleşmeye çalışıyordu çünkü Taehyung'un haklı olduğunun farkındaydı, bu işte birlikteydiler ve eğer şimdi bir çıkış yolu bulamazlarsa bu labirentin içinde kaybolup gideceklerdi.

"Bilmiyorum, tamam mı?" diye söylenmeyi tercih etti en sonunda. "Bilmiyorum, bir bok bilmiyorum!" neredeyse sinirden oturup çocuk gibi ağlayacaktı. "Önce Muçaki'yi bulalım, aksi halde sıçtık demektir!"

Başıyla geldikleri yolu işaret ederken "Sence birine söyler mi?" diye sordu.

"Burnun kanıyor." Jeongguk elini uzatıp kanı silmeye çalıştığında Taehyung başını çevirdi.

"Birine söyler mi, diye sordum."

"Bilmiyorum ulan bilmiyorum! Önce bi Muçaki'yi bulalım."

"Muçaki'nin yardım edeceğini nereden biliyoruz ki? Ya yardım etmezse?"

"Aklıma daha iyi bir fikir gelmiyor." dedi yürümeye başladığında. "Önce bir gidip konuşalım."

"Bizimkilere haber versek..." Taehyung onu takip ederken aklına gelen bu fikirle içi biraz ferahlamıştı. "Bizimkilere söyleyelim."

THE RED THREAD OF DESTINYحيث تعيش القصص. اكتشف الآن