∞ 41 ∞

123 18 10
                                    

Heyyoooooo Merhabaaaa :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Heyyoooooo Merhabaaaa :)

-------------

Hoseok ve Myunghee karşılarında oturan, yüzleri dağılmış iki liseli gence bakarken gülmemek için kendini zor tutuyordu çünkü ikisi de arkadaşlarıydı, bu durumda gülmek pek de iyi bir davranış değildi.

Yüzü dağılanlardan biri burnuna peçete tıkamış nefes alamadığı için hayıflanırken boğuk bir sesle konuşuyor, diğeri ise elmacık kemiğinin üzerine buz tutmakla meşgulken bıkkın bir şekilde diğerine laf yetiştiriyordu.

Bu durum karşısında Hoseok kıkırtısına engel olamayınca Myunghee dirseği ile onu dürttü ve kendisi de ona katılmamak için dudağını ısırarak gülüşünü bastırmaya çalıştı. Çünkü karşılarındaki iki genç de arkadaşları olmasının yanı sıra gülüşleri yüzünden yeniden kavga edebilirlerdi.

Fakat Jackson...

"PUAHAHAHHAA geri zekalılar sizi, bu ne hal?! AHAHAHHAHAAHA" Masanın başında dikilmiş siparişleri masaya bıraktıktan sonra karnını tutarak yeniden gülmüştü. "PAUAUHAHAH SALAKLAR! Götüme benzemişsiniz."

"Jackson ne yapıyorsun?" Myunghee her ne kadar kendisi de bu duruma gülmek istese de yargılayıcı bakışlarını sevgilisine gönderirken "Sevgili Tanrım beni aşırı feminist ve sapyoseksüel olduğum için Jackson ile cezalandırdı... Başka bir açıklaması olamaz." dedi.

Genç kızın söylenmelerine kimse aldırmazken kafenin işletme müdürü daha fazla dayanamayarak masanın başına geldi ve alaycı bakışlarını bu küçük çocukların üzerinde dolaştırırken "Her ne kadar buranın müşterisi olsanız da, iki adet problematik lise öğrencisinin kafedeki ortamın huzurunu bozduğunu söylemek zorundayım. Lütfen hızlıca yiyip buradan ayrılınız, aksi halde müşteri kaybetmeye başlayacağız, buranın bir kalitesi var." dedi. Gözleri masadaki tek kızı bulduğunda "Ayrıca Myunghee-" demeye kalmadan Jackson karşısına dikildi ve sanki çok korkutucu görünüyormuş gibi tek kaşını kaldırdı. "Bak dostum, bu konuyu seninle tartıştık, sana tuzluklarla açıkladım, kasada ki bozukluklarla açıkladım... Bu güzel kızı rahat bırakacaksın."

"Tuzluk ve bozuk para mı?" Taehyung fısıltıyla Jimin'e eğildiğinde "Ne yaptı, adama mı soktu acaba?" diye sordu ama bu Jimin'in umurunda olmadığı için onu omzuyla ittirerek konuyu kapatmış oldu.

Masanın başında dikilen otuzlarında ki adam ise seviyesini bozmayacak şekilde "Öncelikle ben ortada güzel bir kız göremiyorum çünkü standartlarım oldukça yüksektir." Ve ardından "İkinci olarak da kız arkadaşınızla alakalı bir problemim yok. Problem sizsiniz Bay Jackson, sevgiliniz molada ama sizin mesainiz devam ediyor sohbet etmeyi bırakıp işinizin başına dönün."

"Ben patronum! Kız arkadaşım dahil buradaki herkesin parasını ben ödüyorum." Jackson çocuk gibi mızmızlandığında adam onu omuzlarından tutup diğerlerinden uzaklaştırdı ve yine anlayışlı bir sesle "Aynen öyle... Şimdi örnek bir patron olun." Dedi.

THE RED THREAD OF DESTINYWhere stories live. Discover now