∞ 19 ∞

580 68 90
                                    

-----------------------

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

-----------------------

Oy ve yorum yapmazsak yazarın ilhamı kaçıyormuş :(

Bir iki yorum lütfeeeeeennn

----------------------

Yaklaşık beş dakikadır kulübenin kapısıyla bakışırken ne yapacağını bilemez halde dikiliyordu. Hoseok'u arayıp 'ben seni arayana kadar gelme!' demişti ama hala kulübeye girip Jeongguk ile tek kelime edememişti. Sinirle toprak zemine bir tekme savurup "Ne olacaksa olsun amınakoyayım! GİDİYORUM!" dedi ve içindeki tüm tereddütü siktir edip kapıyı Hoseok'un verdiği anahtarla açtı. 

Kapıyı kilitledikten sonra anahtarı kaybetmemek için aka cebine sokuşturdu. Çoğunlukla bir şeyleri kaybetmek ya da eşyaların yerini unutmak tam onun işiydi bu yüzden sınıf arkadaşları kopya işini asla Taehyung'a bırakmazdı. 

Taehyung gözlerini odada gezdirdi, odada iki yatak, iki dolap, etrafa saçılmış bir kaç eşya, iki masa ve bir tabure vardı.

Ama Jeongguk yoktu!

"Nereye gitmiş olabilir ki?" gözü onun çantasının olduğu yatağa takıldı. Yatak düzgündü ama bir köşesi az önce birinin oturduğu belli olacak şekilde bozulmuştu. Aniden gelen saç kurutma makinesi sesiyle gözleri banyo kapısına kaydığında Jeongguk'un banyoda olduğunu anlaması uzun sürmedi.

"Jeongguk!" diye seslendi banyoya doğru.

"HAA?"

"Jeonggukkkkk!!!"

"Ne var?"

"Konuşmamız gerek."

Onu duymamış olacak ki "Ne var diyorum sana!" diye sordu banyodaki çocuk. Sonra saç kurutma makinesinin sesi kesildi. "Gelip belanı sikmemi istemiyorsan konuş. Hep böyle yapıyorsun bana seslenip seslenip bir şey söylemiyorsun. Bir şey söyleyeceksen gel söyle. Ne gibi görünüyorum oradan senin uşağın mı?" Taehyung içeri girip girmemek konusunda tereddüt edince Jeongguk tekrar bağırdı. "SİKTİR GİT HOSEOK GELMİYORUM! İnan senin Yoongi sızlanmalarını dinleyemem." saç kurutma makinesini tekrar çalıştırdığında Taehyung aralık kapıyı biraz daha iteledi. Kapı tamamen açıldığında ise böyle bir manzara elbette beklemiyordu.

Jeongguk çıplaktı.

Yani altındaki lacivert baksırı saymazsak tamamen çıplaktı. Saçlarının ön kısımlarını kurutmuş olmalıydı ki başını yere eğmiş saç kurutma makinesini ensesinde ki saçlara tutuyordu. Tabii bu pozisyonda Taehyung'un onun kıçından başka bir şeye bakamadığını söylemekte yanlış hiçbir şey yoktu.

"Siktir." dedi sertçe yutkunduğunda. 

Saç kurutma makinesi bir kez daha durdu. "Ne yapıyorsun lan götüme mi bakıyorsun?" tek elini saçlarının arasına sokup karıştırdı. Islak bir bölge kalıp kalmadığını kontrol ettiğine Taehyung yemin edebilirdi. Onu tanıyordu. "Bak zaten ben duş alırken gelip gevşek gevşek işemenden işkillenmiştim. Üzerime falan atlarsan seni sikerim." elini saçlarında biraz daha dolaştırdı.

THE RED THREAD OF DESTINYKde žijí příběhy. Začni objevovat