| Bölüm 35 /KÜÇÜK KADIN~

8K 292 102
                                    


Bu yazar;

Güzel yorumları bekler, iyi okumalar diler...

_____☁️_____

"Hatay'a mı?!" Alnına yaslı başımı geri çekip yüzünü taradım. Oldukça ciddiydi, yalan ya da şaka barındırıyor gibiydi.

Gözlerimin içine bakıp onayladı.

"Neden ki?" Yüzüm yüzüne olan yakınlığını korurken benim verdiğim nefes onun, onu nefesi de benim ciğerlerime doluyordu.

Birbirimizi solduruyorduk,
Ama yine gün sonunda birbirimizi soluyorduk.

"İnsanlar bazen hayata mola verip tatile gider Charlie. Bizde onu yapacağız." Eğili kalmaktan ağrıyan belimle onun ellerinden uzaklaşıp hemen yanımda ki sandalyeyi arkama çekerek oturdum.

"İyi, hoş da Buket ablalar da gidiyor. Bizde olmazsak annenler tek kalır."

"Demek sende biliyorsun onların gideceğini." Dişlerimin tesiri altında kalan dudaklarımı serbest bıraktım.

Herif bilmiyordu ki aslında onların tatile gitmesine ben sebep olmuştum.
"Evet sen aramadan birkaç dakika önce bunu konuşmuştuk onunla." Başını hafif salladı.

"Annemlerin sorun etmekten çok sevineceğini düşünüyorum yanlış mıyım?" Sandalyenin sırtlığına gergince yaslandım.

İş için değil de sadece keyif için tatil yapacağımızı öğrendiğim andan beri bedenim gerim gerimdi.

Sanırım bu durumu hiç beklemediğimdendi.

"Sanırım...Öyle." başını farklı bir açıyla omzuna eğip silik gülümsemeyle yüzüme baktı.

"Bunun ikimize de iyi geleceğini de biliyoruz?" Bir eli yeniden saçlarıma karışmıştı.

Avuçları saçlarımın kokusuna susamış birer bedeviydi.

"Aslında, güzel olabilir de nereden çıktı durup dururken bu fikir?" Saçımda ki eli hafifçe oynayıp çekildi. Dudaklarında ki serseri ton, hazır olmamı gerektiren bir konuyu söyleyeceğini ifade ediyordu.

"Ablamların tatiline çomak sokmuş olabiliriz." Yutkunmam zorlaşırken ağzım hafifçe aralandı. Ben Buket ablaları tatile göndereyim derken bir nevi kendime de mi sebep olmuştum şimdi!

"Onlarla birlikte gideceğiz?" Başını salladığında, lakayt sırıtışı bu durumu destekliyordu.

Yerimden rahatsızca kıpırdandım. Bu hoş bir şey değildi. Sonuçta tek gitmek istiyor olabilirlerdi.

"Bundan rahatsız olabilirler Boran." Tekerlekli sandalyesinde geriye yaslandı. Bu sayede siyah gömleğinin altında kıvrım uyandıran kasları belirginleşmişti.

"Umurumda olduğunu zannetmiyorum." Kaşlarım havalandı. Çekimser tavrım tuzla buza karışırken ona yaklaşıp omzunu dürttüm.

"Biraz duyarsız mı olsun sen Boran? Belki bizi istemiyorlar. Onların peşine takılmak zorunda mıyız!" Omzunu dürtükleyen elim, ikincisi için kalkarken havada yakalayıp döndürerek bileğimin içine yakıcı bir buse kondurdu.

HÜKMÜBÂHWhere stories live. Discover now