| Bölüm 16 /GELİNCİK MEZARLIĞI~

9.3K 382 39
                                    

Merhaba!

Bu bölüm artık her şeyin başlangıç noktası.
Hükmübâh'ın esas hatları yavaş yavaş oturuyor.
Heyecan dolu bölümler başlıyor diyerekten bölüme geçelim o zaman...

İyi okumalar;

İyi okumalar;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bu bölüm DÜZENLENDİ

_________________

Zihnime akan aydınlık parıltısı;
Bilincimi tamamıyla geceden sıyırıyor, zorla alıkoyuyordu.

Gözümü yumduğumda onun koynuydu gecem.
Fakat şuan her bir taraf aydınlık her bir yer parlaktı.

Gözlerimi açtığımda bulunduğum yerin aksine sağ tarafım boş ve soğuktu.
Kurak toprakların sahibini gözlerim hızla ararken banyo kapısı ufak bir tıkırtıyla aralandı.

Boran belinde havluyla tekerlekli sandalyesini yatağın önüne getirdi.
Gözlerim anında ellerime tırmanırken boğazımı temizleme gereksinimi hissettim.

"Günaydın."
Gardropa dizdiğim kazaklarından birini alırken düz bir ifadeyle yüzüme baktı.

"Nasıl oldun?"
Yorganın altında çıplak tenime sürtünen çarşaf,
olanları zihnimde daha fazla çıkmaza sürüklüyordu...

Dün yaşadığım her şey bütün kusursuzluğuyla yanaklarıma yağdı, orada kızıllıklar bıraktı.

"Teşekkürler... her şey için."
Başını hafifçe salladı.
Giyeceği eşyaları kucağına toplamaya devam ederken odanın sıcak sessizliğini böldü,

"Doktor kontrol etti, tahmin ettiğim gibi midyeyi fazla yediğin için bozulmuş miden."

Gözlerim bir an elimde takılı kalsa da hızla bakışlarım havalandı,
"Nasıl doktor kontrol etti?"

Şaşkın yüzüme bakıp gülümseyecek gibi oldu ama ifadesi hâlâ aynı ve düzdü.

Omzunu silkti,
"Sen uyurken doktor çağırdım."

"Anladım, teşekkürler tekrardan..."

"Ya sabır." iki yolun arasına kurulmuş vadi gibi kaşlarının arası derince çatıldı. Bu kadar fazla teşekkür etmem onu rahatsız etmişti. İnsanlık edip teşekkür eden bendeydi kabahat!

Sinirli yüzünü benden alıp pantolon askısına yöneldi,
Arada bir attığım kaçamak bakışlarla onu izliyor, merakla ne yaptığına bakıyordum.
En sonunda sesli bir nefes verip geri çekildiğinde askının ondan ne kadar da uzakta olduğunu ve tekerlekli sandalyeyle yetişemediğini fark ettim.

Elinin bir türlü uzanamadığı siyah kot pantolona öldürecekmiş gibi bakınca az önceki yaşanan konuşmanın getirdiği huysuzluk yavaş yavaş iliklerimden boşaldı ve hiçliğe karıştı.

HÜKMÜBÂHWhere stories live. Discover now