| Bölüm 32 /YALIN ÇIĞLIKLAR~

7.6K 331 97
                                    

☁️🌻

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

☁️🌻

Çekilişin kazananı belli oldu,
@HA_ZEY3502

Hayırlı olsun!
En kısa sürede seninle iletişime geçeceğim.

Katılan herkese ayrıca teşekkür ediyorum.

Okumaya başlamadan önce bir yıldızınızı alırım^•^

_Güzel okumalar canlarım...

________

"Anlamadım?" Sabahlığıma işlemek ister gibi sıktığım parmaklarımın boğumları acıyordu.

"Feride abla." Ahsen annenin ikaz dolu sesi, can düşmanıymışım gibi ban abakan kadını etkilememişti. Göz ucuyla kız kardeşine bakıp kendinden emin adımlarla merdivenlere yaklaştı.

Kendime olan güvenimi yerle buluşturan ufak bir bakış attıktan sonra kendine bir benzer, kızıyla birlikte salona yöneldiler.

"Yavrum, takma sen ablamı. Biraz...kötü davranabilir sana ama annen arkanda kuzum." Ahsen anne merdivenleri hızla tırmanıp yanıma gelerek çenemi şefkatle kavrayıp okşamıştı.

Kamaşan kirpiklerimin arasından başımı sallayabilmiştim. Eli yavaşça çenemden sıyrılıp bana attığı mahçup bakışlardan sonra ablasının az önce girdiği geniş salona girmişti.

Boğazımı temizleyip olduğum yerde tekledim. Şule'nin geçen gelişinden anlamalıydım annesinin de onun gibi olacağını ama her şeye pozitif bakmak isteyen tarafım bir şekilde bu zamana kadar bunu reddetmişti.

Lakin demin bu düşüncelerimin barındığı bulutun koca bir balon gibi patlamasını önleyememişti.

Bacaklarımın beni götüresi yere, yeniden odaya döndüm.

Sanırım Boran da çıkan yüksek volümlü sesleri işitmiş olacak ki çatık kaşlarıyla kapıya bakıyordu.

"Teyzenler gelmiş." Hafif açıyla başını sallayıp bedenini gerisin geri yastığına ıraktı. Gözlerim onu takip ederken yataktan hareketlenecek iken yüzünün kasıldığını görmüştüm.

"Boran!" Yanına varıp omuzlarından iterek güçlü bedenini yatak başlığına yasladım.

"Sen ciddiye almıyor olabilirsin ama ne kadar hareket edersen o kadar kendine zarar vereceksin..." Sertçe alnını ovalayıp homurdandı.

"Öyle ya da böyle şirkete gitmem gerekecek Hazal." Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Osman babayla akşam konuştum. Bir süre şirkete gelmemeni söyledi."

"Ah..." Tek kaşım havalanırken devam ettim.

"Şimdi Umut'u çağıracağım bekle ben gelene kadar çok teprenmemeye çalış." Gözlerini devirip cevap vermemişti.

HÜKMÜBÂHМесто, где живут истории. Откройте их для себя