19. Bölüm "Hata"

14.1K 1.1K 704
                                    

Bölüm şarkısı: F.T Island - Memory

Memory'i tekrar moduna alıp tadını çıkarınız...

Bu bölüm, 1 yıl içindekilerin anı şeklinde anlatıldığı kısmın tam ortasında biten önceki bölümün devamı şeklinde başlıyor ve Baekhyun sabah 10 gibi uyandığında günümüze geri dönüyor. Sizi seviyorum.

--

"Benim telefonumdan aramak ister misin?" Sehun dibimde durmuş heyecanla bana bakıyordu.

"Neden? Ben ararsam açmaz diye mi?"

"Yo- aman iyi ne yaparsan yap!"

Yatağın üstünde oturmuş bir bir numaraları tuşluyordum. İçimde tarif edilmez bir heyecanla birazdan ne olacağı hakkında düşünüyordum. Ne söyleyeceğimi bilmeden arama tuşuna dokundum. Çalmaya başladığı anda artık geri dönüş için çok geçti. Ve saniyeler içinde telefonda o tanıdık sesi duyduğum anda.


"Efendim?"


Gözyaşlarımı tutamamıştım. Sesini bile öylesine özlemiştim ki. Tek bir hıçkırık kaçmasın diye elimle sıkıca ağzımı kapadığımda Sehun şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bir şeyler söylemeliydim. Sesini özledim demeliydim. Ama ağzımdan tek kelime çıkmıyor, gözyaşlarım ağzımı kapadığım parmaklarımın üstünden akıyordu.


"B-baekhyun?"


Kısık bir ses sorar gibi ismimi söylemişti sanki hüzünle. Sesi öyle zayıftı ki. Onun gibi değildi sanki. Değişmiş miydi? Gittiği günden beri bu kadar çok şey mi değişmişti hayatında? Bir an onun olup olmadığı konusunda kuşkuya düşmüştüm. Ama başkası olamazdı kalbimi böyle titreten o sesin sahibi. Evet benim lanet olası demek yada susmak arasında seçim yapmaya çalışıyordum.

Sehun karşımda konuş artık anlamına gelen taklalar atarken bir şeyler söylemek için ağzımı açtığım anda gözyaşlarım aralık dudaklarımdan içeri sızmıştı.


"C-chan-"


İsmini söylemeyi bile bitirememiştim tizleşen sesim yüzümden. Tuttuğum hıçkırıklarım bir bir kaçarken telefonu kendimden uzaklaştırıp bileğime bastırdım gözlerimi. Yapamıyordum. Söylemeyi unuttuğum sözler ağzımdan dışarı çıkamıyordu ağlarken. Sehun'un şok olmuş bakışları arasında titreyen elimi yavaşça indirip telefonu kapattım.


"NİYE KAPATTIN?" Sehun üstüme atılıp suratıma tükürükler saçmaya başladı.


"Konuşamadım" Elimle gözlerimi silip telefonu yere attım. "Yapamadım."


"Tamam, sakin ol." Sehun yavaşça geri çekilip kağıdı yeniden bana verdi. "Sonra ararsın. Yada bak adresi var. Yazıp gönderirsin. Nasıl?


Bir şey söylemeden sadece elindeki kağıda bakıyordum.

"Üzülme Baek. Söylemek istediklerin ona ulaşacak. Ben de elimden geleni yapacağım. Söz veriyorum."




Ulaşmamıştı. Neredeyse bir yıl olmuş, yazdığım onca mektup dipsiz bir kuyuya gitmişti sanki. Yeniden arayamamıştım. Gün geçtikçe eriyordum. Ümidim tükeniyordu.

Okul yeniden açıldığında dersleri asıp takıldığı mekanlarda geçirmeye başlamıştım tüm zamanımı. Bugün olduğu gibi. Bir zamanlar Joon'un takıldıklarını söylediği kulübü keşfetmiştim. Gangnam'da S.O.S diye, tahmin bile edemeyeceğim kadar lüks bi mekandı. Orda zaman geçirmek için bütün paramı döküyordum. Elbette Sehun orayı biliyordu ve ilk kez onunla gitmiştim zaten. Tüm pisliğimi o temizlemek zorunda kalmıştı.

Channie SaysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin