7. Bölüm "Kusursuz"

16.2K 1.3K 902
                                    

"Baksana, sence elimdeki nasıl? Aynısının beyazı var ama sanırım diğer valizde, onu da açmalıyım."

Muhtemelen şuan tüm yurt asansördeki skandal hakkında konuşuyordu ama onun yaptığı tek şey mavi sweatshirt'ünün diğer rengini bulup bana vermekti. Birden ayağa kalkıp odanın içinde panikle dolaşmaya başladım. Burda sorunu çözmekle ilgilenen benim dışımda kimse yoktu.

"Mavi valizi açar mısın? Burda bulamıyorum oysa emindim."

"Tanrı aşkına ne valizinden bahsediyorsun? Dışarıda herkes 4. Kat, 5 numaralı odadaki iki heriften bahsediyor. Ve sanırım bilmen gerekiyor onlar biziz!"

Bir yandan ellerimle saçlarımı karıştırıp az öncekinden daha hızlı adımlarla odanın içinde volta atıyordum.

"Lanet valizleri toplama bahanesiyle uzaklaşıp dikkati dağıtmıştım. Sen n'aptın? Tanrım düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum!"

Elindeki onlarca giysiyi yatağa bırakıp pes etti.

"Sanırım yenisini almalıyım."


"SEN BENİ DİNLİYOR MUSUN?"


"Evet." Kafasını kaldırıp sonunda yüzüme baktı. Tasasız bakışları beni iyice deliye döndürüyordu. Kesinlikle hayatımın hatasını yapmıştım. Gittiği yerde onu bulabilirdim. Yada asansörde kafasına sert bir şeyle vurup etkisiz hale getirdikten sonra uyandığında bana inanana kadar işkence edebilirdim. Ama ben kalkıp onu öpmeyi seçmiştim ve sonucu o romantik filmlerdeki gibi değildi. Masal burda bitmiyordu ve sonsuza kadar mutlu yaşayacak sevimli bir çift yerine yurt odasında ne yaptıkları bilinmeyen iki ibne olacaktık.

"Öyleyse kalkıp bir şeyler yap, aramızda bir şey olmadığını, gördüklerini yanlış anladıklarını söyle ne bileyim şaka yaptığını filan!"

"Baekhyun, otur ve sakinleş. Kimsenin bir şey anladığı filan yok."

"Ne? Yok mu? Chanyeol bize nasıl baktıklarını görmedin mi? Bir de asansörde onlarla beraber yukarı çıkana kadar elimi tutmaya çalıştın! Sence bizim dışımızda kaç tanesi el ele tutuşuyordu? Söyleyeyim, hiçbiri!"

Yataktan destek alıp ayağa kalktıktan sonra yanıma gelip kolumdan tuttu ve kendisiyle birlikte yatağa oturmam için beni sürükledi. Üstündeki hırkayı çıkarıp dikkatle kendi yatağına fırlattı ve yeniden bakışlarını bana çevirdi.

"Onların hepsinin zaten senden haberi var."

"Neyden haberi var? Benden nasıl haberleri var? Neyden bahsediyorsun?"

Meraklı bakışlarla art arda sıraladığım soruların ardından sırıtıp konuşmaya devam etti.

"Onlar alt dönemler. Bu odayı senin için boşaltmak için onlar ve o kattakilerle anlaşma yaptım. Yani zaten her şeyi biliyorlar ve mesajlarıma baksana." Sırıtarak telefonunu elime uzattı. Ekranda tanımadığım isimlerden gelen mesajlar duruyordu. Bir kaç tanesini açıp baktım. İçinde bulunduğumuz 30 dakika içinde gelmişti hepsi.


"Channie anlaşılan bebeği dize getirmişsin! Sana güvendiğimi söylemiştim. kkk"

16.33


"Tüm kat şu an senden bahsediyor. Cidden inanılmaz birisin Chanyeol-ah!

16.35


"Hey bu akşam iyi şanslar hahah!"

16.40


Son mesajdan sonra kalanlarına bakmadan hızlıca telefonu elimden bıraktım. Kimsenin kötü düşünmemesi içimi rahatlatmalıydı ama nedense bunun yerine tüm bu mesajlar beni daha da tedirgin etmişti.

Channie SaysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin