Annem her sabah olduğu gibi yine dokuzda kaldırarak kahvaltıyı hazırlamasıa yardım etmesini söylemişti. Saki bana et demese ben etmeyeceğim. Neden anneler hep aynıydı. Sen hiç merak etme bebeğim ben sana çok tatlı bir anne olacağım sen hiç üzülme. Elimdekini bırakıp mutfağa gideceğim sırada kapı çaldı.

"Kızım kapıya bak baban ekmek için çıkmıştı." Tamam anne diyerek yakın olduğum kapıyı bir iki adımda açtım. Açtım... Evet, açtım ve karşımdaki adam halisünasyon değil.

"Ateş..."

"Kızım çekil kapıdan da geçelim. Kocan uzak yoldan gelmiş ." Ankara... Tabi ya Ankara'dan gelmiş. Geri çekildiğimde babam elime ekmeği tutuşturup içeriye girdi. Ateş ise onca gün sonra karşımda olmasına rağmen pekte özlem dolu bakışlar atmamıştı. Ateş soğuk bakışlar atmaya devam ederken babam gibi elindekini uzattı.

"Ankara'dan eli boş gelmek istemezdim ama ani oldu. Artık simitle idare edersin karıcığım değil mi?" İşte şimdi bittin. Yüzüme tebessüm kondurup elindekini alırken annem yanımıza gelip Ateş'e hoş geldin demişti. Ateş uzanıp elini öpmek istediğinde izin vermeyerek içeriye geçmesini söyledi.

"Kızım sende git kocana servis aç." Annem gidince kapıyı kapatıp mutfağa geçtim. Neden gelmişti hala anlamıyorum. Of, ben bittim. İnşallah babamlara bir şey söylemez. Hızlı şekilde servis tabağı alıp simitleri içine koydum. Ateş içinde servis tabağı alarak salona geçmiştim. Herkes masada oturmuş beni beklerken babam konuşmaya başladı.

"Fırından dönerek Ateş'i kapıda gördüm. Başta çıkaramasam da son anda tanıdım."

"Neden kapıda bekliyordun oğlum gelseydin ya Selda'da dört gözle Ankara'dan dönmeni bekliyordu."

"Selda'yı aradım ama telefonu kapalıydı. Yukarıya da direkt çıkıp sizi rahatsız etmek istemedim. Bu arada sağlınız nasıl daha iyi misiniz?"

"İyiyiz oğlum çok şükür Selda, her akşam üstü bizi yürüyüşe çıkarıyor. Bu yaşta bir koşmadığım kalmıştı yakında deli kız bizi koşturacakta..."

"Artık beraber yürüyüşe çıkarız Cemile, bugün Selda kocasıyla evine döncektir."

"Haklısın Ömer, bir an gideceğini unuttum. Ateş oğlum arada kızımı getir." Ateş bana soğuk bakışlar atmaya devam ederken getiririm demişti. Beraberce kahvaltı yaparken her lokmam boğazımda diziliyordu. Ateş düşündüğümden daha çok sinirlenmiş hatta delirmiş gibi duruyordu.

Kahvaltıdan sonra annem Ateş'e kahve yapmış banada hazırlanmamı söylemişti. Bebek için yaptığımız alışverişte bir valiz eşya almıştık. Ben yalnızca getirdiğim birkaç parça eşyayı küçük el çantama doldurarak odadan çıktım. "Ateş içerde valiz var rica etsem alır mısın?" Ateş sessizce yerinden kalkıp yanımdan geçti. Valizi odadan çıkardığında annem bebek için neler aldığımızı falan söylemişti.

"Ömer Bey bir gün sizide beklerim. Kızınızın evi sizinde eviniz sayılır lütden bir gün çat kapı gelin. Selda sizi tahmin ettiğinizden daha çok özlüyor." Burada bana laf mı sokmuştu.

"Sen hiç merak etme oğlum doğuma yakın Ömer'ide alır gelirim. Selda bizim tek kızımız onu asla yalnız bırakmayız." Babamda bir şeyler söyleyince yanlarına giderek tek tek sarılmıştım. Annem ayırılırken duygulanınca benimde gözlerim dolmuştu. Apartmadan çıkıp arabaya gelince Ateş valizi bagaja koydu. Bende pencereden bize bakan anneme el sallayrak arabaya binip emniyet kemerimi bağladım. Ateş de binince bir güç konuşmaya başladım.

"Atşe özür dilerim.Seni zor durumda bıraktığımın farkındayım ama bunu yapmak zorundaydım. İnan bana benim biraz daha zamana ihtiyacım vardı. Yalnız kalıp kafa dinlemek istiyordum. Sen sürekli gel siye ısrar edince yalan söylemek zoudna kaldım. Annemlerde neden hala gitmediğimi sorunca..."

"Yine yalan söylemek zoruda kaldın. Senin hayarın yalan dolan!"

"Öyle zehirli sözler söyleme Ateş, benim kafa dinlemeye ihtiyacım vardı."

"Söylemen yeterliydi Selda, bana biraz zaman ver demen yeterliydi. Ama sen ne yaptın yok babam fanalaştı yok annem ayak bileğini burktu yok kocma Ankara'ya gitti. Söylesene snein hayatında gerçek olan en ufak bir şey var mı?"

"İmalarına dikkat et. Ben yalnızca..."

"Sen sen sen... İnan bana artık zerre umrumda değilsin. Artık ne halin varsa gör. Seni gidince eve bırakacağım istersen yıllarca yalnız kalıp kafa dinle. Şu saatten sorna ne olacaksa olsun inan zerre umrumda değilsin."

"Kırıcı olduğunun farkında mısın? Sana nedenlerimi sıraladım."

"Selda yeter artık. Bende insanım benimde sabırımın bir sınırı var. Ben artık sana ve yalanlarına tahammül edemiyorum. Yeni hayatında mutlu mesut yaşa."


Sende ben, imkansızlığı seviyorum,

Fakat asla ümitsizliği değil...

Henüz vakit varken gülüm.


Yıldızları alalım...



İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬 Where stories live. Discover now