İntikam Ateşi

62.4K 1.2K 379
                                    

İnsanın kalbinin kabullenmeyi reddettiği şeyleri beyninin bilebilmesi tuhaftı.

Ayfer Vardar - Gide gide bir söğüde dayandım

《》

"Kızıl  lütfen artık  kabul et.  Görmüyor musun ona ulaşmanın  senden başka yolu yok."

Neden anlamak istemiyordu. Bana yardım  etmezse ona kısa yoldan ulaşamayacaktım. Büşra  gözlerini  devirerek bir kez daha bana baktı. Neden yapmıyordu onu hiç  anlamıyordum. Altı üstü birini  ekleyecek bende kısa  yoldan arzuma kavuşacaktım.

"Selda artık  ısrar  edip durma. Ben kimseyi ekleyemem. Adam sormaz mı ne demeye  ekledin brn nr diyeceğim. Arkadaşım  eski sevgilisinden intikam almak istiyorda bula yola başvuruduk mı?"

"Birincisi Kızıl, Can  benim eski sevgilim falan değil.  Sende biliyorsun ki tam sevgili olacağımız  sırada kendine başka  bir kız bulup  beni yarı  yolda bıraktı."

"Of Selda of! Yemin ediyorum  sana illallah  ettirdin. Ben bunu yapamam. Şu kankana söyle  o yapsın  beni bu işlere bulaştırma."

"Kızıl bu şehirde  tek arkadaşım  sensin başka şehirde  arkadaşlarım  işe yaramaz. Lütfen  bak sen benden daha realistsin bense daha romantik  ne var şu gariban arkadaşının  işine  el atsan."

"Biraz daha çabalarsan küçük  Emrah gibi olacaksin..." Büşra'ya göz kırptığım da kucağıma telefonumu bırakıp  iç çekti. "Yemin ediyorum  sırf beynimi yemirmekten vazgeç  diye yapacağım." Kabul etmiş  miydi? Kabul mu diye sordum. "Verdik işte telefonu  ne yapacaksan yapta şu  işkencen bitsin." Cansın diyerek  yanaklarından  öptüm.

Telefonun tuş kilidini  açarak  dudağımı  dişledim.  Yakında  güzel  şeyler  olacaktı. "Bak şimdi  sana ekleyeceğimiz çocuğun  adi Okan Acar, kendine ait  lokantası  var.  Üstelik  Izmir'in en işlek  caddesinin üstünde bir bakarsın  kalbi  sana kayar." Istek gönderip telefonu  tekrar verdim. "Buradaki  tek amacımız  Okan'dan Ateş'e ulaşmak."

Büşra  cümleme devem ederek "Sen Ateş'e ulaşınca arkadaş  olacak sonra sa fabrikasına  bir şekilde girerek onu Can'in gözüne  sokacaksın." Demiş  benimse anında yüzüm  düşmüştü. Ayağa  kalkarak kahve demiştim. Eğer Büşra'ya gerçek  planlarımi söyleseydim. Katiyen bana yardımcı  olmazdi. En yakın  arkadaşımı bu işlere  alet etmek istemesem de buna mecburdum.

O... O adamın  canını  yakmadan bana huzur yoktu. Onu tüm  dünyaya  rezil etmedikten sonra bana gün  yüzü  yoktu. Kahveyi  yaparken gözlerim  dolsa da yine deliliğe vurarak  gülümsemeye çalıştim. "Kabul etti. Selda buraya gel." Işte  bu, azmin sonu zafer! Kahveyi bıraktığım  gibi yanina oturdum. Elime telefonu  verdiğinde  bütün  bildirimlere göz  gezdirdim. Bildirimlerim çoğunda  Ateş'in yalnızca  adı  vardı. Eğer  Ateş  Bey herhangi  bir sosyal ağ  kullansaydi asla arkadaşımı  bu işe  bulaştırmazdim.

Saçmalama ona yaklaşmak  için  her türlü  Büşra'ya ihtiyacım vardı. "Süper  geriye hamle yapmak kaldı. Hazırlan akşam  yemeğe gidiyoruz." Büşra  yine kabul etmeyince altından gitip üstünden çıkarak onu ikna etmiştim.

Çıkmak için tam hazırken Büşra  yine pes  ederek oturdu. Bende yanına  oturduğum da dudak büzdüm. Ben intikama giden yola hiç bu kadar yaklaşmamıştim. "Büşra  neden hemen pes  ediyorsun? Bence senin fotoğrafını  beğendi. Beğenmese istediğini  kabul  edip seni takip eder miydi?"

"Kızım iyi misin, o kim biz kim? Lokantasına gittiğimizde  bize bakacak mı  sanıyorsun? Diyelim ki baktı arkadaş  olduk  ya sonrası... Senin niyetini  öğrenirlerse rezil rüsva olmaz mıyız?"

"Neden çekiniyorsun Büşra altı  üstü  gidip yemek yiyeceğiz. Hem korkma asla niyetimi öğrenmeycekler..." Büşra ikna olduğunda tospişine binerek  yola koyulduk. Bende yol boyunca  planlar  yaptım. Bugün  olmasa da bir gün  onunla karşılaştık ve o gün elimden  kolayca kurtulamayacakti. Elim kardeşimin kolyesine gitti.

Yattığın yerde rahat uyu  kardeşim, intikamını elbet birgün  alacağım.

Mekana geldiğimizde berbarce içeriye girdik. Büşra her an vazgeçecek gibi  olsa da bu yoldan  dönüş  olmadığını  söylemiştim. Garsonlar bize yer gösterdiğinde pencere kenarına  oturduk. Büşra'ya siparişlerimiz geldikten  sonra yer bildirimini yap demiştim. Bu defa söylediğimi  ikiletmeden yapmıştı. Yemeğimiz bittiğinde  umudumuz  kesilmişti ki mesaj geldi.

"Sakin ol Kızıl, heyecan yapma normal davran eğer buradaysa kameralardan bizi  görebilir." Tamam, dediğinde  mesajına  karşılık  verdi.

"Selda, burada olmadığını  yakınlarda olsaydı gelebileceğini yazmış, ne cevap  verelim?"

"Şey yaz bir dahaki sefere falan de." Başını olumlu  anlamda  salladı. "Yarın  diyor, yarın  bir kahveye ne dersin diyor. Selda ben bu kadarını  beklemiyordum. Bence ya sürekli müşteri kazanma derinde ya da gerçekten  beni beğendi."

"Kızıl güzelliğinin  bir farkına  varsan çok can yakarsinda dünya umrunda değil."

"Ne yalan söyleyeyim heyecanlandım."

"Tamam, burdaki işimiz bitti kalkalım konuşmaya evde devam edersin." Tamam, dediğinde mekandan çıktık. Bundan sonrası  Büşra'ya aitti. "Arabayı  sen kullan ben konuşacağım." Bak sen istemem yan cebime  koy. Haline gülerek arabaya binerek  çalıştım.

Işte  şimdi  başlıyoruz....

Ve evet, yeni bir hikayemle daha başbaşayız...  Amacım  bilindik  hikâyelerimle kelime  oyunları  yaparak heycanınıza heyecan katmak...

Neden düzenleme  diyenlere cevaplarını  okuyucularımin vermesini  istiyorum.  YARA İŹİ - KÜÇÜĞÜM  - KIZIL - AHMAK KOCAM VE SONUM'u okuyan  tatlı  okuyucular. Bilmeyenler  için  HIKAYE  GÜNCELLEMESI YAPMADIGIMI yeniden (genel  kurguya dokunmadan) yazıyorum.

Bu pasajın altına  SELDA ismini  sevip  sevmediğinizi yazın.





Evet, yeni kurguma hazır  mısınız?

Intikam Ateşinde yanmaya geliyoruz....

《》



Çıktığım
her yerin kapısını
sert kapatmamla tanınırken,
senin kapın çarpmasın diye arasına elimi koydum...

Şiirler, Cahit Zarifoğlu



♥♡♥




Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin










İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin