Böğürtlen

9.6K 579 120
                                    


Ateş'in yüzündeki gülümseme yayılırken gülüşüm yavaşça  soldu. Büşra haklıydı, iyiden iyiye psikolojim bozuluyordu. Beni bu hale öne bu adam sonra da hormonlar getirmişti. Bazen çatlayana kadar gülmek bazense saatlerce ağlamak istiyordum. Ben çoğu zamanda avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum.

Yüzümdeki gülüşüm silinirken Ateş de ciddiye bürünerek eline tepsiyi  alıp odadan çıktı. Bende onun ardından bakıp durdum. Bu ruh halim en çok  bana zarar verecekti. Güçlü  durmam gerekirken zayıflık emaresi göstermek istemiyordum. Ben madem ki bu bebeği  dünyaya getirmeye  karar verdim. Onu sağlıklı şekilde dünyaya  getireceğim.

Bir süre sonra kapıda Ateş'i görünce karırimı açıkladım. "Ben psikoloğa gitmek istiyorum." Bunu beklemiyor  olmalıydı ki kaşlarını çatti. "Bana deliymişim gibi bakma bu bebek hormonlarımı alt üst etti. Tanıdığın  bir psikolog var mı?"

"Buluruz... Ben en kısa zamanda ayarlarım."

"Hoş senden yardım istemezdim ama baban sayesinde işsiz kaldım. Her ay psikolog parası ödemek gibi niyetimde yok."

"Kendini iyi hissettiğinde benim yanımda  işe  başlayacaksın. Ve ben sana kocan olarak  yüklü miktarda maaş ödeyeceğim."

"Istemez bana hakkımı  ver yeterli..." Benimle  tartışmak istememiş olmalı ki polemiğe girmedi. "Birazdan Büşra ve Okan gelecek aşağıya inelim mi?" Üstümdeki elbise de hiç rahat değildim. Sırf onun iş  yerine gideceğim diye kendime epey özenmiştim.

"Sen in bende üstümü değişerek gelirim."

Odadan  çıktığında bende rahat bir şeyler giyerek aşağıya  inmiştim. Ona kimse yok mu, diye sorduğumda başını  kaldırdı. "Babam bizim için doktor bulmuş aynı zamanda arkadaşı olduğu için görüşmeye gitti. Bizimkiler ise..."derken kapı çalmış bende ben bakarım diyerek kapıyi açmıştı.

Büşra elindekini havaya kaldirarak biz geldik dedi."Okan da mı geldi..." Bizi yanlış anlayan adama bakmazken Büşra'nin yüzü düşmüştü. "Hadi girsene bir an önce  pastami yemek  istiyorum."

Elinden  pastayı alıp içeriye  girince Ateş  ayağa kalktı. "Hoş geldin Büşra,  sanki az önce biz geldik dediğini duydum." Sorusuyla birlikte elimdeki  pastayı havaya kaldırdım.

"Büşra ve pasta  gelmiş. Sende zahmet edip bize çatal  getirde yiyelim." Ateş gözlerini devirirken Büşra  ayıp demişti. "Ne ayıp olacak ondan böğürtlen istedim. Adam arkadaşına aldırıyor. Asıl ona ayıp tamam mı?"

"Inan seninle uğraşmayacağim."

"Uğraşma zaten git kapıya  bak seninki gelmiş olmalı." Yemek masasına  oturduğumda Büşra sana inanamıyorum diyerek kapiya gitmişti. Bende pastayı poşetinden çıkartarak  kutusunu açtım.

"Selda acaba pastayı  parmaklamasan mı, servis tabağı getirdim."

"Şimdi de gözün yediklerimde mi kaldı ne kadar ayıp." Seslerle birlikte  başımı çevirdiğimde "Lütfen  arkadaşımın yanında  beni küçük  düşürme."dediğinde ona dilimi çıkardım.

"Dostum erken gelmişsin yoksa böğürtleni unuttun mu?"

"Hoş buldum. Pasta, böğürtlen ve de kurye parası toplamda sana beş yüze patlıyor." Okan elindekileri masaya bıraktığinda "Bu kalitesiz pastayı da nerden buldunuz. Ateş  neden karına  sağlıksız şeyler  yediriyorsun?" Önümden pastayı iteklediğinde kendi pastasını açarak önüme koydu.

Büşra  da karşıma oturarak  pastasını  önüne çekti. "Ben kendim getirdiğim kalitesiz pastayı yerim." Okan ne diyeceğini bilmezken "Okan gel şu  böğürtlenleri yıkayalım." Normalde Okan'ın  buna karşı çıkması gerekirken tamam diyerek  peşinden gitmişti.

İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin