Bölüm 34

8.7K 565 160
                                    

Uyan mı? Insan uyumadan uyanabilir mi? Ateş beni biraz dshs dürttükleyince oflayarak ona arkamı döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uyan mı? Insan uyumadan uyanabilir mi? Ateş beni biraz dshs dürttükleyince oflayarak ona arkamı döndüm. Benden ne istiyordu, biraz uyku be adam uyku! "Selda uyan biraz önce ne söyledin bilmek istiyorum." Ne mi söyledim?

"Ateş uyuyorum görmüyor musun?" Eğer uykumu kaçıracak olursa onu öldürürdüm. "Az önce bir şey söyledin ve ben onu yeniden duymak istiyorum" Bu kadar önemli ne söylemiş olabilirdim ki? Iki elimi yatağa vururarak hafif doğruldum.

"Ateş, bana ekstradan garezin mi var? Ne güzel tam uyuyorum neden zorla uyandırıyorsun?" Ateş meraklı gözlerle bana bakarken kaşlarımı çattım. Ona ne söylemiştim ki gözlerinin içi gülüyordu.  Onu mutlu görmüştümde bu bambaşkaydi. Sanki gözleri aşkla parlıyordu.

"Canım az önce Ateş seni dedin hatırlasana..."

"Ates valla bilerek küfür etmemiştirim. Uyurken ne söylediğimi bilmem... Bir saniye ya burasıda neresi?" Bu yabancı oda ne alakaydı. Ateş sinirlenmiş gibi yatınca bir kez daha nerdeyiz diye sordum.

"Hala Selim'lerdeyız. Sen uyuyup kalınca Selim teklif etti. Bende hâlâ elektrikleri yaptıramadıgimız için kabul ettim."

"Iyi yapmışsın hiç değilse burada gece lambamız var. Orası karanlıktır ve ben karanlıktan çok korkarım." Uykuma saygılarımı sunan adama bakarken uzanıp gece lambasını kapatmıştı. "Hey nedne kapattın, madem uykumu kaçıran sensin hemen açıp benimle sohbet et." Yoktu öyle beni zorla uyandırıp uyumak.

"Burası bizim evimiz değil Selda, keyfimize göre elektirik yakamayiz. Ve hatırlarsan yarın pazartesi sabah işe gideceğiz."

"Selim o denli pinti biri değil. Gece lambası yaktık diye bize kızmaz... Inanmiyorsan git sor."

"Neden ben soruyum merak eden sensin gidip kendin sor. Gitmeden önce herkes uyudu karanlıkta yolunu bulsan bile Selim uyurgezerdir bir yerde denk gelirseniz aklın çıkar."

"Uyur gezer mi?" Hemen yatağa uzanıp Ateş'in koynuna girdim. "Babaannem uyur gezerlerin içine cin kaçar derdi.  Aslında onlar gezdirirmiş, ben gidemem. Yani korktuğumdan değil ama yine de gitmesem iyi olur... Hem ayıp değil mi?"

Ateş hı hı derken yüzümü boyun boşluğuna gömerek bedenimi nerdeyse ona sabitledim. Birazda ona sokularsam içine girebilirdim. Ateş elini belime koyunca dudağıni alnıma batırıp iyi geceler diledi. "Yok öyle kuru bir iyi geceler bana hemen masal ya da hikâye anlat ki aklım dağılsın böylelikle bebeğimiz içinde alıştırma yapmış olursun." Ateş cevap vermeyince elimle yüzünü yolladım. 

"Ateş uyudun mu? Lütfen benden önce uyuma ben korkarım."

"Biraz daha uğraşırsan gözümü çıkaracaksın." Pardon diyerek uzanıp çenesinin altından öptüm. "Lütfen benimle birlikte uyu Selim buraya  falan girerse aklım çıkar." Ateş yan dönünce yüz yüze geldik. Eliyle saçlarımı geriye attırdığında gülümseyerek elini kalbine götürdüm.

İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin